وَجَعَلُواْ لِلّهِ أَندَادًا لِّيُضِلُّواْ عَن سَبِيلِهِ قُلْ تَمَتَّعُواْ فَإِنَّ مَصِيرَكُمْ إِلَى النَّارِ
Ve cealû lillâhi endâden li yudıllû an sebîlihî, kul temetteû fe inne masîrakum ilân nâr(nâri).
ve cealû | : ve kıldılar, yaptılar, (eşler koştular) |
li allâhi | : Allah’a |
endâden | : eşler, denkler |
li yudıllû | : saptırmak için |
an sebîli-hi | : onun yolundan |
kul | : de, söyle |
temetteû | : metalanın, faydalanın, refah içinde olun |
fe inne | : artık mutlaka |
masîre-kum | : sizin dönüşünüz |
ilâ en nâri | : ateşe |
Diyanet İşleri = Allah’ın yolundan saptırmak için O’na ortaklar koştular. De ki: “Bir süre daha faydalanın. Çünkü varışınız ateşedir.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Onlar, halkı onun yolundan çıkarıp saptırmak için Allah'a benzerler kabûl ettiler. De ki: Geçinin şimdilik, çünkü gerçekten de dönüp varacağınız yurt ateştir.
Abdullah Parlıyan = Onlar, halkı O'nun yolundan çıkarıp saptırmak için Allah'la rekabet edebilecek güçlerin var olabileceğini kabul ettiler. De ki: “Bu dünyada geçinin bakalım şimdilik; çünkü gerçekten dönüp varacağınız yer ateştir!”
Adem Uğur = (İnsanları) Allah yolundan saptırmak için O'na ortaklar koştular. De ki: (İstediğiniz gibi) yaşayın! Çünkü dönüşünüz ateşedir.
Ahmed Hulusi = Allâh'a denkler (denk varsandıkları tanrılar) oluşturdular, O'nun yolundan saptırmak için! De ki: "Faydalanmaya çalışın (bakalım); yaşayacağınız yer ateştir!"
Ahmet Tekin = İnsanları Allah yolundan, İslâm’dan uzaklaştırıp dalâleti tercihlerinin önünü açmak için bile bile ona eşler, ortaklar koştular.'Biraz daha zevkü safa sürün. Cezalandırma ve nihaî dönüş yeriniz ateştir.' de.
Ahmet Varol = O'nun yolundan saptırmak için Allah'a eşler koştular. De ki: '(Şimdilik) geçim sürün. Dönüşünüz şüphe yok ki ateşedir.'
Ali Bulaç = O'nun yolundan saptırmak için Allah'a eşler koştular. De ki: "Yararlanın. Çünkü elbette sizin varışınız ateşedir."
Ali Fikri Yavuz = Onlar, Allah’ın yolundan saptırmak için Allah’a eşler uydurdular. De ki: “-Eğlenip keyfinize bakın, çünkü gidişiniz muhakkak ateştir.”
Ali Ünal = (Zâtında, sıfatlarında ve fiillerinde) Allah’a denkler tutup (başka ma’bud, başka rabbler edindiler ve böylece) başkalarını da O’nun yolundan saptırdılar. (Onlara) de ki: “Şimdilik geçinip gidin bakalım; nasıl olsa sonunda varacağınız yer Ateş’tir.”
Bayraktar Bayraklı = İnsanları Allah yolundan saptırmak için O'na ortaklar koştular. De ki: “Biraz daha oyalanınız! Sonunda dönüşünüz ateşedir.”
Bekir Sadak = Allah'in yolundan sapitmak icin O'na esler kosmuslardi. De ki: «Yasayin bakalim, hic suphesiz varacaginiz yer ates olacaktir.»
Celal Yıldırım = (Halkı) Allah'ın yolundan saptırmak için O'na ortaklar, benzerler koştular. De ki: Bir süre keyfinize bakıp yararlanın; elbette varacağınız yer Cehennem'dir.
Cemal Külünkoğlu = Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koştular. De ki: “(dünyada istediğiniz gibi) yaşayın! Çünkü varacağınız yer ateştir.”
Diyanet İşleri (eski) = Allah'ın yolundan sapıtmak için O'na eşler koşmuşlardı. De ki: 'Yaşayın bakalım, hiç şüphesiz varacağınız yer ateş olacaktır.'
Diyanet Vakfi = (İnsanları) Allah yolundan saptırmak için O'na ortaklar koştular. De ki: (İstediğiniz gibi) yaşayın! Çünkü dönüşünüz ateşedir.
