وَالصُّبْحِ إِذَا أَسْفَرَ
Ves subhı izâ esfer(esfera).
ve es subhi | : ve sabaha andolsun |
izâ esfere | : ağarmaya başladığı zaman |
Diyanet İşleri = (32-37) Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve ışıklanıp doğarken güne.
Abdullah Parlıyan = ağaran sabaha da andolsun ki;
Adem Uğur = Ağarmakta olan sabaha andolsun ki,
Ahmed Hulusi = Aydınlandığında sabaha.
Ahmet Tekin = Ağarmakta olan şafağa, yaklaşmakta olan sabaha andolsun!
Ahmet Varol = Ve ağardığı zaman sabaha ki;
Ali Bulaç = Ağardığı zaman sabaha,
Ali Fikri Yavuz = Ağardığı sıra o sabah hakkı için,
Ali Ünal = Ve ağarmaya durmuş sabaha,
Bayraktar Bayraklı = (32-34) Hayır! Öyle değil, aya, uzaklaştığında geceye ve ağardığında sabaha andolsun.
Bekir Sadak = (32-37) Hayir, hayir ogut almazlar. Aya, donup gelen geceye, agarmakta olan sabaha and olsun ki, icinizden one gecmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoglunu uyarici olarak anlatilan cehennem buyuk olaylardan biridir.
Celal Yıldırım = (32-33-34-35-36-37) Hayır, (onlar öğüt almazlar). Ay'a, "dönüp gittiği zaman geceye, ışık saçtığı zaman sabaha and olsunki, gerçekten (Cehennem) büyük belâlardan biridir, insanlar için sizden öne geçmek isteyen veya geri kalmayı arzu eden için uyarıcıdır.
Cemal Külünkoğlu = (32-35) Hayır (onlar öğüt almazlar)! Aya, çekilip giderken geceye, ağardığı zaman sabaha (söken şafağa) andolsun ki o cehennem, büyük belâlardan biridir.
Diyanet İşleri (eski) = (32-37) Hayır, hayır öğüt almazlar. Aya, dönüp gelen geceye, ağarmakta olan sabaha and olsun ki, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen kimseye, insanoğlunu uyarıcı olarak anlatılan cehennem büyük olaylardan biridir.
Diyanet Vakfi = Ağarmakta olan sabaha andolsun ki,
Edip Yüksel = Ağardığı vakit sabaha,
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve açtığı sıra o sabaha kasem olsun ki
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = açtığı sıra o sabaha andolsun ki,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve açtığı sıra o sabaha.
Gültekin Onan = Ağardığı zaman sabaha,
Harun Yıldırım = Ağardığında sabaha,
Hasan Basri Çantay = ağardığı dem sabaha ki,
Hayrat Neşriyat = (32-35) Hayır! Yemîn olsun aya ve döndüğü vakit geceye, hem ağardığı zaman sabaha ki, doğrusu o (Cehennem vâdisi), gerçekten en büyük (belâ)lardan biridir.
İbni Kesir = Ağardığında sabaha,
Kadri Çelik = Ağardığı zaman sabaha.
Muhammed Esed = ve ağaran sabahı!
Mustafa İslamoğlu = Ve ağaracak olan sabah şahit olsun!
Ömer Nasuhi Bilmen = (34-35) Ve açtığı vakit o sabaha. Şüphe yok ki, o (cehennem) elbette büyüklerin biridir.
Ömer Öngüt = Ağarmakta olan sabaha andolsun ki!
Şaban Piriş = Aydınlanan sabaha..
Sadık Türkmen = Ağardığı zaman sabaha yemin olsun!
Seyyid Kutub = Söken şafağa.
Suat Yıldırım = Ağardığı dem sabaha kasem edip şahit tutarım ki.
Süleyman Ateş = Ağaran sabaha,
Tefhim-ul Kuran = Ağardığı zaman sabaha,
Ümit Şimşek = Ve ağardığında sabaha.
Yaşar Nuri Öztürk = Yemin olsun sabaha, ağarıp ışıdığında,
İskender Ali Mihr = Ağarmaya başladığı zaman sabaha andolsun.
İlyas Yorulmaz = Ortaya çıktığında sabaha yemin olsun ki,