يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَدْخُلُوا بُيُوتًا غَيْرَ بُيُوتِكُمْ حَتَّى تَسْتَأْنِسُوا وَتُسَلِّمُوا عَلَى أَهْلِهَا ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ
Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tedhulû buyûten gayra buyûtikum hattâ teste’nisû ve tusellimû alâ ehlihâ, zâlikum hayrun lekum leallekum tezekkerûn(tezekkerûne).
yâ eyyuhâ ellezîne âmenû | : ey âmenû olanlar |
lâ tedhulû | : girmeyin |
buyûten | : evler |
gayra | : başka, diğer |
buyûti-kum | : sizin evleriniz |
hattâ | : hatta, olmadıkça |
teste’nisû | : izin isteyin |
ve tusellimû | : ve selâm verin |
alâ ehli-hâ | : onun ehline, sahibine, halkına, |
zâlikum | : işte bu, bu |
hayrun | : hayırlı |
lekum | : sizin için |
lealle-kum | : umulur ki böylece siz |
tezekkerûne | : tezekkür edersiniz |
Diyanet İşleri = Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, geldiğinizi hissettirip (izin alıp) ev sahiplerine selâm vermeden girmeyin. Bu davranış sizin için daha hayırlıdır. Düşünüp anlayasınız diye size böyle öğüt veriliyor.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ey inananlar, kendi evlerinizden başka evlere, sâhipleriyle tanışmadan ve onlara selâm vermeden girmeyin, düşünüp öğüt almanız için daha hayırlıdır bu size.
Abdullah Parlıyan = Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, sahiplerinden izin almadan, selam vermeden girmeyin. Belki düşünürseniz, bunun hakkınızda daha hayırlı olduğunu anlarsınız.
Adem Uğur = Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere, geldiğinizi farkettirip (izin alıp) ev halkına selâm vermedikçe girmeyin. Bu sizin için daha iyidir; herhalde (bunu) düşünüp anlarsınız.
Ahmed Hulusi = Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere izinlerini almadan ve o hane halkına selâm vermeden girmeyin! Bu sizin için daha hayırlıdır; umulur ki bunun anlamını düşünürsünüz.
Ahmet Tekin = Ey iman edenler, dostça geldiğinizi fark ettirip izin almadıkça, ev halkına selam vermedikçe kendi evinizden başka evlere girmeyin! Böylesi sizin için daha hayırlıdır. Herhalde bunu düşünüp anlarsınız.
Ahmet Varol = Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere izin almadan ve halkına selam vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır. Olur ki öğüt alırsınız.
Ali Bulaç = Ey iman edenler, evlerinizden başka evlere, yakınlık kurup (izin almadan) ve (ev halkına) selam vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır; umulur ki öğüt alıp düşünürsünüz.
Ali Fikri Yavuz = Ey iman edenler! Kendi ev ve odalarınızdan başka evlere, sahibleriyle alışkanlık temin edib izin almadan ve selâm vermeden, girmeyin. Bu, sizin için daha hayırlıdır. Olur ki düşünür, hikmetini anlarsınız.
Ali Ünal = Ey iman edenler! Kendinize ait olmayan evlere, binalara, onların sahipleriyle tanışma sağlayıp izinlerini almadan ve kendilerine Allah’ın selâmı ile selâm vermeden girmeyin. Böyle yapmanız, hakkınızda hayırlı ve münasip olandır. Olur ki düşünür, hikmetini anlar ve ona göre davranırsınız.
Bayraktar Bayraklı = Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, sahiplerinden izin almadan ve onlara selâm vermeden girmeyiniz. Bu, sizin için daha iyidir, her halde bunu düşünüp anlarsınız.
Bekir Sadak = Ey inananlar! Evlerinizden baska evlere, izin almadan, seslenip sahiplerine selam vermeden girmeyiniz. Eger dusunurseniz bu sizin icin daha iyidir.
Celal Yıldırım = Ey imân edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, sahipleriyle alışkanlık sağlayıp (onlardan) izin almadıkça ve onlara selâm vermedikçe girmeyin. Bu sizin için hayırlıdır. Umulur ki iyice düşünürsünüz.
Cemal Külünkoğlu = Ey inananlar! Evlerinizden başka evlere, (sahipleriyle) yakınlık kurup (izin almadan) ve (ev halkına) selam vermeden girmeyin! Bu (konuda hassasiyet göstermeniz), sizin için daha hayırlıdır. Düşünüp anlayasınız diye size böyle öğüt veriliyor.
Diyanet İşleri (eski) = Ey inananlar! Evlerinizden başka evlere, izin almadan, seslenip sahiplerine selam vermeden girmeyiniz. Eğer düşünürseniz bu sizin için daha iyidir.
Diyanet Vakfi = Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere, geldiğinizi farkettirip (izin alıp) ev halkına selâm vermedikçe girmeyin. Bu sizin için daha iyidir; herhalde (bunu) düşünüp anlarsınız.