Edip Yüksel = ALLAH'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koştular. De ki: 'Biraz eğlenin, son yolculuğunuz ateşe olacaktır.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve Allahın yolundan sapıtmak için Allaha menendler uydurdular, de ki: keyfinize bakın çünkü gidişiniz ateşedir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah'ın yolundan saptırmak için Allah'a ortaklar uydurdular. De ki: «Keyfinize bakın, çünkü gidişiniz ateşedir!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah'ın yolundan saptırmak için Allah'a eşler koştular. De ki: «Şimdilik eğleniniz! Çünkü varacağınız yer ateştir.»
Gültekin Onan = O'nun yolundan saptırmak için Tanrı'ya eşler koştular. De ki: "Yararlanın. Çünkü elbette sizin varışınız ateşedir."
Harun Yıldırım = (İnsanları) Allah yolundan saptırmak için O'na ortaklar koştular. De ki: (İstediğiniz gibi) yaşayın! Çünkü dönüşünüz ateşedir.
Hasan Basri Çantay = Onlar Allaha, (insanları) Onun yolundan sapdırmak için, (eşler), benzerler tutdular. De ki: «(Şimdilik) eğlenin. Çünkü (nasıl olsa) dönüşünüz, hiç şübhesiz ki, ateşedir».
Hayrat Neşriyat = Hem O’nun yolundan saptırmak için Allah’a ortaklar koştular. De ki: 'Keyfinize bakın! Artık şübhesiz ki dönüşünüz, ateşedir!'
İbni Kesir = Onlar; Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koşmuşlardı. Yaşayın bakalım, varacağınız yer şüphesiz ateş olacaktır, de.
Kadri Çelik = O'nun yolundan saptırmak için Allah'a eşler koştular. De ki: “Yararlanın (bakayım); sonuçta elbette sizin dönüşünüz ateşedir.”
Muhammed Esed = Çünkü, onlar Allah'a rekabet edebilecek güçlerin var olduğunu vehmettiler ve sonuç olarak O'nun yolundan saptılar. De ki: "(Bu dünyada) avunup durun bakalım, nasıl olsa yolunuzun sonu ateş olacak!"
Mustafa İslamoğlu = Allah'a, O'nun yolundan saptırmak için eşdeğer rakip güçler tasavvur ettiler. De ki: "Geçici arzularla oyalana durun, nasıl olsa varacağınız yer ateş olacaktır!"
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve Allah için şerikler edindiler, O'nun yolundan saptırmak için. De ki: «Faidelenin, sonra muhakkak ki, dönüp gideceğiniz yer, ateştir.»
Ömer Öngüt = Allah'ın yolundan saptırmak için O'na ortaklar koştular. De ki: “Bir süre yararlanın! En son varacağınız yer ateştir. ”
Şaban Piriş = Allah’ın yolundan saptırmak için O’na eşler koşmuşlardı. De ki: -Yaşayın bakalım, hiç şüphesiz varacağınız yer ateş olacaktır.
Sadık Türkmen = Allah’a eşler koştular, O’nun yolundan saptırmak için! De ki: “Şimdilik eğlenin. Çünkü gidişiniz ateşedir/varacağınız yer ateştir.”
Seyyid Kutub = Onlar insanları Allah'ın yolundan saptırmak için O'na çeşitli ortaklar koştular. Onlara de ki; «Dünya nimetlerinden elinizden geldiği kadar yararlanın bakalım, çünkü sonunda varacağınız yer cehennem ateşidir.
Suat Yıldırım = İnsanları Allah’ın yolundan saptırmak için birtakım ortaklar uydurdular. De ki: "Azıcık yararlanın bakalım, nasılsa sonunda gideceğiniz yer ateştir!"
Süleyman Ateş = Allâh'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koştular. De ki: "(Şimdilik) eğlenin, gideceğiniz yer ateştir!"
Tefhim-ul Kuran = O'nun yolundan saptırmak için Allah'a eşler koştular. De ki: «Yararlanın. Çünkü elbette sizin varışınız ateşedir.»
Ümit Şimşek = Halkı Onun yolundan alıkoymak için, başkalarını Allah'a denk tuttular. De ki: Nasiplenedurun; sonunda varacağınız yer ateştir.
Yaşar Nuri Öztürk = Yolundan saptırmak için Allah'a eşler uydurdular. De ki: "Hadi, nimetlenin! Sonunda varacağınız yer ateştir."
İskender Ali Mihr = Onun yolundan saptırmak için Allah’a eşler koştular. “Metalanın (refah içinde yaşayın)” de. Artık sizin dönüşünüz ateşedir.
İlyas Yorulmaz = İnsanları Allah’ın yolundan çevirmek için, kendilerinin icat ettikleri putları Allah’ın yerine koydular. Böylelerine deki “(Dilediğiniz gibi) Yaşayın. Sizin döneceğiniz yer ateştir. ”