يُوسُفُ أَعْرِضْ عَنْ هَذَا وَاسْتَغْفِرِي لِذَنبِكِ إِنَّكِ كُنتِ مِنَ الْخَاطِئِينَ
Yûsufu a’rıd an hâzâ vestagfirî li zenbiki, inneki kunti minel hâtıîn(hâtıîne).
yûsufu | : Yusuf |
a’rıd | : yüz çevir |
an hâzâ | : bundan |
vestagfirî (ve istagfirî) | : mağfiret iste |
li zenbi-ki | : senin suçun, günahın için (kadın için) |
inne-ki | : muhakkak ki sen (kadın) |
kunti | : oldun (kadın) |
min el hâtıîne | : kasten günah işleyenlerden |
Diyanet İşleri = “Ey Yûsuf! Sen bundan sakın kimseye bahsetme. (Ey Kadın,) sen de günahının bağışlanmasını dile. Çünkü sen günah işleyenlerdensin.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ey Yûsuf, sen de bu meseleyi bırak artık ve sen ey kadın, suçundan tövbe et, şüphe yok ki sen, hata işleyenlerdensin.
Abdullah Parlıyan = Ey Yûsuf! Sen de bu olayın üstünde durma, kimseye de söyleme! Ve ey kadın! Sen de işlediğin günahtan ötürü bağışlanma dile, çünkü sen gerçekte hatası büyük olan birisin.”
Adem Uğur = Ey Yusuf! Sen bundan (olanları söylemekten) vazgeç! (Ey kadın!) Sen de günahının affını dile! Çünkü sen günahkârlardan oldun
Ahmed Hulusi = "Yusuf. . . Yüz çevir bundan (bu olanları unut). . . (Kadın!) sen de suçun için bağışlanma dile. . . Muhakkak ki sen büyük bir yanlış yaptın. "
Ahmet Tekin = Kadının akrabası:'Ey Yûsuf, sen bu konuyu hiçbir yerde açma. Sen de (ey Züleyha) günahından dolayı af dile. Sen hata edenlerden, günahkârlardansın.' dedi.
Ahmet Varol = Yusuf, sen bundan yüz çevir. Sen de günâhının bağışlanmasını dile. Doğrusu sen günâhkârlardan oldun.'
Ali Bulaç = "Yusuf, sen bundan yüz çevir. Sen de (kadın) günahın dolayısıyla bağışlanma dile. Doğrusu sen günahkârlardan oldun."
Ali Fikri Yavuz = Yûsuf! Sen bu işi söylemekten vazgeç. Ey hanım! Sen de günahına Allah’dan mağfiret dile; doğrusu sen büyük günâhkarlardan oldun.” dedi.
Ali Ünal = Yusuf’a da, “Yusuf, sen bu işi unut; kimseye de bahsetme!” tavsiyesinde bulundu ve tekrar eşine dönüp, “Günahın için bağışlanma dile. Büyük bir hata işledin.” diye konuştu.
Bayraktar Bayraklı = “Ey Yûsuf! Sen bunları söylemekten vazgeç! Ey kadın! Sen de günahının affını dile! Çünkü sen günahkarlardan oldun.”
Bekir Sadak = (28-29) Kocasi gomlegin arkadan yirtilmis oldugunu gorunce, karisina hitaben «Dogrusu bu sizin hilenizdir, siz kadinlarin fendi buyuktur» dedi. Yusuf'a donerek: «Yusuf! Sen bundan kimseye bahsetme"; kadina donerek: «Sen de gunahinin bagislanmasini dile, cunku suclulardansÙn» dedi. *
Celal Yıldırım = «Ey Yûsuf! Sen bu (konuyu açmak)dan vazgeç; ey kadın, sen de günahından dolayı bağışlanma dile. Günkü elbette sen günah işleyenlerden oldun.»
Cemal Külünkoğlu = (Vezir: “Ey) Yusuf! Sen bu olayın üstünde durma (kimseye bir şey söyleme)! Ve (Züleyha) sen de işlediğin günahtan ötürü bağışlanma dile, çünkü sen günah işleyenlerden birisi oldun” dedi.
Diyanet İşleri (eski) = (28-29) Kocası gömleğin arkadan yırtılmış olduğunu görünce, karısına hitaben 'Doğrusu bu sizin hilenizdir, siz kadınların fendi büyüktür' dedi. Yusuf'a dönerek: 'Yusuf! Sen bundan kimseye bahsetme'; kadına dönerek: 'Sen de günahının bağışlanmasını dile, çünkü suçlulardansın' dedi.
