Önceki Ayet Sonraki Ayet  
36. Sûre Yâsîn/27

 بِمَا غَفَرَ لِي رَبِّي وَجَعَلَنِي مِنَ الْمُكْرَمِينَ

  Bimâ gafera lî rabbî ve cealenî minel mukremîn(mukremîne).

Kelime Karşılaştırma
bimâ : sebebiyle, nedeniyle
gafere : mağfiret etti, günahları sevaba çevirdi
: bana, beni
rabbî : benim Rabbim
ve ceale-nî : ve beni kıldı
min el mukremîne : ikram edilenlerden
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (26-27) (Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): “Cennete gir!” denildi. O da, “Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!” dedi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ne yüzden Rabbimin beni yarlıgadığını ve yüce derecelere ermişler arasına kattığını.

 Abdullah Parlıyan = “Rabbimin geçmişteki günahlarımı bağışladığını ve beni saygın kişiler arasına dahil ettiğini bir bilselerdi.”

 Adem Uğur = Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikrama mazhar olanlardan kıldığını!"

 Ahmed Hulusi = "Rabbimin beni mağfiret ettiğini ve benim ikramlara nail olanlardan olduğumu. . . "

 Ahmet Tekin = 'Rabbimin beni bağışladığını, beni ikrama mazhar olan kullarından eylediğini bilselerdi.'

 Ahmet Varol = Rabbimin beni bağışladığını ve beni ağırlananlardan kıldığını.'

 Ali Bulaç = "Rabbimin beni bağışladığını ve ağırlananlardan kıldığını."

 Ali Fikri Yavuz = Rabbimin beni bağışladığını, beni cennetle ikram edilenlerden kıldığını...”

 Ali Ünal = “Bilseydi Rabbimin beni bağışladığını ve beni hususî ikramına mazhar kullarından kıldığını.”

 Bayraktar Bayraklı = (26-27) “Gir cennete!” denilecek. Bu adam dedi ki: “Âh, keşke kavmim, Rabbim'in beni affedip ikram edilenlerden kıldığını bir bilebilseydi!”

 Bekir Sadak = (26-27) Ona «Cennete gir» denince, «Keski milletim Rabbimin beni bagisladigini ve beni ikrama mazhar olanlardan kildigini bilseydi! demisti.

 Celal Yıldırım = (26-27) Ona, «gir Cennet'e!» denildi. O da, «ah keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni, ikrama lâyık görülen kişilerden kıldığını bir bilselerdi.»

 Cemal Külünkoğlu = (26-27) (Kavmi tarafından taşlanarak ölüme giden o kimseye:) “Cennete gir” denildi. (O da:) “Keşke, Rabbimin beni bağışladığını ve cennetle ikram edilenlerden kıldığını kavmim bilseydi!” dedi.

 Diyanet İşleri (eski) = (26-27) Ona 'Cennete gir' denince, 'Keşke milletim Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikrama mazhar olanlardan kıldığını bilseydi!' demişti.

 Diyanet Vakfi = (26-27) Gir cennete! denildi. «Keşke, dedi, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikrama mazhar olanlardan kıldığını kavmim bilseydi!»

 Edip Yüksel = 'Rabbimin beni bağışladığını ve beni ağırladığını...'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Rabbım bana ne mağrifet buyurdu. Beni ikram olunan kullarından kıldı.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Rabbimin beni bağışlamasını ve beni ikram olunan kullarından kıldığını.»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Rabbimin beni bağışladığını ve beni kendilerine ikram edilen kullarından kıldığını.»

 Gültekin Onan = "Rabbimin beni bağışladığını ve ağırlananlardan kıldığını."

 Harun Yıldırım = "Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikrama mazhar olanlardan kıldığını !"

 Hasan Basri Çantay = «Rabbimin beni yarlığadığını, beni (cennetle) ikram edilenlerden kıldığını».

 Hayrat Neşriyat = (26-27) (Kavmi ise onu taşa tuttular ve öldürdüler de kendisine:) 'Cennete gir!' denildi. (O da:) 'Keşke Rabbimin bana mağfiret ettiğini ve beni ikrâm edilenlerden kıldığını kavmim bilselerdi!' dedi.

 İbni Kesir = Rabbımın beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını.

 Kadri Çelik = “Rabbimin beni bağışladığını ve ikram edilenlerden kıldığını (bilseydi).”

 Muhammed Esed = Rabbimin beni(m geçmişteki günahlarımı) bağışladığını ve beni saygın kişiler arasına dahil ettiğini!"

 Mustafa İslamoğlu = Rabbimin beni bağışladığını ve beni ilahi ikrama mazhar olan kimseler arasına kattığını!.."

 Ömer Nasuhi Bilmen = «Rabbimin beni mağfirete nâil buyurduğunu ve beni ikram edilmişlerden kıldığını.»

 Ömer Öngüt = "Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını. "

 Şaban Piriş = Rabb’imin beni bağışladığını ve beni ikrama layık kimselerden kıldığını ..

 Sadık Türkmen = Rabbimin beni bağışladığını ve beni ağırlananlardan/ikram edilenlerden kıldığını!..”

 Seyyid Kutub = Rabb'imin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını dedi.

 Suat Yıldırım = "Ah bir bilseler: Rabbimin beni affettiğini, beni ikramlara gark ettiğini!"

 Süleyman Ateş = Rabbimin beni bağışladığını ve beni ağırlananlardan kıldığını!"

 Tefhim-ul Kuran = «Rabbimin beni bağışladığını ve beni ağırlananlardan kıldığını.»

 Ümit Şimşek = 'Rabbimin beni bağışladığını ve ikramlarıyla ağırladığını.'

 Yaşar Nuri Öztürk = Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı."

 İskender Ali Mihr = Bu sebeple, Rabbimin bana mağfiret ettiğini ve ikram edilenlerden kıldığını (bilselerdi).

 İlyas Yorulmaz = “Rabbimin beni bağışladığını ve beni kendilerine ikramlarda bulunulanlardan eylediğini bir bilselerdi” dedi.