وَهُوَ الَّذِي يُنَزِّلُ الْغَيْثَ مِن بَعْدِ مَا قَنَطُوا وَيَنشُرُ رَحْمَتَهُ وَهُوَ الْوَلِيُّ الْحَمِيدُ
Ve huvellezî yunezzilul gayse min ba’di mâ kanetû ve yenşuru rahmeteh(rahmetehu), ve huvel velîyyul hamîd(hamîdu).
ve huve ellezî | : ve o ki |
yunezzilu | : indirir |
el gayse | : yağmur |
min ba’di | : sonra |
mâ kanetû | : ümit kestikleri şey |
ve yenşuru | : ve yayar |
rahmete-hu | : rahmetini |
ve huve | : ve o |
el velîyyu | : velî, dost |
el hamîdu | : hamid, övülmeye lâyık olan |
Diyanet İşleri = O, insanlar umutlarını kestikten sonra yağmuru indiren, rahmetini her tarafa yayandır. O, dost olandır, övülmeye lâyık olandır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve öyle bir mâbuttur ki onlar, tamâmıyla ümitsizliğe düşerler de ondan sonra yağmur yağdırır ve rahmetini yayar ve odur onların işlerini tedbîr ve tasarruf eden ve hamde lâyık olan.
Abdullah Parlıyan = O'dur ki, kulları ümitlerini kestikten sonra, yağmuru indirir, rahmetini her tarafa yayar. Gerçek dost ve yardımcı O'dur, eksiksiz övgülere layık olan da O'dur.
Adem Uğur = O, (insanlar) umutlarını kestikten sonra, yağmuru indiren, rahmetini her tarafa yayandır. O, hakiki dosttur, övülmeye lâyık olandır.
Ahmed Hulusi = O, onlar (kulları) ümit kestikten sonra yağmuru indiren ve rahmetini yayandır. . . O, Veliyy'dir, Hamiyd'dir.
Ahmet Tekin = O, insanlar ümitlerini kestikten sonra toprağı suya doyuracak yağmuru aralıklarla indiren, rahmetiyle her şeyi canlandırandır. O övülmeye, şükredilmeye lâyık, hakiki hâmi, emirlerine itaat edilecek gerçek otorite, hakiki dosttur.
Ahmet Varol = Onlar ümit kestikten sonra yağmuru indiren ve rahmetini yayan O'dur. O velidir (dosttur, kullarının işlerini yürütendir), çokça övülendir.
Ali Bulaç = O'dur ki, onlar umutlarını kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini serip yayar. O, Veli'dir, Hamid'dir.
Ali Fikri Yavuz = Allah O’dur ki, (kullar) ümidi kesmişlerken yağmuru indirir, rahmet ve bereketini (her tarafa) yayar. O, (kendi ihsanı ile kullarına) Velî’dir, Hamîd’dir= hamd edilmeğe lâyıktır.
Ali Ünal = O’dur ki, kulları ümitsiz kaldığı bir anda (bütünüyle fayda getirici) yağmuru indirir ve rahmetini (canlılar için) her tarafa yayar. O, (yarattıkları için) gerçek dost ve hâmîdir, hakkıyla hamde ve övgüye lâyık olandır.
Bayraktar Bayraklı = İnsanlar ümitsizliğe düştükten sonra yağmuru yağdıran ve rahmetini yayan O'dur. Kullarının işlerini düzenleyen ve övgüye lâyık olan da O'dur.
Bekir Sadak = Umutsuzluga dusmelerinin ardindan yagmuru indiren, rahmetini yayan O'dur. O, ovulmege layik olan dosttur.
Celal Yıldırım = O ki, (kulları) umutlarını kestikten sonra yağmur indirir de rahmetini yayar. (Gerçek) dost ve yardımcı O'dur, övülmeğe de lâyık O' dur.
Cemal Külünkoğlu = O, (insanlar) umutlarını kestikten sonra yağmuru indiren, rahmetini her tarafa yayandır. Övülmeye layık gerçek dost ve koruyucu yalnız O'dur.
Diyanet İşleri (eski) = Umutsuzluğa düşmelerinin ardından yağmuru indiren, rahmetini yayan O'dur. O, övülmeğe layık olan dosttur.
Diyanet Vakfi = O, (insanlar) umutlarını kestikten sonra, yağmuru indiren, rahmetini her tarafa yayandır. O, hakiki dosttur, övülmeye lâyık olandır.
