وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُ وَمَن يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَهُوَ حَسْبُهُ إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًا
Ve yerzukhu min haysu lâ yahtesib(yahtesibu), ve men yetevekkel alâllâhi fe huve hasbuh(hasbuhu), innallâhe bâligu emrih(emrihî), kad cealallâhu li kulli şey’in kadrâ(kadren).
ve yerzuk-hu | : ve onu rızıklandırır |
min haysu | : yerden |
lâ yahtesibu | : hesaba katmadı |
ve men | : ve kim |
yetevekkel | : tevekkül eder |
alâ allâhi | : Allah’a |
fe huve | : o zaman o |
hasbu-hu | : ona yeter, kâfidir |
inne | : muhakkak |
allâhe | : Allah |
bâligu | : gerçekleştirir |
emri-hî | : kendi emrini |
kad | : olmuştur |
ceale | : kıldı, yaptı |
allâhu | : Allah |
li | : için |
kulli | : her |
şey’in | : şey |
kadren | : kader, ölçü, miktar |
Diyanet İşleri = Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve onu, hesaplamadığı yerden rızıklandırır ve kim Allah'a dayanırsa o, yeter ona; şüphe yok ki Allah, yapacağı işi yerine getirir, gerçekten de Allah, her şeye bir ölçü, bir miktar tâyîn etmiştir.
Abdullah Parlıyan = Ve ummadığı, hesaplayamadığı bir yönde onu rızıklandırır. Kim Allah'a güvenip dayanırsa, Allah ona yeter. Gerçek şu ki Allah istediği her işi sonucuna ulaştırır ve Allah herşey için bir ölçü belirleyip ortaya koymuştur.
Adem Uğur = Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
Ahmed Hulusi = Onu hatır ve hayaline gelmez bir taraftan rızıklandırır. Her kim Allah'a tevekkül ederse O ona yeter. Kesinlikle Allah emrini yerine getirir. Allah, her şey için bir ölçü tayin etmiştir.
Ahmet Tekin = Ona, ummadığı ve hesap edemediği yerlerden rızık ve servet verir. Allah’a dayanıp güvenene, işlerini Allah’a havale edene Allah kâfidir. Allah planını, hükmünü kesinlikle icra ederek hedefine ulaştırır. Allah her şey için bir plan, bir vade, bir ölçü belirlemiştir.
Ahmet Varol = Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
Ali Bulaç = Ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Allah'a tevekkül ederse, O, ona yeter. Elbette Allah, kendi emrini yerine getirip gerçekleştirendir. Allah, her şey için bir ölçü kılmıştır.
Ali Fikri Yavuz = Onu haatır-u hayâline gelmeyecek bir cihetden de rızıklandırır. Kim Allaha güvenib dayanırsa O, kendisine yetişir. Şübhesiz ki Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü ta'yîn etmişdir.
Ali Ünal = Ve ummadığı yerlerden onu rızıklandırır. Kim Allah’a güvenip dayanırsa, onun (bütün ihtiyaçları için) Allah kâfidir. Allah, elbette buyruğunu yerine getirir. Allah, her şey için belli bir ölçü takdir buyurmuştur.
Bayraktar Bayraklı = Allah, onu hiç beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah'a dayanıp güvenirse, O, kendine yeter. Şüphesiz Allah, dilediği şeyi sonuca ulaştırır. Allah her şey için bir ölçü belirlemiştir.
Bekir Sadak = (2-3) Kadinlarin iddet sureleri biteceginde, onlari ya uygun bir sekilde alikoyun, ya da onlardan ayrilin; icinizden de iki adil sahit getirin; sahidligi Allah icin yapin; iste bu, Allah'a ve ahiret gunune inanan kimseye verilen oguttur. Allah, kendisine karsi gelmekten sakinan kimseye kurtulus yolu saglar, ona beklemedigi yerden rizik verir. Allah'a guvenen kimseye O yeter. Allah, buyrugunu yerine getirendir. Allah her sey icin bir lcu var etmistir.
