الَّذِينَ يُحْشَرُونَ عَلَى وُجُوهِهِمْ إِلَى جَهَنَّمَ أُوْلَئِكَ شَرٌّ مَّكَانًا وَأَضَلُّ سَبِيلًا
Ellezîne yuhşerûne alâ vucûhihim ilâ cehenneme ulâike şerrun mekânen ve edallu sebîlâ(sebîlen).
ellezîne | : onlar |
yuhşerûne | : haşrolunurlar, toplanırlar |
alâ vucûhi-him | : yüzleri üzerine |
ilâ cehenneme | : cehenneme |
ulâike | : işte onlar |
şerrun | : şerli, kötü |
mekânen | : mekân, yer |
ve edallu | : ve daha çok dâlalette |
sebîlen | : sebîl, yol |
Diyanet İşleri = Yüzüstü cehenneme sürüklenecek olanlar var ya; işte onlar konumları itibariyle daha kötü, tuttukları yol itibariyle daha sapıktırlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Yüzüstü sürünerek cehennemde haşredilenlerin yerleri de en kötü yerdir, yolları da en sapık yol.
Abdullah Parlıyan = O yüzleri üstü cehenneme sürülüp toplanacaklar yok mu? Onların yeri, çok kötü, yolları da çok sapıktır.
Adem Uğur = Yüzükoyun cehenneme (sürülüp) toplanacak olanlar; işte onlar, yerleri en kötü, yolları en sapık olanlardır.
Ahmed Hulusi = Hakikatleri kararmış yüzleri yere bakan, cehenneme haşrolunacak kimseler var ya, işte onlar mekân itibarıyla en şerr ve yol itibarıyla en sapkındırlar.
Ahmet Tekin = Haşrolup, yüzükoyun sürüklenerek Cehenneme doldurulacak olanlar, işte onlar, yerleri en kötü, hiçbir çıkış yolu bulamayacak derecede hak yoldan uzak, başlarına buyruk yaşayanlar, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih edenlerdir.
Ahmet Varol = O yüzüstü cehenneme sürülecek olanlar, işte onlar daha kötü yerde ve daha sapık yoldadırlar.
Ali Bulaç = O yüzükoyun cehenneme doğru sürülüp toplanacak olanlar; işte onlar, yer bakımından çok kötü, yol bakımından sapmış olanlardır.
Ali Fikri Yavuz = O yüzleri üstü cehenneme sürüklenenler, işte bunlar, yer bakımından çok fena, yolca da en sapıktırlar.
Ali Ünal = Buna rağmen, Cehennem’e yüzleri üstü sürü sürü tıkılacak olanlar yok mu, işte onlar, konum ve tavır olarak en fena, yolca da en sapkındırlar.
Bayraktar Bayraklı = Yüzüstü cehenneme sürülüp toplanacak olanlar; işte onların yerleri en kötü yer, yolları en sapık yoldur.
Bekir Sadak = Cehennemde yuzu koyun toplanacak olanlar, iste onlarin yerleri en kotu ve yollari da en sapiktir. *
Celal Yıldırım = Onlar ki toplanıp yüzükoyun Cehennem'e sevkedilirler, işte onlar yer cihetiyle daha şerli, yol cihetiyle daha sapıktırlar.
Cemal Külünkoğlu = O yüzüstü (süründürülerek) cehenneme atılacak olanlar var ya; işte en kötü yer onların yeridir ve en sapık yol da onların yoludur.
Diyanet İşleri (eski) = Cehennemde yüzü koyun toplanacak olanlar, işte onların yerleri en kötü ve yolları da en sapıktır.
Diyanet Vakfi = Yüzükoyun cehenneme (sürülüp) toplanacak olanlar; işte onlar, yerleri en kötü, yolları en sapık olanlardır.
Edip Yüksel = Cehenneme zorla sürülenler, en kötü yere ve en çarpık yola sahip olanlardır
Elmalılı Hamdi Yazır = O yüzleri üstü Cehenneme haşrolunacaklar, onlar mevkı'ce çok fena, yolca da en sepıktırlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O yüzleri üstü cehenneme toplanacaklar, yerleri en kötü, yolları en sapık olanlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O yüzleri üstü cehenneme toplanacaklar var ya! işte onlar, yerleri en kötü, yolları en sapık olanlardır.
