وَقَالُوا نَحْنُ أَكْثَرُ أَمْوَالًا وَأَوْلَادًا وَمَا نَحْنُ بِمُعَذَّبِينَ
Ve kâlû nahnu ekseru emvâlen ve evlâden ve mâ nahnu bi muazzebîn(muazzebîne).
ve kâlû | : ve dediler |
nahnu | : biz |
ekseru | : daha çok |
emvâlen | : mallar (mal olarak) |
ve evlâden | : ve çocuklar (evlât olarak) |
ve mâ nahnu | : ve biz değiliz |
bi muazzebîne | : azap edilecek olanlar |
Diyanet İşleri = Yine, “Bizim mallarımız ve çocuklarımız daha çoktur. Bize azap edilmeyecektir” demişlerdi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve biz demişlerdi, mal bakımından da daha fazla mala sâhibiz, evlât bakımından da topluluğumuz daha çok ve bize azâp edilemez.
Abdullah Parlıyan = Hem diyorlar ki: “Servet ve soy sop olarak biz, sizden daha güçlüyüz ve bu gücümüzden dolayı da, azaba uğratılmayacağız!”
Adem Uğur = Ve dediler ki: Biz malca ve evlâtça daha çoğuz, biz azaba uğratılacak da değiliz.
Ahmed Hulusi = Dahi dediler ki: "Biz hem servetimiz hem de evlatlarımız yönünden daha güçlüyüz. . . Biz azaba uğramayız!"
Ahmet Tekin = 'Bizim çok paramız, servetimiz, çocuklarımız, gücümüz var. Bizim gibiler cezalandırılmazlar.' dediler.
Ahmet Varol = Yine: 'Bizim mallarımız ve çocuklarımız daha çok. Biz azaplandırılacak da değiliz' dediler.
Ali Bulaç = Ve: "Biz mallar ve evlatlar bakımından daha çoğunluktayız ve bir azaba uğratılacak da değiliz" de demişlerdir.
Ali Fikri Yavuz = Bir de (o refah düşkünleri) dediler ki: “- (Ey Peygamberler), biz mallar ve çocuklar bakımından (sizden) daha fazlayız. (Allah dünyada bize bu kadar mal ihsan ettikten sonra artık ahirette) biz azaba uğratılmayız.”
Ali Ünal = Üstelik, “Bizim malımız da evlâdımız da sizinkinden daha fazla, sizden daha güçlüyüz. Biz, öyle azap falan da görecek değiliz!” demişlerdir.
Bayraktar Bayraklı = Yine dediler ki: “Mallarımız ve çocuklarımız daha fazladır; biz azaba uğratılacak değiliz.”
Bekir Sadak = «allari ve cocuklari en cok olan bizleriz, azaba ugratilacak da degiliz» derlerdi.
Celal Yıldırım = Hem diyorlar ki, «biz malca da, evlâdca da daha çoğuz ve biz azaba da uğratılacak değiliz.»
Cemal Külünkoğlu = Ve yine dediler ki “Biz mallar ve evlatlar bakımından daha çoğunluktayız ve biz azaba uğratılacak da değiliz.”
Diyanet İşleri (eski) = Ve dediler ki: 'Malları ve çocukları en çok olan bizleriz, azaba uğratılacak da değiliz'
Diyanet Vakfi = Ve dediler ki: Biz malca ve evlâtça daha çoğuz, biz azaba uğratılacak da değiliz.
Edip Yüksel = Hatta, 'Bizim paramız ve çocuklarımız daha çoktur; biz cezalandırılmayacağız,' dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve dediler ki «biz emvalce de daha çoğuz evlâdca da ve biz ta'zib olunmayız»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve dediler ki: «Biz malca da daha çoğuz, evlatça da ve bize azap edilmez.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve yine dediler ki: «Biz malca da daha çoğuz, evlatça da, bize azab edilmez.»
Gültekin Onan = Ve: "Biz mallar ve evlatlar bakımından daha çoğunluktayız ve bir azaba uğratılacak da değiliz" de demişlerdir.
Harun Yıldırım = Ve dediler ki: Biz malca ve evlâtça daha çoğuz, biz azaba uğratılacak da değiliz.
Hasan Basri Çantay = Ve: «Biz, dediler, mallarca da, evlâdca da daha çoğuz. Biz azâb edileceklerden değiliz».
Hayrat Neşriyat = Bir de: 'Biz mallar ve çocuklar cihetiyle (mü’minlerden) daha fazlayız ve biz azâba uğratılacak kimseler değiliz' dediler.
İbni Kesir = Ve dediler ki: Biz, malca ve evladca daha çoğuz. Hem biz, azab edilecekler değiliz.
Kadri Çelik = Ve “Biz mallar ve evlatlar bakımından daha çoğunluktayız ve biz azaba uğratılacak da değiliz” demişlerdir.
Muhammed Esed = ve sonra eklerler, "Servet ve soy olarak biz (sizden daha) güçlüyüz ve (bu gücümüz sayesinde) azaba uğratılmayacağız!"
Mustafa İslamoğlu = Yine, "Biz servet soy açısından sizden daha güçlüyüz: bu durumda bizim cezaya çarptırılmamız söz konusu olamaz" derler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve dediler ki: «Biz emvâlce ve evlatca daha çoğuz ve biz azap görecek kimseler değiliz.»
Ömer Öngüt = "Biz malca ve evlatça da çoğuz, biz azaba uğratılacak da değiliz. " derlerdi.
Şaban Piriş = -Bizim malımız ve evladımız daha çok. Biz, azap görecek de değiliz, dediler.
Sadık Türkmen = Dediler ki: “Biz malca ve evlâtça daha çoğuz, bizler azaba uğratılacak değiliz.”
Seyyid Kutub = Bizim herkesten çok servetimiz ve evlâdımız vardır, bizim azaba çarptırılmamız söz konusu değildir.
Suat Yıldırım = Ve ilave ettiler: "Bizim malımız da, evladımız da sizinkinden daha fazla, sizden daha güçlüyüz. Biz öyle iddia ettiğiniz gibi azaba falan da uğrayacak değiliz!"
Süleyman Ateş = Ve dediler ki: "Biz malca ve evlatça daha çoğuz, biz azâba uğratılacak değiliz."
Tefhim-ul Kuran = Ve: «Biz mallar ve evlatlar bakımından daha çoğunluktayız ve biz azaba uğratılacak da değiliz» de demişlerdir.
Ümit Şimşek = Ve dediler ki: 'Bizim malımız da, evlâdımız da sizden çok; biz azaba uğratılmayız.'
Yaşar Nuri Öztürk = Şunu da söylemişlerdir: "Biz, malca da evlatça da çoğuz. Azaba uğratılacak olanlar, bizler değiliz."
İskender Ali Mihr = Ve: "Biz, mal ve evlât olarak daha çoğuz. Ve biz, azap edilecek olanlar değiliz." dediler.
İlyas Yorulmaz = O seçkinler “Biz sizden mal ve evlat sayısı bakımından daha çoğunluktayız (güçlüyüz) ve bize azap ta dokunmayacak” dediler.