ذُرِّيَّةَ مَنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوحٍ إِنَّهُ كَانَ عَبْدًا شَكُورًا
Zurriyyete men hamelnâ mea nûh(nûhin), innehu kâne abden şekûrâ(şekûran).
zurriyyete | : zürriyet, nesil |
men hamelnâ | : taşıdığımız kimse(ler) |
mea | : beraberinde, birlikte |
nûhin | : Nuh |
inne-hu | : muhakkak ki o |
kâne | : oldu, idi |
abden | : bir kul |
şekûran | : çok şükreden |
Diyanet İşleri = Ey kendilerini Nûh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin çocukları! Gerçek şu ki, o çok şükreden bir kuldu.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ey Nûh'la beraber gemiye bindirip kurtardığımız insanların soyundan gelenler, şüphe yok ki Nûh, çok şükreden bir kuldu.
Abdullah Parlıyan = Ey Nuh'la beraber gemiye bindirip kurtardığımız insanların soyundan gelenler! O Nuh ki, gerçekten çok şükreden bir kuldu.
Adem Uğur = (Ey) Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli! Şunu bilin ki Nuh, çok şükreden bir kul idi.
Ahmed Hulusi = (Ey) Nuh ile beraber (gemide) taşıdıklarımızın torunları. . . Muhakkak ki O, çok şükreden bir kul idi.
Ahmet Tekin = Ey, Nuh’la beraber gemide taşıyarak kurtardığımız kimselerin nesli! Unutmayın o devamlı çok şükreden, Allah’ı ilâh tanıyan, candan müslüman olarak Allah’a bağlanan saygılı bir kuldu.
Ahmet Varol = Ey Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın soyundan gelenler! Şüphesiz o çok şükreden bir kuldu.
Ali Bulaç = (Ey) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu.
Ali Fikri Yavuz = Ey Nûh ile beraber gemiye yüklediğimiz kimselerin zürriyeti (Olan siz insanlar, bunu düşünün ve benden başka vekil edinmeyin), doğrusu bu ki, Nûh, çok şükreden bir kuldu.
Ali Ünal = Onlar, Nuh ile beraber gemide taşıyıp felâketten kurtardığımız mü’min kimselerin neslindendi. Şüphesiz Nuh da, Rabbisine çok şükreden bir kuldu.
Bayraktar Bayraklı = Ey Nûh ile beraber gemide taşıyarak kurtardıklarımızın soyundan olanlar! Doğrusu Nûh, çok şükreden biri idi.
Bekir Sadak = (2-3) Musa'ya kitap verdik. Ey Nuh'la beraber tasiyarak kurtardigimiz kimselerin soyundan olanlar! Beni birakip baskasini vekil edinmeyesiniz diye onu Israilogullarina dogruluk rehberi kildik. Dogrusu Nuh, cok sukreden bir kuldu.
Celal Yıldırım = Ey Nûh ile beraber (gemiye) yüklediğimiz kimselerin soyundan olanlar! (Nuh'un sabrını taşıyın); şüphesiz ki, Nûh çok şükreden bir kul idi.
Cemal Külünkoğlu = (Ey) kendilerini Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin çocukları! Gerçek şu ki, o çok şükreden bir kuldu.
Diyanet İşleri (eski) = (2-3) Musa'ya kitap verdik. Ey Nuh'la beraber taşıyarak kurtardığımız kimselerin soyundan olanlar! Beni bırakıp başkasını vekil edinmeyesiniz diye onu İsrailoğullarına doğruluk rehberi kıldık. Doğrusu Nuh, çok şükreden bir kuldu.
Diyanet Vakfi = (Ey) Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli! Şunu bilin ki Nuh, çok şükreden bir kul idi.