Edip Yüksel = Umutlarını kesmelerinden sonra yağmuru indiren ve rahmetini yayandır. O, Övgüye Layık bir Dosttur.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve öyledir ki o, ümidi kesmişlerken feyz indirir ve rahmetini neşr eder, o öyle veliy, öyle hamîddir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O'dur (insanlar) ümit kesmişlerken yağmuru indiren ve rahmetini her tarafa yayan. O, öyle dost, öyle övülmeye layık olandır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İnsanlar ümitlerini kestikten sonra yağmuru indiren ve rahmetini her tarafa yayan O'dur. Övülmeye layık olan gerçek dost O'dur.
Gültekin Onan = O'dur ki, onlar umutlarını kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini serip yayar. O, Velidir, Hamiddir.
Harun Yıldırım = Ümitsizliğe düşmelerinden sonra yağmuru indiren ve rahmetini seripyayan O’dur. Şüphesiz O, Veliyy’dir, Hamîd’dir.
Hasan Basri Çantay = O, (insanlar) ümidlerini kesdikden sonra, yağmuru indirmekde, rahmetini yaymakda olandır. O, hakıykî yâr, her hamde sezâvârdır.
Hayrat Neşriyat = Ve O, (insanlar) ümidlerini kestikten sonra yağmuru indiren ve rahmetini yayandır. Çünki O, Velî (hakiki dost ve yardımcı olan)dır, Hamîd (hamd edilmeye çok lâyık)tır.
İbni Kesir = O'dur ki; ümidlerini kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini yayar. O; Veli'dir, Hamid'dir.
Kadri Çelik = İnsanlar ümitlerini kestikten sonra yağmuru indiren ve rahmetini her tarafa yayan O'dur. Övülmeye layık olan gerçek veli de O'dur.
Muhammed Esed = O, (insanlar) bütün ümitlerini yitirdikten sonra yağmuru indiren ve (bu suretle) rahmetini sergileyendir; çünkü (insanların) koruyucusu yalnız O'dur, hamd O'na mahsustur.
Mustafa İslamoğlu = Ve O, (insanlar) tüm umutlarını yitirdikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini yayar: zira O'dur (insanların) gerçek velisi, hamd O'na mahsustur.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve O, o (Hâlık-i Azîm)dir ki, ümitsizliğe düştüklerinden sonra, yağmuru indirir ve rahmetini neşreder ve O'dur velî, hamîd olan O'dur.
Ömer Öngüt = O ki, (insanlar) ümitlerini kestikten sonra yağmuru indirir, rahmetini her tarafa yayar. O hakiki dosttur, övülmeye lâyık olandır.
Şaban Piriş = (Kulları) umutlarını kestikten sonra yağmur indirip, rahmetini yayan O’dur. Koruyup gözeten O’dur. Hamd'e layık olan da O’dur.
Sadık Türkmen = Ve o’dur ki, umutlarını kestikten sonra yağmuru indiriyor ve rahmetini yayıyor. O’dur koruyucu dost, çokça övülmeye lâyık olan!
Seyyid Kutub = İnsanların umutsuzluğa düşmelerinin ardından yağmuru indiren ve rahmetini yayan Allah'tır. O, gerçek dosttur, övülmeye layık olandır.
Suat Yıldırım = O’dur ki insanlar artık ümitlerini kestikten sonra yağmur indirir, rahmetini her tarafa yayar. O, gerçek dost ve hâmidir, bütün övgülere ve hamdlere lâyıktır.
Süleyman Ateş = O'dur ki (kulları) umutlarını kestikten sonra yağmuru indirir, rahmetini yayar. O velidir, övülmüştür.
Tefhim-ul Kuran = O'dur ki, onlar umutlarını kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini serip yayar. O, Veli'dir, Hamid'dir.
Ümit Şimşek = İnsanlar ümitlerini kesmişken yağmuru indiren ve rahmetini yayan da Odur. O her türlü övgüye lâyık olan gerçek dost ve gözeticidir.
Yaşar Nuri Öztürk = O odur ki, kulları umutlarını kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini yayar. Velî'dir O, Hamîd'dir.
İskender Ali Mihr = (Onların) ümit kesmelerinden sonra yağmuru indiren ve rahmetini yayan, O’dur. Ve O, Velî’dir (dost), Hamîd’dir (hamdedilen).
İlyas Yorulmaz = O, yağmuru kullarının ümitlerini kesmesinden sonra indirir ve rahmetini yeryüzüne yayar. Kullarını koruyan, sahip çıkan ve övülmesi gerekli olan yalnızca O dur.