Celal Yıldırım = Ve ummadığı, hesaplıyamadığı bir cihetten onu rızıklandırır. Kim Allah'a güvenip dayanırsa, Allah ona yeter. Şüphesiz ki Allah, emrini yerine getirendir. Gerçekten Allah, her şey için bir ölçü belirleyip ortaya koymuştur.
Cemal Külünkoğlu = Ve ona beklemediği ve tahmin etmediği yerden rızık verir. Kim Allah'a dayanıp güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz ki Allah, emrini (istediğini) yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü (bir sınır) koymuştur.
Diyanet İşleri (eski) = (2-3) Kadınların iddet süreleri biteceğinde, onları ya uygun bir şekilde alıkoyun, ya da onlardan ayrılın; içinizden de iki adil şahit getirin; şahidliği Allah için yapın; işte bu, Allah'a ve ahiret gününe inanan kimseye verilen öğüttür. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınan kimseye kurtuluş yolu sağlar, ona beklemediği yerden rızık verir. Allah'a güvenen kimseye O yeter. Allah, buyruğunu yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü var etmiştir.
Diyanet Vakfi = (2-3) İddet müddetlerini doldurduklarında onları ya meşru ölçüler içerisinde (nikâhınız altında) tutun veya onlardan meşru ölçülere göre ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahit tutun. Şahitliği Allah için yapın. İşte bu, Allah'a ve ahiret gününe inananlara verilen öğüttür. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder. Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
Edip Yüksel = Ve beklemediği yerden ona rızık verir. Kim ALLAH'a güvenirse O, ona yeter. ALLAH buyruğunu yerine getirendir. ALLAH herşey için bir ölçü koymuştur.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve onu hatır-u hayaline gelmez cihetten merzuk eder ve her kim Allaha tevekkül kılarsa o ona yetişir, her halde Allah emrini yerine getirir, Allah her şey için bir mıkdar ta'yin etmiştir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve onu hiç hatırına gelmeyen bir cihetten merzûk buyurur ve her kim Allah'a tevekkül ederse artık O, ona kâfîdir. Şüphe yok ki Allah emrini yerine getirendir, muhakkak ki (Allah) her şey için bir miktar tayin buyurmuştur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ona hayaline gelmeyecek yerlerden rızık verir. Kim Allah'a tevekkül ederse, Allah ona yeter. Şüphesiz ki Allah emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü tayin etmiştir.
Gültekin Onan = Ve Ona hiç beklemediği bir yerden rızık verir. Kim Allah’a teslim olursa o kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şey için bir ölçü koymuştur.
Harun Yıldırım = Ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse O, kendisine yeter. Şüphesiz ki Allah emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir kader tayin etmiştir.
Hasan Basri Çantay = Onu haatır-u hayâline gelmeyecek bir cihetden de rızıklandırır. Kim Allaha güvenib dayanırsa O, kendisine yetişir. Şübhesiz ki Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü ta'yîn etmişdir.
Hayrat Neşriyat = Ve onu hesab etmediği yerden rızıklandırır! Kim Allah’a tevekkül ederse, artık O ona yeter! Şübhesiz ki Allah, emrini yerine getirendir. Doğrusu Allah, herşey için bir ölçü koymuştur.
İbni Kesir = Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim, Allah'a tevekkül ederse; O, kendisine yeter. Şüphesiz ki Allah; emrini yerine getirendir. Gerçekten Allah; her şey için bir ölçü var etmiştir.
Kadri Çelik = Ve onu hesaba katmadığı bir yönden de rızıklandırır. Kim de Allah'a tevekkül ederse, O, ona yeter. Elbette Allah, kendi emrini yerine getirip gerçekleştirendir. Allah, her şey için bir ölçü kılmıştır.
