وَطَلْحٍ مَّنضُودٍ
Ve talhın mendûd(mendûdin).
Diyanet İşleri = (28-34) (Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve meyveleri birbirine yaslanıp istiflenmiş muz ağaçlarıyla dolu bir yerdedir onlar.
Abdullah Parlıyan = meyveleri kat kat olmuş muzlar,
Adem Uğur = Meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları,
Ahmed Hulusi = Meyveleri istiflenmiş muz ağacı. . .
Ahmet Tekin = Akasyalar, muz bahçeleri içindedirler.
Ahmet Varol = Meyva yüklü muz ağacı,
Ali Bulaç = Üstüste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları,
Ali Fikri Yavuz = Dolgun salkımlı muzlar altında;
Ali Ünal = Ve dolgun salkımlarıyla muzlar,
Bayraktar Bayraklı = (28-33) Dikensiz meyve ağaçları; salkımları sarkmış muz ağaçları, yayılmış gölgelerde, çağlayarak akan sularda, koparılmamış ve yasak edilmemiş birçok meyve ile nimetlendirilirler.
Bekir Sadak = (28-34) Onlar dikensiz sedir agaclari, salkimlari sarkmis muz agaclari, uzamis golge altinda, caglayarak akan sular kenarlarinda; bitip tukenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasinda; yuksek dosekler uzerindedirler.
Celal Yıldırım = Salkım salkım muzlar,
Cemal Külünkoğlu = (28-34) (Onlar cennette) dikensiz ağaçlar, meyveleri sarkmış muz ağaçları, (kesintisiz) uzayan gölgeler, çağlayarak akan sular, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler (sedirler) üzerindedirler.
Diyanet İşleri (eski) = (27-34) Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.
Diyanet Vakfi = Meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları,
Edip Yüksel = Salkımları sarkmış muz ağaçları,
Elmalılı Hamdi Yazır = Sıvama muzlar içinde
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = salkım muzlar içinde,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Meyva dizili muzlar,
Gültekin Onan = Üstüste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları,
Harun Yıldırım = Meyveleri birbirine girmiş muz ağaçları altında,
Hasan Basri Çantay = meyveleri tıklım tıklım muz ağaç (lar) ı,
Hayrat Neşriyat = (28-34) (Onlar,) dikensiz sedir ağaçları ve (salkımları) dizili muz ağaçları içinde, yayılmış bir gölgede, çağlayan su (kenarların)da, tükenmeyen ve yasaklanmayan pek çok meyveler arasında ve yükseltilmiş döşeklerdedirler!
İbni Kesir = Salkımları sarkmış muz ağaçları,
Kadri Çelik = Üst üste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları yanında.
Muhammed Esed = çiçeklerle bezenmiş akasyalar,
Mustafa İslamoğlu = yine çok gövdeli, misk kokulu ve parıltılı Muğaylan ağaçları,
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve meyveleri kat kat olmuş muz ağaçları (altında)dırlar.
Ömer Öngüt = Salkımları sarkmış muz ağaçları,
Şaban Piriş = Salkım salkım muz ağaçlarında..
Sadık Türkmen = Dalları sarkmış dizili muzlar arasında,
Seyyid Kutub = Meyva yüklü muz ağaçları arasında,
Suat Yıldırım = Dolgun salkımlı muzlar,
Süleyman Ateş = (Kökünden tepesine kadar) meyva dizili muzlar,
Tefhim-ul Kuran = Üstüste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları,
Ümit Şimşek = (28-34) (Onlar cennette) dikensiz ağaçlar, meyveleri sarkmış muz ağaçları, (kesintisiz) uzayan gölgeler, çağlayarak akan sular, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler (sedirler) üzerindedirler.
Yaşar Nuri Öztürk = (27-34) Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.
İskender Ali Mihr = Ve meyveleri kat kat dizili muz ağaçları (arasında).
İlyas Yorulmaz = Dizi dizi muz ağaçları.