يَوْمَ نَقُولُ لِجَهَنَّمَ هَلِ امْتَلَأْتِ وَتَقُولُ هَلْ مِن مَّزِيدٍ
Yevme nekûlu li cehenneme helimtele’ti ve tekûlu hel min mezîdin.
yevme | : o gün |
nekûlu | : deriz |
li cehenneme | : cehenneme |
hel imtele’ti | : doldun mu |
ve tekûlu | : ve der |
hel | : var mı |
min mezîdin | : daha fazlası |
Diyanet İşleri = O gün Cehenneme, “Doldun mu?” deriz. O da, “daha var mı?” der.
Abdulbaki Gölpınarlı = O gün deriz cehenneme: Doldun mu? Ve der ki: Daha yok mu?
Abdullah Parlıyan = O gün cehenneme: “Doldun mu?” diyeceğiz. O da: “Daha fazlası var mı?” diyecek.
Adem Uğur = O gün cehenneme "Doldun mu?" deriz. O da "Daha var mı?" der.
Ahmed Hulusi = O süreçte Cehennem'e: "Doldun mu?" deriz. . . (Cehennem de): "Daha var mı?" der.
Ahmet Tekin = Cehennem’e:'Doldun mu?' diyeceğimiz gün:'Daha var mı?' der.
Ahmet Varol = O gün cehenneme: 'Doldun mu?' deriz. O da: 'Daha fazlası var mı?' der.
Ali Bulaç = O gün cehenneme diyeceğiz: "Doldun mu?" O da: "Daha fazlası var mı?" diyecek.
Ali Fikri Yavuz = O gün cehenneme: “- Doldun mu?” diyeceğiz. O, “- Daha ziyade var mı?” diyecek.
Ali Ünal = O gün Cehennem’e “Doldun mu?” diye sorarız; o ise, “Daha yok mu?” diye cevap verir.
Bayraktar Bayraklı = O gün, cehenneme “Doldun mu?” deriz. O da, “Daha var mı?” der.
Bekir Sadak = O gun cehenneme: «Doldun mu?» deriz, o: «Daha var mi?» der.
Celal Yıldırım = O gün Cehennem'e, «doldun mu ?» diyeceğiz. O, «daha fazlası var mı ?» diyecek.
Cemal Külünkoğlu = O gün cehenneme: “Doldun mu?” diye sorarız. O da: “daha var mı?” diye cevap verir.
Diyanet İşleri (eski) = O gün cehenneme: 'Doldun mu?' deriz, o: 'Daha var mı?' der.
Diyanet Vakfi = O gün cehenneme «Doldun mu?» deriz. O da «Daha var mı?» der.
Edip Yüksel = O gün cehenneme, 'Doldun mu?' deriz. O, 'Daha yok mu?' der.
Elmalılı Hamdi Yazır = O gün ki Cehenneme doldun mu? diyeceğiz. O, daha ziyade var mı? diyecek.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O gün ki, cehenneme: «Doldun mu?» diyeceğiz. O da: «Daha ziyade (fazla) var mı?» diyecek.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Biz O gün cehenneme: «Doldun mu?» diyeceğiz. O da: «Daha fazla var mı?» diyecektir.
Gültekin Onan = O gün cehenneme diyeceğiz: "Doldun mu?" O da: "Daha fazlası var mı?" diyecek.
Harun Yıldırım = O gün cehenneme diyeceğiz: “Doldun mu?” O da: “Daha fazlası var mı?” diyecek.
Hasan Basri Çantay = O gün cehenneme «Doldun mu?» diyeceğiz. O da «Daha var mı?» diyecek!
Hayrat Neşriyat = O gün Cehenneme: 'Doldun mu?' deriz; (o da:) 'Daha var mı?' der!
İbni Kesir = O gün cehenneme: Doldun mu? deriz. O da: Daha var mı? der.
Kadri Çelik = O gün cehenneme, “Doldun mu?” deriz. O da, “Daha fazlası var mı?” der.
Muhammed Esed = O Gün, cehenneme: "Doldun mu?" diye soracağız; o, "(Hayır)" diyecek, "başka yok mu (bana göndereceğin)?"
Mustafa İslamoğlu = O gün cehenneme "Doldun mu?" diye soracağız; o "Daha var mı?" diyecek.
Ömer Nasuhi Bilmen = O gün ki, cehenneme deriz ki: «Doluverdin mi?» O da der ki: «Daha ziyâde var mı?»
Ömer Öngüt = O gün cehenneme: "Doldun mu?" deriz. O da: "Daha yok mu?" der.
Şaban Piriş = O gün, cehenneme: -Doldun mu, deriz. O da: -Daha var mı? der.
Sadık Türkmen = O gün, cehenneme: “Doldun mu?” deriz. Der ki: “Daha fazlası var mı?”
Seyyid Kutub = O gün cehenneme: «Doldun mu?» deriz. «Daha yok mu?» der.
Suat Yıldırım = O gün cehenneme Biz: "Doldun mu?" dedikçe O: "Daha yok mu?" diye iştahını dile getirir.
Süleyman Ateş = O gün cehenneme: "Doldun mu?" deriz. "Daha yok mu" der.
Tefhim-ul Kuran = O gün cehenneme diyeceğiz: «Doldun mu?» O da: «Daha fazlası var mı?» diyecek.
Ümit Şimşek = Biz o gün Cehenneme 'Doldun mu?' dedikçe, o 'Daha yok mu?' der.
Yaşar Nuri Öztürk = O gün cehenneme: "Doldun mu?" deriz. O ise: "Daha yok mu?" der.
İskender Ali Mihr = O gün cehenneme: “Doldun mu?” deriz. Ve o: “Daha fazlası var mı?” der.
İlyas Yorulmaz = Kıyamet günü cehenneme “doldun mu?” diye sorarız. Cehennemde “Daha yok mu” der.