يَا لَيْتَهَا كَانَتِ الْقَاضِيَةَ
Yâ leytehâ kânetil kâdiyeh(kâdiyete).
yâ leyte-hâ | : keşke o olsa |
kâneti | : oldu, idi |
el kâdiyete | : olacak olan, o olay |
Diyanet İşleri = “Keşke ölüm her şeyi bitirseydi.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Keşke ölümle olup bitseydi her işim.
Abdullah Parlıyan = Keşke ölümümle her iş olup bitseydi.
Adem Uğur = Keşke onunla (ölümümle) her iş olup bitseydi!
Ahmed Hulusi = "Keşke (bu aşamaya gelinmeden) iş bitmiş olsaydı!"
Ahmet Tekin = 'Keşke, ölümle her iş bitmiş olsaydı.'
Ahmet Varol = Keşke o (ölüm) her şeye son verseydi.
Ali Bulaç = "Keşke o (ölüm her şeyi) kesip bitirseydi."
Ali Fikri Yavuz = Ne olurdu, o ölüm kat’î olaydı (da bir daha dirilmeseydim!)
Ali Ünal = “Keşke, keşke ölüm her şeyin sonu olaydı!
Bayraktar Bayraklı = (25-29) Kitabı sol tarafından verilene gelince, o da şöyle diyecek: “Keşke kitabım bana verilmeseydi, hesabımın ne olduğunu bilmeseydim, keşke ölüm her şeyi bitirmiş olsaydı; malım bana hiçbir fayda vermedi, bütün gücüm yok oldu.”
Bekir Sadak = (25-29) Fakat kitabi kendisine solundan verilen kimse: «Kitabim keske bana verilmeseydi; keske hesabimin ne oldugunu bilmeseydim; bu is keske son bulmus olsaydi; malim bana fayda vermedi; gucum de kalmadi» der.
Celal Yıldırım = Keşke bu iş olup bitseydi (ölümle son bulsaydı)!
Cemal Külünkoğlu = (26-27) “Hesabımın (yaptıklarımın) ne olduğunu da bilmeseydim. Keşke o (ölüm her şeyi) kesip bitirseydi (yeniden dirilmek olmasaydı).”
Diyanet İşleri (eski) = (25-29) Fakat kitabı kendisine solundan verilen kimse: 'Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; bu iş keşke son bulmuş olsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı' der.
Diyanet Vakfi = Keşke onunla (ölümümle) her iş olup bitseydi!
Edip Yüksel = 'Keşke ölümüm sonsuz olsaydı.'
Elmalılı Hamdi Yazır = nolurdu iş bitiren olaydı o ölüm
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ne olurdu o ölüm iş bitiren olsaydı!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ne olurdu o ölüm, iş bitirici olsaydı.
Gültekin Onan = "Keşke o (ölüm her şeyi) kesip bitirseydi."
Harun Yıldırım = “Keşke bu son olsaydı.”
Hasan Basri Çantay = «Ah keşki o (ölüm, hayâtıma) kat'î bir son verici olsaydı».
Hayrat Neşriyat = 'Keşke o (ölüm) işimi bitirmiş olsaydı!'
İbni Kesir = Keşki bu iş son bulmuş olsaydı.
Kadri Çelik = “Keşke o (ölüm her şeyi) kesip bitirseydi!”
Muhammed Esed = Keşke bu (ölümüm) benim sonum olsaydı!
Mustafa İslamoğlu = Ah! Keşke (ölüm), işi tamamen bitiren (mutlak bir yok oluş) olsaydı!
Ömer Nasuhi Bilmen = (25-27) Fakat o kimseye ki, kitabı sol tarafından verilmiş olur, (o da) der ki: «Keşke kitabım bana verilmemiş olsa idi.» «Hesabımın da ne olduğunu bilmese idim. Keşke o (ölüm hayatımı) kesip bitirmiş olsa idi.»
Ömer Öngüt = "Ah! Keşke bu iş son bulmuş olsaydı!"
Şaban Piriş = Keşke ölüm bir son olsaydı.
Sadık Türkmen = Ne olurdu o (ölüm), hesabımı kesip de bitirseydi (ölümüm sonum olsaydı!)
Seyyid Kutub = Keşke (ölüm işimi) bitirmiş olsaydı!
Suat Yıldırım = N’olurdu, ölüm her şeyi bitirmiş olaydı!
Süleyman Ateş = "Keşke (ölüm) işimi bitirmiş olsaydı!"
Tefhim-ul Kuran = «Keşke o (ölüm her şeyi) kesip bitirseydi.»
Ümit Şimşek = 'Keşke ölmekle herşey bitseydi.
Yaşar Nuri Öztürk = "Ah, ne olurdu, iş bitmiş olsaydı!"
İskender Ali Mihr = Keşke o (ölünce hayatım) bitmiş olsaydı.
İlyas Yorulmaz = “Keşke o hüküm verilmeseydi. ”