Diyanet Vakfi = «Ey Yusuf! Sen bundan (olanları söylemekten) vazgeç! (Ey kadın!) Sen de günahının affını dile! Çünkü sen günahkârlardan oldun»
Edip Yüksel = 'Yusuf, sen bu olayı unut. Sen de (ey kadınım) günahından dolayı bağışlanma dile. Sen hata işledin.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Yusüf, sakın bundan bahsetme, sen de kadın, günahına istiğfar et, cidden sen büyük günahkârlardan oldun
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yusuf, sakın bundan söz etme; sen de kadın, günahının bağışlanmasını dile; sen gerçekten büyük günahkarlardan oldun!» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Yusuf! Sakın sen bundan bahsetme! Kadın! Sen de günahından dolayı istiğfar et. Sen gerçekten günahkarlardan oldun».
Gültekin Onan = "Yusuf sen bundan yüz çevir. Sen de (kadın) günahın dolayısıyla bağışlanma dile. Doğrusu sen günahkarlardan oldun."
Harun Yıldırım = “Yusuf, sen bundan vazgeç. Sen de günahının bağışlanmasını dile! Çünkü sen günahkârlardan oldun.”
Hasan Basri Çantay = «Yuusuf, sen bundan (bu mes'eleyi söylemekden) vazgeç. (Ey kadın) sen de günâhına istiğfar et. Çünkü sen cidden günahkârlardan oldun».
Hayrat Neşriyat = (Sonra şöyle dedi:) 'Yûsuf! (Sen) bundan vazgeç (bunu kimseye anlatma)! (Ey kadın! Sen de) günâhın için mağfiret dile! Çünki sen, günahkârlardan oldun.'
İbni Kesir = Yusuf; sen bundan vazgeç. Ey kadın; sen de günahının bağışlanmasını dile. Çünkü sen, gerçekten suçlulardan oldun.
Kadri Çelik = “Yusuf, sen bundan yüz çevir. Sen de (kadın), günahından ötürü bağışlanma dile. Doğrusu sen hata edenlerden oldun.”
Muhammed Esed = Yusuf! Sen bu olayın üstünde durma! Ve (kadın!) sen de işlediğin günahtan ötürü bağışlanma dile, çünkü sen gerçekten hatası (büyük) olan birisin!"
Mustafa İslamoğlu = (Ey) Yusuf, sen bu olayı yaşamadın say! Ve sen (ey) kadın, kabahatinden dolayı özür dile! Çünkü (şu hal) senin suçunun sabit olduğunu gösteriyor.
Ömer Nasuhi Bilmen = «Ey Yusuf! Sen bundan (bu hadiseyi söylemekten) kaçın. (Ey kadın!) Sen de günahın için isitiğfarda bulun. Muhakkak ki sen bütün günaha girmiş olanlardan oldun.»
Ömer Öngüt = (Sonra Yusuf'a dönerek): “Ey Yusuf! Sen bundan vazgeç!” (Karısına da): “Sen de günahının bağışlanmasını dile, çünkü sen suçlulardansın. ” dedi.
Şaban Piriş = Yusuf sen bunu unut, kadın sen de günahına tevbe et, çünkü sen hata işleyenlerdensin.
Sadık Türkmen = ”yusuf! sen geç bunu (bu olayın üstünde durma). (Ey kadın) sen de günahının bağışlanmasını dile!.. Çünkü sen büyük bir hata yapanlardan oldun!”
Seyyid Kutub = Adam, Yusuf'a «Sen ona bakma, kapat bu olayı» dedikten sonra karısına dönerek «Sen de günahından ötürü af dile, çünkü sen bir günahkârsın» dedi.
Suat Yıldırım = (28-29) Gömleğinin arkadan yırtıldığını görünce (kocası, eşine:) "Anlaşıldı!" dedi. "Bu, siz kadınların oyunlarınızdan biri! Gerçekten sizin fendiniz pek müthiştir! Yusuf! Sakın bunu kimseye söyleme! Kadın! Sen de günahından dolayı af dile, çünkü sen günaha girenlerden oldun."
Süleyman Ateş = "Yûsuf, sen bundan vazgeç (bunu kimseye söyleme), (ey kadın), sen de günâhının bağışlanmasını dile! Çünkü sen, günâhkârlardan oldun!"
Tefhim-ul Kuran = «Yusuf, sen bundan yüz çevir. Sende (kadın) günahın dolayısıyla bağışlanma dile. Doğrusu sen günahkârlardan oldun.»
Ümit Şimşek = 'Yusuf, sen bunu unut. Kadın, sen de günahın için af dile; çünkü günahkâr olmuşsun.'
Yaşar Nuri Öztürk = "Yûsuf, sakın bundan bahsetme. Kadın, sen de günahının affını dile. Sen, gerçekten günahkârlardan oldun."
İskender Ali Mihr = Yusuf, sen bundan yüz çevir. Ve (sen) de (kadın) günahın için mağfiret dile. Muhakkak ki; sen, kasten günah işleyenlerden oldun.
İlyas Yorulmaz = Yusuf (kadının kocasına) “Bu olaydan vazgeç” dedi ve kadına “Yaptığın bu hatadan dolayı (kocandan) bağışlanma dile. Çünkü kesinlikle hatalı davranan sendin” dedi.