لَّيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَن تَدْخُلُوا بُيُوتًا غَيْرَ مَسْكُونَةٍ فِيهَا مَتَاعٌ لَّكُمْ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تُبْدُونَ وَمَا تَكْتُمُونَ
Leyse aleykum cunâhun en tedhulû buyûten gayra meskûnetin fîhâ metâun lekum, vallâhu ya’lemu mâ tubdûne ve mâ tektumûn(tektumûne).
leyse | : değildir, yoktur |
aleykum | : sizin üzerinize |
cunâhun | : günah, vebal |
en tedhulû | : girmek, girmeniz |
buyûten | : evlere |
gayre | : dışında |
meskûnetin | : oturulmayan evler |
fî-hâ | : içinde |
metâun | : meta, fayda |
lekum | : sizin için |
vallâhu | : ve Allah |
ya’lemu | : bilir |
mâ | : şey |
tubdûne | : açıklıyorsunuz |
ve mâ | : ve şey |
tektumûne | : ketmediyorsunuz, saklıyorsunuz |
Diyanet İşleri = İçinde size ait bir eşya olan, oturanı bulunmayan evlere girmenizde herhangi bir günah yoktur. Allah, açığa vurduklarınızı da, gizlediklerinizi de bilir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Orada bir menfaatiniz varsa içinde kimse oturmayan eve girmenizde bir suç yok size ve Allah, açığa vurduğunuzu da bilir, gizlediğinizi de.
Abdullah Parlıyan = Ama içinde devamlı oturulmayan, fakat kamusal amaçlarla kullanılan dükkan, misafirhane gibi yerlere izin almaksızın girmenizde bir sakınca yoktur. Fakat yine de, aklınızdan çıkarmayın ki, Allah açıkça yaptıklarınızı da, gizlediklerinizi de bütünüyle bilmektedir.
Adem Uğur = İçinde kendinize ait eşyanın bulunduğu oturulmayan evlere girmenizde herhangi bir sakınca yoktur. Allah, sizin açığa vurduklarınızı da, gizlediklerinizi de bilir.
Ahmed Hulusi = İçinde yaşanılmayan ve içlerinde size ait bir eşya bulunan evlere girmenizde bir sakınca yoktur. . . Allâh açığa vurduklarınızı da gizlediklerinizi de bilir.
Ahmet Tekin = İçinde kendinize ait eşyanın bulunduğu, şahsî mesken olarak kullanılmayan, kamuya açık faydalandığınız binalara girmenizde herhangi bir günah, vebal yoktur. Allah sizin iyi veya kötü niyetle, açıkça yaptıklarınızı da, gizleyerek yaptıklarınızı da bilir.
Ahmet Varol = Oturulmayan ve içinde size ait eşya bulunan evlere girmenizde sizin için bir sakınca yoktur. Allah açığa vurduğunuzu da gizlediğinizi de bilir.
Ali Bulaç = İçinde oturulmayan ve sizin için bir meta (yarar) bulunan evlere girmenizde bir sakınca yoktur. Allah, açığa vurduklarınızı da, sakladıklarınızı da bilir.
Ali Fikri Yavuz = İçinde oturulmıyan ve içinde, faydalanma hakkınız bulunan (ahır ve han gibi) evlere (izinsiz) girmenizde bir günah yoktur. Allah, açıkladığınızı da bilir, gizlediğinizi de...
Ali Ünal = Ev olarak kullanılmayıp içlerinde oturulmayan, fakat (kamuya açık mahiyette olup) kendilerinden faydalanma hakkınız bulunan binalara izinsiz girmenizde mahzur yoktur. Ama unutmayın ki, Allah açık–kapalı bütün davranışlarınızı, açığa vurduğunuz veya gizli tuttuğunuz bütün düşünce ve niyetlerinizi bilmektedir.
Bayraktar Bayraklı = İçinde kendinize ait eşyaların bulunduğu, oturulmayan evlere girmenizde herhangi bir sakınca yoktur. Allah, sizin açığa vurduklarınızı da, gizledikleriniz de bilir.
Bekir Sadak = Icinde maliniz bulunan bos evlere girmenizde bir sorumluluk yoktur. Allah, aciga vurdugunuzu da, gizlediginizi de bilir.
Celal Yıldırım = İçinde sizinle ilgili bir yarar bulunup oturulmayan evlere girmenizde bir günah ve vebal yoktur. Allah açıkladığınızı da, gizli tuttuklarınızı da bilir.
Cemal Külünkoğlu = Hayat olmayan (oturulmayan) ve içinde eşyanızın bulunduğu evlere izinsiz girmenizde hiçbir sakınca yoktur. Allah, açığa vurduklarınızı da gizli tuttuklarınızı da bilir.
Diyanet İşleri (eski) = İçinde malınız bulunan boş evlere girmenizde bir sorumluluk yoktur. Allah, açığa vurduğunuzu da, gizlediğinizi de bilir.
Diyanet Vakfi = İçinde kendinize ait eşyanın bulunduğu oturulmayan evlere girmenizde herhangi bir sakınca yoktur. Allah, sizin açığa vurduklarınızı da, gizlediklerinizi de bilir.
