Önceki Ayet Sonraki Ayet  
77. Sûre Mürselât/29

 انطَلِقُوا إِلَى مَا كُنتُم بِهِ تُكَذِّبُونَ

  İntalikû ilâ mâ kuntum bihî tukezzibûn(tukezzibûne).

Kelime Karşılaştırma
intalikû : (ayrılıp) gidin
ilâ : ... a
: şey
kuntum : olduğunuz
bi-hî : onu, kendisini
tukezzibûne : yalanlıyorsunuz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlara şöyle denecek: “Yalanlamakta olduğunuz şeye (cehennem azabına) gidin.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Haydi yürüyün yalanladığınıza doğru.

 Abdullah Parlıyan = O gün inkârcılara şöyle denilecek: “Haydi o yalanlayıp durduğunuz o azaba gidin.

 Adem Uğur = (İnkârcılara o gün şöyle denilir:) yalan sayageldiğiniz azaba doğru gidin!

 Ahmed Hulusi = Haydi, yalanlamakta olduğunuza gidin!

 Ahmet Tekin = Haydi yalanladığınız yere, cezalandırma merkezine uğrayın.

 Ahmet Varol = Yalanlamakta olduğunuz (azab)a doğru gidin.

 Ali Bulaç = Kendisini yalanladığınız (azab)a gidin.

 Ali Fikri Yavuz = (Kıyameti inkâr edenlere o gün şöyle denir): Haydi (dünyada) yalan saydığınız azaba gidin.

 Ali Ünal = “Haydi, yürüyün (dünyada iken) hep yalanladığınız o (Ateş’e)!

 Bayraktar Bayraklı = (29-33) Yalan sayageldiğiniz şeye doğru gidiniz! Üç boyutlu azaba, ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidiniz. O saray gibi kocaman bir kıvılcım saçar. Her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir.

 Bekir Sadak = Inkarcilara o gun soyle denir: «Yalanlayip durdugunuz seye gidin.»

 Celal Yıldırım = Yalanlayıp durduğunuz şey'e (azaba) doğru yollanın.

 Cemal Külünkoğlu = (Kıyameti inkâr edenlere o gün şöyle denir): Haydi yalan saydığınız azaba gidin.

 Diyanet İşleri (eski) = İnkarcılara o gün şöyle denir: 'yalanlayıp durduğunuz şeye gidin;'

 Diyanet Vakfi = (İnkârcılara o gün şöyle denilir:) yalan sayageldiğiniz azaba doğru gidin!

 Edip Yüksel = Haydi yalanlamakta olduğunuz şeye doğru yürüyün.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Haydi boşanın o yalan dediğinize

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Haydi boşalıp (gidin) o yalan dediğinize.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Kıyameti yalanlayanlara şöyle denir): «Haydin gidin o yalanladığınız şeye doğru.»

 Gültekin Onan = Kendisini yalanladığınız (azab)a gidin.

 Harun Yıldırım = Haydi kalkıp gidin yalanladığınız şeye!

 Hasan Basri Çantay = (O kâfirlere şöyle denilecek:) «(Haydi) o yalan diyegeldiğiniz şey'e (azaba) gidin».

 Hayrat Neşriyat = (Ki o gün kâfirlere şöyle denilir:) 'Kendisini, yalanlamakta olduğunuz (azâb)a gidin!'

 İbni Kesir = Varın yalanlayıp durduğunuz şeye gidin.

 Kadri Çelik = Kendisini yalanlamakta olduğunuza (azaba) gidin.

 Muhammed Esed = Haydi, yalanlayıp durduğunuz şu (kıyamete) doğru gidin bakalım!

 Mustafa İslamoğlu = Haydi artık, yalanlayıp durduğunuz (Hesap Günü'ne) doğru ilerleyin bakalım!

 Ömer Nasuhi Bilmen = (28-29) O gün vay haline yalanlayanların. Kendisini yalanladığınız şeye gidiniz.

 Ömer Öngüt = Haydi, yalanlamış olduğunuz azaba doğru gidin!

 Şaban Piriş = Haydi yalanladığınıza yürüyün.

 Sadık Türkmen = Haydi, yalanlıyor olduğunuz şeye gidin,

 Seyyid Kutub = Şimdi inkar ettiğiniz yere koşunuz!

 Suat Yıldırım = Nankörlere ise şöyle denir: "Haydi, durmayın yalan dediğiniz o azaba girin bakalım!"

 Süleyman Ateş = "Haydi yalanladığınız (azâb)a gidin!

 Tefhim-ul Kuran = Kendisini yalanlamakta olduğunuz (azab)a gidin.

 Ümit Şimşek = Haydi, yalanlayıp durduğunuz şeye gidin.

 Yaşar Nuri Öztürk = Haydi, yalanlamakta olduğunuz şeye gidin!

 İskender Ali Mihr = O yalanlamış olduğunuz şeye gidin!

 İlyas Yorulmaz = Haydi bakalım! Şu yalanlamış olduğunuz hesap gününe gidin.