Gültekin Onan = O yüzükoyun cehenneme doğru sürülüp toplanacak olanlar; işte onlar, yer bakımından çok kötü, yol bakımından sapmış olanlardır.
Harun Yıldırım = Yüzükoyun cehenneme (sürülüp) toplanacak olanlar; işte onlar, yerleri en kötü, yolları en sapık olanlardır.
Hasan Basri Çantay = O yüzleri üstü cehenneme (sürülüb) toplanacaklar (yok mu?) Onların yeri çok kötü, yolu çok sapıkdır.
Hayrat Neşriyat = O yüzleri üstü Cehenneme (sürülüp) toplanacak olanlar yok mu, işte onlar, yerce en kötü ve yolca en sapık olan(lar)dır.
İbni Kesir = Cehennemde yüzleri üstü toplanacak olanların; işte onların yeri çok kötü ve yolu çok sapıktır.
Kadri Çelik = O yüzükoyun cehenneme doğru sürülüp toplanacak olanlar (var ya), işte onlar yer bakımından çok kötü, yol bakımından da en sapık olanlardır.
Muhammed Esed = (Öyleyse, hakkı inkara kalkışan o kimselere söyle ki) yüzleri üstüne sürüler halinde cehenneme tıkılacak olanlar (var ya); (öte dünyadaki) yerleri en kötü olanlar ve halen (doğru) yoldan en fazla sapmış bulunanlar işte böyleleridir!
Mustafa İslamoğlu = Yüzüstü sürünerek cehenneme tıkılacak olan kimselere gelince: En şerli konumda bulunanlar ve yoldan en çok sapanlar işte bunlardır.
Ömer Nasuhi Bilmen = (onlar) O kimselerdir ki, yüzleri üzerine cehenneme haşrolunurlar. İşte onlar mevkice en fena ve yolca en sapkındırlar.
Ömer Öngüt = Yüzükoyun cehennemde toplanacak olanlar var ya, işte onlar, yerleri en kötü, yolları en sapık olanlardır.
Şaban Piriş = Yüzüstü cehenneme toplanacak olanlar, işte onlar, yeri en kötü ve yolu en sapık olanlardır.
Sadık Türkmen = O kimseler; yüzüstü cehenneme toplanırlar, işte onlar, yerce çok kötü ve yolca da çok sapıktırlar.
Seyyid Kutub = O yüzüstü süründürülerek cehenneme atılacak olanlar var ya, en kötü yer onların yeri ve en sapık yol onların yoludur.
Suat Yıldırım = O halde sen o kâfirlere de ki:"Yüzleri üstünde sürünen sürüler halinde cehenneme tıkılacak olanlar yok mu, işte onlar yerce en fena, yolca da en sapıktırlar."
Süleyman Ateş = O yüzükoyun cehenneme toplanacak olanlar, işte onlar, yerce çok kötü ve yolca çok sapıktır.
Tefhim-ul Kuran = O yüzükoyun cehenneme doğru sürülüp toplanacak olanlar; işte onlar, yer bakımından çok kötü, yol bakımından da sapık olanlardır.
Ümit Şimşek = Yüzüstü Cehenneme sürülenlere gelince, onlar da en kötü mevkide, hidayetten en uzak yoldadırlar.
Yaşar Nuri Öztürk = O yüzleri üstü cehenneme sevk edilecek olanlar, mekân bakımından en şerli, yol bakımından en sapık kişilerdir.
İskender Ali Mihr = Cehenneme yüzleri üstü haşredilenler (toplananlar), işte onlar, gideceği mekânı şerli olanlar ve sebîlden sapanlar (dalâlette kalanlar)dır.
İlyas Yorulmaz = Cehennem de yüzleri üstü toplanılanların kaldıkları yer çok belalı, kötü bir yer ve takip ettikleri yol ise çok sapık.