Edip Yüksel = Ey inananlar, evlerinizden başka evlere, izin almadan, halkına selam vermeden girmeyiniz. Düşünürseniz bunun sizin için daha iyi olduğunu görürsünüz.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ey o bütün iyman edenler! kendi odalarınızın gayrı odalara sahiblerine istinas edip selâm vermeden girmeyiniz, bu sizin için hayırlıdır, gerek ki düşünürsünüz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey iman edenler, kendi odalarınızda (evlerinizden) başka evlere, sahiplerinden izin almadan ve onlara selam vermeden girmeyin! Bu, sizin için daha hayırlıdır. Ola ki, düşünürsünüz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere, geldiğinizi farkettirip ev halkına selam vermedikçe girmeyin. Bu sizin için daha iyidir. Herhalde (bunu) düşünüp anlarsınız.
Gültekin Onan = Ey inananlar, evlerinizden başka evlere yakınlık kurup (izin almadan) ve (ev) ehline (halkına) selam vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır; umulur ki öğüt alıp düşünürsünüz.
Harun Yıldırım = Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere, geldiğinizi farkettirip ev halkına selâm vermedikçe girmeyin. Bu sizin için daha iyidir; herhalde düşünüp anlarsınız.
Hasan Basri Çantay = Ey îman edenler, kendi (ev ve) odalarınızdan başka (evlere ve) odalara saahibleriyle alışkanlık peyda etmeden ve selâm da vermeden girmeyin. Bu, sizin için daha hayırlıdır. Olur ki iyice düşünür (hikmetini idrâk eder) siniz.
Hayrat Neşriyat = Ey îmân edenler! Kendi evlerinizden başka evlere izin almadan ve (o evin) halkına selâm vermeden (içeri) girmeyin! Bu sizin için hayırlıdır; olur ki ibret alırsınız.
İbni Kesir = Ey iman edenler; evlerinizden başka evlere, sahibleriyle alışkanlık kurup selam vermeden girmeyin. Bu, sizin için daha hayırlıdır. Olur ki iyice düşünürsünüz.
Kadri Çelik = Ey iman edenler! Evlerinizden başka evlere, yakınlık kurmadan ve (ev halkına) selam vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır; umulur ki hatırlayıp kendinize gelirsiniz.
Muhammed Esed = Siz ey imana erişenler! Kendi evlerinizden başka evlere sakinlerinden izin almadan, onlara selam vermeden girmeyin. Eğer (karşılıklı haklarınızı) dikkate alacak olursanız bu (öğüt) sizin kendi iyiliğiniz içindir.
Mustafa İslamoğlu = Siz ey iman edenler! Kendinize ait olmayan evlere, sahiplerinden izin almadan ve selam vermeden girmeyiniz: düşünecek olursanız, sizin yararınıza olan da budur.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ey imân edenler, kendi evlerinizden başka evlere müsaade istemeden ve sahiplerine selâm vermeden girmeyiniz. Bu sizin için hayırlıdır. Umulur ki, düşünüp anlarsınız.
Ömer Öngüt = Ey iman edenler! Kendi ev ve odalarınızdan başka evlere, sahipleri ile alışkanlık temin edip, izin almadan ve selâm vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır. Olur ki iyice düşünür hikmetini anlarsınız.
Şaban Piriş = -Ey iman edenler! Evlerinizden başka evlere izin almadan ve ev halkına selam vermeden girmeyin. Eğer düşünecek olursanız bu sizin için daha hayırlıdır.
Sadık Türkmen = Ey iman EDENLER! Kendi evlerinizden başka evlere, geldiğinizi hissettirip (izin alıp), ev sahiplerine selâm vermeden girmeyin. Bu davranış sizin için daha hayırlıdır. Düşünüp anlayasınız diye size böyle öğüt veriliyor.
Seyyid Kutub = Ey mü'minler kendi evlerinizin dışındaki evlere izin alıp halkına selam vermeden girmeyiniz. Böyle davranmak sizin için daha hayırlıdır. Ola ki düşünür sebebini anlarsınız.
Suat Yıldırım = Ey iman edenler! Kendi evleriniz dışındaki evlere, sahiplerinden izin isteyip onlara selâm vermeden girmeyiniz! Böyle yapmanız sizin için daha münasiptir. Olur ki düşünür, hikmetini anlarsınız.
Süleyman Ateş = Ey inananlar, kendi evlerinizden başka evlere, izin alıp halkına selâm vermeden girmeyin. Herhalde bunun, sizin için daha iyi olduğunu düşünüp anlarsınız.
Tefhim-ul Kuran = Ey iman edenler, evlerinizden başka evlere, yakınlık kurup (izin almadan) ve (ev halkına) selam vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır; umulur ki öğüt alıp düşünürsünüz.
Ümit Şimşek = Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, izin almadan ve hane halkına selâm vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır-umulur ki güzelce düşünürsünüz.
Yaşar Nuri Öztürk = Ey iman edenler! Kendi evleriniz dışındaki evlere, sahipleriyle kaynaşıp izin almadan, bir de ev sakinlerine selam vermeden girmeyin. Düşünüp taşınmanızı sağlamada bu sizin için daha hayırlıdır.
İskender Ali Mihr = Ey âmenû olanlar! Evlerinizden başka evlere, izin isteyip ev halkına selâm vermedikçe (içeri) girmeyin. Bu, sizin için hayırdır. Umulur ki; böylece tezekkür edersiniz.
İlyas Yorulmaz = Ey İman edenler! Kendi evlerinizin dışındaki evlere izin almadan girmeyin ve girdiğinizde ev halkına selam verin. Bu sizin için daha hayırlıdır. Belki bunları düşünürsünüz.