عَلَى الْأَرَائِكِ يَنظُرُونَ
Alâl erâiki yanzurûn(yanzurûne).
Diyanet İşleri = Koltuklar üzerinde (etrafı) seyrederler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Tahtlar üstünden bakarlar.
Abdullah Parlıyan = Koltukları üzerinde bakarak diyecekler ki:
Adem Uğur = Tahtlar üzerinde seyredecekler!
Ahmed Hulusi = Tahtlar üzerinde, bakarak,
Ahmet Tekin = Süslü tahtlar üzerinde bakınıp seyrederler.
Ahmet Varol = Koltukların üzerinde bakarlar.
Ali Bulaç = Ebedi huzur ve saadet makamında (rahatlarına) bakacaklar.
Ali Fikri Yavuz = Koltuklar üzerinde bakarlarken...
Ali Ünal = Koltuklarına kurulmuş, (Cehennem’de onların hallerine) bakarlar.
Bayraktar Bayraklı = (34-35) O gün de, inananlar inkâr edenlere gülecekler. Koltuklarına kurulup seyredecekler.
Bekir Sadak = (35-36) Tahtlar uzerinde, inkarcilarin yaptiklari seylerin karsiliginin nasil verildigini seyrederler. *
Celal Yıldırım = Kanepeler üzerinde (çevreyi) seyrederler.
Cemal Külünkoğlu = (35-36) (İnananlar) tahtlar üzerinde (onlara bakarak): “inkârcılar, yaptıklarının karşılığını (cezasını) nasıl buldular değil mi?” (diyerek) onları seyrederler.
Diyanet İşleri (eski) = (35-36) Tahtlar üzerinde, inkarcıların yaptıkları şeylerin karşılığının nasıl verildiğini seyrederler.
Diyanet Vakfi = Koltuklar üzerinde etrafa bakarlar.
Edip Yüksel = Koltuklar üzerinde bakarlar:
Elmalılı Hamdi Yazır = Erîkeler üzerinde nazar edecekler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Koltuklar üzerinde bakacaklar (kendileriyle eğlenen kafirlerin cehenneme nasıl yaslandıklarını seyredecekler).
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Koltuklar üzerinde etrafa bakacaklar.
Gültekin Onan = Tahtlar üzerinde bakıp seyretmek suretiyle.
Harun Yıldırım = Tahtlar üzerinde bakarlar.
Hasan Basri Çantay = (süslü) tahtlar üzerinde (onlara) bakarak.
Hayrat Neşriyat = Tahtlar üzerinde seyredecekler!
İbni Kesir = Tahtlar üzerinde, bakarak,
Kadri Çelik = Süslü tahtlar üzerinde bakınıp seyrederler.
Muhammed Esed = (çünkü, cennette) sedirlerin üstünde (uzanmış şekilde) bakınıp duracaklar ve (kendi kendilerine diyecekler):
Mustafa İslamoğlu = Ebedi huzur ve saadet makamında (rahatlarına) bakacaklar.
Ömer Nasuhi Bilmen = Tâhtlar üzerinde seyredeceklerdir.
Ömer Öngüt = Tahtlar üzerinde (onların halini) seyrederler.
Şaban Piriş = Tahtlarına yaslanıp bakarlar.
Sadık Türkmen = Tahtlar üzerinde onları izlerler:
Seyyid Kutub = Tahtlar üzerinde kurulup bakarlar;
Suat Yıldırım = (35-36) Koltuklarına kurulurlar. "Kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı?" diye bakınırlar.
Süleyman Ateş = Divânlar üzerinde (oturup) bakarlar:
Tefhim-ul Kuran = Tahtlar üzerinde bakıp seyretmek suretiyle.
Ümit Şimşek = Hem de koltuklara kurulmuş, onları seyrederken!
Yaşar Nuri Öztürk = Koltuklar üzerinde seyrediyorlar.
İskender Ali Mihr = Tahtlar üzerinde (oturup) seyrederler.
İlyas Yorulmaz = Koltukların üzerine yaslanmışlar, (inkâr edenlerin hallerini) seyrediyorlar.