Muhammed Esed = ve ona bütün beklentilerin ötesinde bir rızık verir. Allah'a güvenen herkese O (tek başına) yeter. Gerçek şu ki, Allah, irade ettiği işi sonucuna ulaştırır (ve) Allah her şey için bir (vade ve) ölçü belirlemiştir.
Mustafa İslamoğlu = ve hiç beklemediği yerden onu rızıklandırır; ve her kim Allah'a güvenirse, artık O ona yeter: Şüphesiz Allah emrini gayesine erdirendir; doğrusu Allah her bir şey için bir ölçü/kader koymuştur.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onu hiç hatırına gelmeyen bir cihetten merzûk buyurur ve her kim Allah'a tevekkül ederse artık O, ona kâfîdir. Şüphe yok ki Allah emrini yerine getirendir, muhakkak ki (Allah) her şey için bir miktar tayin buyurmuştur.
Ömer Öngüt = Ona hayaline gelmeyecek yerlerden rızık verir. Kim Allah'a tevekkül ederse, Allah ona yeter. Şüphesiz ki Allah emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü tayin etmiştir.
Şaban Piriş = Ve Ona hiç beklemediği bir yerden rızık verir. Kim Allah’a teslim olursa o kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şey için bir ölçü koymuştur.
Sadık Türkmen = Onu beklemediği yerden ödüllendirir. Kim Allah’a tevekkül ederse, O kendisine yeter. Şüphesiz Allah emrini yerine getirendir. Allah herşeye bir ölçü koymuştur.
Seyyid Kutub = Ve ona beklemediği yerden rızk verir. Kim Allah'a güvenirse kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
Suat Yıldırım = (2-3) Bekleme sürelerinin (üç âdet süresinin) sonuna yaklaştıkları zaman, onları ya güzelce evinizde alıkoyun, evliliği devam ettirin, yahut güzellikle ayrılın ve bu boşanmaya sizden iki âdil kimseyi şahit tutun ve şahitliği de Allah için dürüst yapın. İşte sizden Allah’a ve âhirete iman edenlere verilen talimat, yapılan tavsiye budur. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona sıkıntıdan çıkış kapıları açar. Onu hiç ummadığı yerlerden rızıklandırır. Allah’a dayanıp güvenene Allah kâfidir. Allah buyruğunu elbette yerine getirir. Gerçekten Allah her şey için bir ölçü, her iş için bir vâde belirlemiştir.
Süleyman Ateş = Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah'a dayanırsa O, ona yeter. Allâh, buyruğunu yerine getirendir. Allâh herşey için bir ölçü koymuştur.
Tefhim-ul Kuran = Ve onu hesaba katmadığı bir yönden de rızıklandırır. Kim de Allah'a tevekkül ederse, O, ona yeter. Elbette Allah, kendi emrini yerine getirip gerçekleştirendir. Allah, her şey için bir ölçü kılmıştır.
Ümit Şimşek = Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Allah'a tevekkül edene O yeter. Allah buyruğunu mutlaka gerçekleştirir. Herşey için Allah bir ölçü belirlemiştir.
Yaşar Nuri Öztürk = Ve onu hiç beklemediği yönden rızıklandırır. Kim Allah'a dayanıp güvenirse O, ona yeter. Hiç kuşkusuz, Allah, emrini yerine getirecektir. Allah her şey için bir ölçü/bir kader belirlemiştir.
İskender Ali Mihr = Ve hesap etmediği (aklına gelmeyen) bir yerden onu rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, artık ona O (Allah) kâfidir. Muhakkak ki Allah, emrini (işini) yerine getirendir. Allah herşey için bir kader tayin etmiştir.
İlyas Yorulmaz = Onu hiç hesap etmediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a güvenip dayanırsa, Allah ona yeter. Elbetteki Allah emrini tamamlayacaktır. Çünkü Allah her şeyi bir ölçüye göre yapmıştır.