وَيَقُولُونَ أَئِنَّا لَتَارِكُوا آلِهَتِنَا لِشَاعِرٍ مَّجْنُونٍ
Ve yekûlûne e innâ le târikû âlihetinâ li şâirin mecnûn(mecnûnin).
ve yekûlûne | : ve söylerler, derler |
e innâ | : muhakkak ki biz mi |
le | : elbette, mutlaka, gerçekten |
târikû | : terkeden kimseler |
âliheti-nâ | : ilâhlarımız |
li şâirin | : şair için |
mecnûnin | : mecnun, deli |
Diyanet İşleri = “Biz, deli bir şair için ilâhlarımızı mı terk edeceğiz?” diyorlardı.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve biz derlerdi, deli bir şâir için mâbutlarımızı bırakalım mı?
Abdullah Parlıyan = Ve “Mecnun bir şairin sözüyle, biz ilahlarımızı mı terkedeceğiz?” derlerdi.
Adem Uğur = Mecnun bir şair için biz tanrılarımızı bırakacak mıyız? derlerdi.
Ahmed Hulusi = "Tanrılarımızı, cinlenmiş bir şair için terk mi edeceğiz?" derlerdi.
Ahmet Tekin = 'Cinlere mahkûm olmuş, deli bir şâir için tanrılarımızı mı terk edeceğiz.' diyorlardı.
Ahmet Varol = 'Biz delirmiş bir şair için ilâhlarımızı mı terkedeceğiz? diyorlardı.
Ali Bulaç = Ve derlerdi ki: "Biz, ünlenmiş bir şair için ilahlarımızı terk mi edeceğiz?"
Ali Fikri Yavuz = Ve: “- Hiç bir mecnûn şair için, biz putlarımızı bırakır mıyız?” diyorlardı.
Ali Ünal = Ve “Şimdi biz, deli bir şair için ilâhlarımızı terk mi edeceğiz?!” derlerdi.
Bayraktar Bayraklı = Şöyle diyorlardı: “Ne yani, cin çarpmış bir şair için tanrılarımızı terk mi edelim?”
Bekir Sadak = "Deli bir sair yuzunden tanrilarimizi mi birakalim?» derlerdi.
Celal Yıldırım = Ve derlerdi ki: Deli bir şâir için hiç tanrılarımızı bırakır mıyız ?
Cemal Külünkoğlu = (34-36) İşte biz, suçlulara böyle yaparız. Çünkü onlara: “Allah'tan başka ilah yoktur” denildiği zaman büyüklük taslayarak: “Deli bir şair için ilahlarımızı mı bırakalım?” diyorlardı.
Diyanet İşleri (eski) = 'Deli bir şair yüzünden tanrılarımızı mı bırakalım?' derlerdi.
Diyanet Vakfi = «Mecnun bir şair için biz tanrılarımızı bırakacak mıyız?» derlerdi.
Edip Yüksel = 'Tanrılarımızı deli bir şair için mi terkedeceğiz?' diyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve «hiç biz mecnun şâır için ilâhlarımızı bırakır mıyız?» diyorlardı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve «Biz hiç deli bir şair için ilahlarımızı bırakır mıyız?» diyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve: «Biz, hiç, bir mecnun (deli) şair için ilâhlarımızı bırakır mıyız?» diyorlardı.
Gültekin Onan = Ve derlerdi ki: "Biz, ünlenmiş bir şair için tanrılarımızı terk mi edeceğiz?"
Harun Yıldırım = "Mecnun bir şair için biz ilahlarımızı bırakacak mıyız?" derlerdi.
Hasan Basri Çantay = «Biz mecnun bir şâir için ma'budlarımızdan vaz mı geçecekmişiz?» derler (di).
Hayrat Neşriyat = Ve: 'Doğrusu biz, deli bir şâir için ilâhlarımızı gerçekten terk edecek kimseler miyiz?' diyorlardı.
İbni Kesir = Ve derlerdi ki: Deli bir şair için mi ilahlarımızı terkedeceğiz?
Kadri Çelik = Ve derlerdi ki: “Biz, deli bir şair için ilahlarımızı terk mi edeceğiz?”
Muhammed Esed = ve "Mecnun bir şairin sözüyle biz ilahlarımızı mı terk edeceğiz?" derlerdi.
Mustafa İslamoğlu = ve "Ne yani, şimdi kalkıp da mecnun bir şairin sözüne uyup ilahlarımızı mı terk edelim?" demişlerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve derler ki: «Mecnun bir şair için kendi ilâhlarımızı biz mi terkedeceğiz?»
Ömer Öngüt = "Cinlenmiş bir şâirin hatırı için biz ilâhlarımızı terk mi edeceğiz?" derlerdi.
Şaban Piriş = -Bir mecnun şair için ilahlarımızı terk mi edeceğiz? derlerdi.
Sadık Türkmen = Ve diyorlardı ki: “Biz, mecnun bir şair için ilâhlarımızı terk mi edeceğiz?”
Seyyid Kutub = Deli bir şair için tanrılarımızı mı bırakalım? derlerdi.
Suat Yıldırım = (35-36) Çünkü onlara "Allah’tan başka ilah yok!" denildiğinde, kibirlenip kafa tutarlar ve: "Deli bir şairin sözüne bakarak hiç biz ilahlarımızı bırakır mıyız, olacak iş mi bu?" derlerdi.
Süleyman Ateş = "Cinlenmiş bir şâir için biz tanrılarımızı mı terk edeceğiz?" derlerdi.
Tefhim-ul Kuran = Ve derlerdi ki: «Biz, ünlenmiş bir şair için ilahlarımızı terk mi edeceğiz?»
Ümit Şimşek = 'Delirmiş bir şairin hatırı için tanrılarımızı mı terk edelim?' diyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk = Ve şöyle diyorlardı: "Mecnun bir şair yüzünden ilahlarımızı mı terk edeceğiz?"
İskender Ali Mihr = Ve onlar: "Mecnun (deli) bir şair için, gerçekten biz, ilâhlarımızı terkedenler mi olacağız?" diyorlar(dı).
İlyas Yorulmaz = “Ne yani, biz şimdi, bir delinin bir şairin sözüyle ilahlarımızı mı terk edeceğiz?” dediler.