إِنَّهُمْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ حِسَابًا
İnnehum kânû lâ yercûne hısâbâ(hısâben).
innehum | : muhakkak ki onlar |
kânû | : oldular |
lâ yercûne | : ümit etmiyorlar, ummuyorlar |
hısâben | : hesaba çekilme, hesap verme, hesap |
Diyanet İşleri = Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki onlar, hiçbir soru ummazlardı.
Abdullah Parlıyan = Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı.
Adem Uğur = Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı.
Ahmed Hulusi = Muhakkak ki onlar bir hesap (yaşamlarının sonucunu) ummuyorlardı!
Ahmet Tekin = Onlar hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Ahmet Varol = Çünkü onlar bir hesap (göreceklerini) ummuyorlardı.
Ali Bulaç = Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Ali Fikri Yavuz = Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı,
Ali Ünal = Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini beklemiyor, ona inanmıyorlardı.
Bayraktar Bayraklı = (24-28) Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak orada ne bir serinlik, ne de bir soğuk içecek bulacaklar. Ancak kaynar su ve irin içecekler. Çünkü onlar, hesap gününü hiç beklemiyorlardı. Âyetlerimizi şiddetle yalanlamışlardı.
Bekir Sadak = Cunku onlar, hesaba cekileceklerini sanmazlardi.
Celal Yıldırım = Çünkü onlar hiç de hesabı ummazlardı.
Cemal Külünkoğlu = Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
Diyanet İşleri (eski) = Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini sanmazlardı.
Diyanet Vakfi = Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı.
Edip Yüksel = Onlar bir hesap ummuyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır = çünkü ummazlardı onlar hiç bir hisab
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Çünkü onlar, hiçbir hesap ummazlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Çünkü onlar hiçbir hesap ummazlardı.
Gültekin Onan = Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Harun Yıldırım = Doğrusu onlar, hiçbir hesab ummuyorlardı.
Hasan Basri Çantay = Çünkü onlar hiçbir hisâb ummuyorlardı,
Hayrat Neşriyat = Çünki onlar (kendileri hakkında) bir hesab (görüleceğini) ummuyorlardı.
İbni Kesir = Çünkü onlar hiç bir hesab beklemezlerdi.
Kadri Çelik = Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Muhammed Esed = Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı,
Mustafa İslamoğlu = Şu kesin ki onlar vaktiyle, hesaba çekilmeyi arzu etmiyorlardı;
Ömer Nasuhi Bilmen = (26-27) Uygun bir ceza olarak. Şüphe yok ki onlar, bir hesabı ummaz olmuşlardı.
Ömer Öngüt = Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı,
Şaban Piriş = Çünkü onlar, hesabı ummuyorlardı.
Sadık Türkmen = Çünkü onlar, hiçbir hesap ummuyorlardı!
Seyyid Kutub = Çünkü onlar bir hesab görüleceğini ummuyorlardı.
Suat Yıldırım = Çünkü onlar bu hesap gününe inanmıyor (onu hesaba almıyorlardı).
Süleyman Ateş = Çünkü onlar bir hesap (görüleceğini) ummuyorlardı.
Tefhim-ul Kuran = Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Ümit Şimşek = Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk = Doğrusu onlar böyle bir hesap ummuyorlardı.
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki onlar bir hesap ummuyorlardı.
İlyas Yorulmaz = Onlar dünyada yaşarken hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı.