وَنَذْكُرَكَ كَثِيرًا
Ve nezkureke kesîrâ(kesîren).
ve | : ve |
nezkure-ke | : seni zikredelim |
kesîren | : çok |
Diyanet İşleri = “Seni çok zikredelim diye.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Seni çok analım.
Abdullah Parlıyan = Seni çok çok analım.
Adem Uğur = Ve çok çok analım seni.
Ahmed Hulusi = "Seni çok zikredelim (hatırlayalım)!"
Ahmet Tekin = 'Seni çok çok zikredelim, dinini, şeriatını anlatalım.'
Ahmet Varol = Ve seni çok analım.
Ali Bulaç = "Ve seni çok zikredelim."
Ali Fikri Yavuz = Seni çok analım.
Ali Ünal = “Sen’i gerçekten çok zikredelim.
Bayraktar Bayraklı = (33-34) “Böylece seni gereği gibi noksan sıfatlardan uzak tutalım ve gereği gibi analım.”
Bekir Sadak = (25-35) Musa: «Rabbim! Gogsumu genislet, isimi kolaylastir, dilimin dugumunu coz ki sozumu iyi anlasinlar. Ailemden kardesim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu gorevimde ortak kil ki Seni daha cok tesbih edelim ve cokca analim. suphesiz Sen bizi grmektesin» dedi.
Celal Yıldırım = Ve seni çokça analım.
Cemal Külünkoğlu = (29-35) Bana ailemden kardeşim Harun'u yardımcı yap. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu görevimde bana ortak et. Böylece seni çok tesbih edelim. Ve seni (tebliğ için) çokça analım. Şüphe yok ki, sen bizi hakkıyla görmektesin.”
Diyanet İşleri (eski) = (25-35) Musa: 'Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin' dedi.
Diyanet Vakfi = Ve çok çok analım seni.
Edip Yüksel = 'Seni çokça analım.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve çok zikreyleyelim
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = ve çok analım Seni.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Seni çok analım.
Gültekin Onan = "Ve seni çok zikredelim."
Harun Yıldırım = Ve çok çok analım seni.
Hasan Basri Çantay = «Seni çok analım».
Hayrat Neşriyat = (31-34) 'Onunla gücümü takviye et ve onu vazîfeme ortak yap ki, seni çok tesbîh edelim ve seni çok zikredelim!'
İbni Kesir = Ve seni daha çok analım.
Kadri Çelik = “Ve seni çok zikredelim.”
Muhammed Esed = ve Seni sürekli analım!
Mustafa İslamoğlu = ve Seni sürekli analım:
Ömer Nasuhi Bilmen = (34-35) «Ve seni çokça zikreyleyelim.» «Şüphe yok ki, Sen bizi bihakkın görücüsün.»
Ömer Öngüt = “Ve seni çokça zikredelim. ”
Şaban Piriş = ve seni çokça zikredelim.
Sadık Türkmen = Ve seni çokça analım.
Seyyid Kutub = Senin adını daha çok analım.
Suat Yıldırım = Ve Seni daha çok analım.
Süleyman Ateş = "Ve seni çok analım,"
Tefhim-ul Kuran = «Ve seni çok zikredelim.»
Ümit Şimşek = 'Ve Seni çokça analım.
Yaşar Nuri Öztürk = "Seni çokça analım."
İskender Ali Mihr = Ve Seni, çok zikredelim.
İlyas Yorulmaz = “Ve seni daha çok anıp, anlatalım. ”