Edip Yüksel = Onlar, Nuh ile birlikte taşıttığımız kimselerin soyudur; o şükreden bir kuldu
Elmalılı Hamdi Yazır = Ey Nuh ile beraber yüklediğimiz kimselerin zürriyyeti!, o doğrusu çok şükredici bir kul idi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey Nuh ile birlikte (gemiye) yüklediğimiz kimselerin soyundan olanlar! O doğrusu çok şükredici bir kuldu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey Nuh'la beraber gemiye taşıyarak kurtardığımız kimselerin soyundan olanlar! Doğrusu o çok şükredici bir kuldu.
Gültekin Onan = (Ey) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu.
Harun Yıldırım = (Ey) Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli! Şunu bilin ki Nuh, çok şükreden bir kul idi.
Hasan Basri Çantay = Ey Nuh ile beraber (gemide) taşı (yıb selâmete çıkar) dığımız (insanlar) zürriyeti, (şu) bir hakıykatdır ki (Nuh) çok şükreden bir kuldu.
Hayrat Neşriyat = (Ey) Nûh ile berâber (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli (olan insanlar)! Şübhesiz ki o (Nûh), çok şükreden bir kul idi.
İbni Kesir = Nuh ile beraber taşıdığımız kimselerin soyunu da. Gerçekten o, çok şükreden bir kul idi.
Kadri Çelik = (Sizler,) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın neslisiniz! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu.
Muhammed Esed = Siz ey Nuh'la birlikte (gemide) taşıdığımız insanların soyundan gelenler! O (Nuh ki,) gerçekten de çok şükreden bir kuldu".
Mustafa İslamoğlu = Siz, ey Nuh'la birlikte (gemide) taşıdıklarımızın soyundan gelenler! Unutmayın ki o hep şükreden bir kuldu!"
Ömer Nasuhi Bilmen = Nûh ile beraber (gemiye) yüklediğimiz kimselerin zürriyeti! Şüphe yok ki o ziyâde şükredici bir kul idi.
Ömer Öngüt = Ey Nuh ile beraber gemide taşıyıp selâmete çıkardığımız kimselerin soyundan olanlar! Doğrusu Nuh, çok şükreden bir kuldu.
Şaban Piriş = -Ey Nuh’la birlikte taşıdığımız kimselerin soyu/torunları! Doğrusu Nuh çok şükreden bir kuldu.
Sadık Türkmen = (ey) nuh ile beraber taşıdığımız kimselerin nesli! Şüphesiz o, çok şükreden bir kul idi.
Seyyid Kutub = Ey Nuh ile beraber gemiye bindirdiklerimizin soyundan gelenler! Hiç şüphesiz Nuh, şükür görevini yerine getiren bir kuldu.
Suat Yıldırım = Ey Nûh ile birlikte gemide taşıdığımız kimselerin nesli! (Yalnız Bana güvenip, dayanın, Bana şükredin!) Şunu bilin ki Nûh çok şükreden bir kul idi.
Süleyman Ateş = Ey Nûh ile beraber (gemide) taşıdıklarımızın çocukları, doğrusu o (Nûh), çok şükreden bir kuldu. (Siz de atanız gibi olun.)
Tefhim-ul Kuran = (Ey) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu.
Ümit Şimşek = Ey Nuh ile beraber taşıdığımız kimselerin nesilleri! O çok şükreden bir kul idi.
Yaşar Nuri Öztürk = Ey Nûh ile beraber taşıdığımız kişilerin soyu! Gerçek şu ki, Nûh çok şükreden bir kuldu.
İskender Ali Mihr = (Ey) Nuh (A.S) ile beraber taşıdıklarımızın zürriyyeti (onların soyundan olanlar)! Muhakkak ki O (Nuh A.S), çok şükreden bir kul idi.
İlyas Yorulmaz = Nuh ile beraber (gemide) taşıdığımız insanların soyundan gelenler içinde (Musa ya verdiğimiz kitabı) rehber yaptık. (Ataları Nuh) Gerçekten Rabbine çok şükreden bir kuldu.