Edip Yüksel = Oturulmayan ve içinde eşyanız bulunan bir eve girmenizde bir sakınca yoktur. ALLAH açığa vurduklarınızı da gizlediklerinizi de bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Meskûn olmıyan ve içinde bir intifa' salâhiyyetiniz olan odalara girmenizde size bir günah yoktur, neyi açıklar ve neyi saklarsınız Allah bilir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Meskun olmayan ve içinde bir yararlanma selahiyetiniz olan odalara (evlere) girmenizde size bir sakınca yoktur. Allah, açıkladıklarınızı da bilir, gizlediklerinizi de.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İçinde kendinize ait bir şeylerin bulunduğu oturulmayan bir eve girmenizde herhangi bir sakınca yoktur. Allah, sizin açığa vurduklarınızı da, gizlediklerinizi de bilir.
Gültekin Onan = İçinde oturulmayan ve sizin için bir meta (yarar) bulunan evlere girmenizde bir sakınca yoktur. Tanrı, açığa vurduklarınızı da, sakladıklarınızı da bilir.
Harun Yıldırım = İçinde kendinize ait eşyanın bulunduğu oturulmayan evlere girmenizde herhangi bir sakınca yoktur. Allah, sizin açığa vurduklarınızı da, gizlediklerinizi de bilir.
Hasan Basri Çantay = Ama içinde devamlı oturulmayan, fakat kamusal amaçlarla kullanılan dükkan, misafirhane gibi yerlere izin almaksızın girmenizde bir sakınca yoktur. Fakat yine de, aklınızdan çıkarmayın ki, Allah açıkça yaptıklarınızı da, gizlediklerinizi de bütünüyle bilmektedir.
Hayrat Neşriyat = İçinde kendinize ait eşyanın bulunduğu oturulmayan evlere girmenizde herhangi bir sakınca yoktur. Allah, sizin açığa vurduklarınızı da, gizlediklerinizi de bilir.
İbni Kesir = İçinde menfaatınız bulunan ve oturulmayan boş evlere girmenizde birvebal yoktur. Ve Allah; açığa vurduğunuzu da, gizlediğinizi de bilir.
Kadri Çelik = İçinde kendinize ait eşyanın bulunduğu, şahsî mesken olarak kullanılmayan, kamuya açık faydalandığınız binalara girmenizde herhangi bir günah, vebal yoktur. Allah sizin iyi veya kötü niyetle, açıkça yaptıklarınızı da, gizleyerek yaptıklarınızı da bilir.
Muhammed Esed = (Öte yandan,) içinde oturulmayan ama kamusal amaçlarla kullanılan evlere girmenizde bir sakınca yoktur; fakat (yine de aklınızdan çıkarmayın ki,) Allah, açıkça yaptıklarınızı da, gizlediklerinizi de bütünüyle bilmektedir.
Mustafa İslamoğlu = (Ama) içinde oturulmayan, sizin de yararınıza hizmet veren kamuya açık mekanlara girmenizde bir sakınca yoktur: şu da var ki Allah, açıktan yaptıklarınızı da gizlediklerinizi de bilmektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Mesken olmayıp kendinize ait içlerinde menfaat bulunan evlere girmenizde sizin için bir günah yoktur ve neyi açıklar ve neyi gizlerseniz Allah bilir.
Ömer Öngüt = Oturulmayan ve içinde eşyanız bulunan evlere izinsiz girmenizden dolayı size bir vebâl yoktur. Allah açığa vurduğunuzu da bilir, gizlediğinizi de.
Şaban Piriş = İçinde kendinize ait eşyaların bulunduğu, oturulmayan evlere girmenizde herhangi bir sakınca yoktur. Allah, sizin açığa vurduklarınızı da, gizledikleriniz de bilir.
Sadık Türkmen = Icinde maliniz bulunan bos evlere girmenizde bir sorumluluk yoktur. Allah, aciga vurdugunuzu da, gizlediginizi de bilir.
Seyyid Kutub = Şenlik olmayan ve içinde eşyanızın bulunduğu evlere izinsiz girmenizin hiçbir sakıncası yoktur. Allah sizin gerek açığa vurduğunuz ve gerekse gizli tuttuğunuz bütün duygularınızı bilir.
Suat Yıldırım = İçinde oturulmayan fakat sizin faydalanma hakkınız bulunan evlere girmenizde mahzur yoktur. Ama hiç unutmayın ki Allah açığa vurduğunuz ve gizlediğiniz her şeyi bilir.
Süleyman Ateş = Oturulmayan ve içinde eşyanız bulunan evlere (izinsiz) girmenizden dolayı size bir günâh yoktur. Allâh, açığa vurduğunuzu da, gizlediğinizi de bilir.
Tefhim-ul Kuran = İçinde oturulmayan ve sizin için orda bir meta (yarar) bulunan evlere girmenizde size bir sakınca yoktur. Allah, açığa vurduklarınızı da, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir.
Ümit Şimşek = Meskûn olmayan ve umumun yararlanmasına açık bulunan binalara girmenizde ise bir sakınca yoktur. Allah sizin açığa vurduğunuzu da bilir, sakladığınızı da.
Yaşar Nuri Öztürk = Oturanı bulunmayan ve içinde size ait eşya olan evlere girmenizde bir sakınca yoktur. Allah, sizin açıkladıklarınızı da sakladıklarınızı da bilir.
İskender Ali Mihr = Meskûn olmayan (oturulmayan), içinde faydanız olan evlere girmenizde size bir vebal yoktur. Ve Allah, sizin açıkladığınız ve gizlediğiniz şeyleri bilir.
İlyas Yorulmaz = İçerisinde oturulmayan, ancak faydalanacağınız birtakım şeylerin olduğu evlere girmenizde sizin için sorumluluk yoktur. Allah sizin açıkladıklarınızı da, gizlediklerinizi de bilir.