وَأَذِّن فِي النَّاسِ بِالْحَجِّ يَأْتُوكَ رِجَالًا وَعَلَى كُلِّ ضَامِرٍ يَأْتِينَ مِن كُلِّ فَجٍّ عَمِيقٍ
Ve ezzin fîn nâsi bil hacci ye’tûke ricâlen ve alâ kulli dâmirin ye’tîne min kulli feccin amîk(amîkın).
Diyanet İşleri = İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve insanları hacca davet et, uzak uzak, bütün yerlerden yaya olarak, yahut hayvana binerek gelsinler sana.
Abdullah Parlıyan = Bütün insanlara haccı ilan et, hacca çağır, yaya olarak ve her türlü binek üstünde veya yorgun argın develer üzerinde, her uzak yoldan sana gelsinler
Adem Uğur = İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen argın develer üzerinde sana gelsinler.
Ahmed Hulusi = "İnsanlara haccı yaşamalarını ilan et (Beytullah'a davet et) ki yakın veya derin - uzak yollardan gelen her tür binek aracıyla sana gelsinler. "
Ahmet Tekin = İnsanlar arasında Allah’ın haccı farz kıldığını ilân et. Yaya olarak veya uzak yollardan incelmiş binekler, yorgun argın develer üstünde derin vâdileri aşarak sana gelsinler.
Ahmet Varol = İnsanlar içinde haccı duyur ki gerek yürüyerek ve gerekse uzak yollardan gelen bineklerle sana gelsinler.
Ali Bulaç = "İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya, gerekse uzak yollardan (derin vadilerden) gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler."
Ali Fikri Yavuz = Bütün insanlara haccı ilân et; gerek yaya olarak, gerek her uzak yoldan binek üzerinde senin huzuruna gelsinler.
Ali Ünal = Ve bütün insanlar içinde Hac’cı ilan et ki, gerek yaya, gerekse dünyanın dört bir köşesinden yola çıkan ve yolculuktan zayıf düşmüş develer üzerinde sana gelsinler.
Bayraktar Bayraklı = “İnsanlar için haccı ilan et! Yaya olarak veya uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.”
Bekir Sadak = insanlari hacca cagir; yuruyerek veya binekler ustunde uzak yollardan sana gelsinler.
Celal Yıldırım = İnsanlar arasında Hacc'ı ilân et de yaya olarak, arık binekler üzerinde her uzak vadiden, yoldan sana gelsinler.
Cemal Külünkoğlu = (27-28) (Ey Muhammed!) İnsanlara haccı ilân et (onları hacca çağır). Gerek yaya olarak ve gerekse uzak yolları aşarak yorgun develer üzerinde sana gelsinler. Gelsinler ki, kendilerine ait birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve belirli günlerde de Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine (onları kurban ederken) Allah'ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula ve fakire de yedirin.
Diyanet İşleri (eski) = İnsanları hacca çağır; yürüyerek veya binekler üstünde uzak yollardan sana gelsinler.
Diyanet Vakfi = (27-28) İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argın develer üzerinde, kendilerine ait bir takım yararları yakînen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah'ın ismini anmaları (kurban kesmeleri için) sana (Kâbe'ye) gelsinler. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin.
Edip Yüksel = 'İnsanlara Hac ziyaretini ilan et. Sana yaya olarak veya çeşitli taşıt araçlarıyla uzaklardan gelsinler.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve umum nas içinde haccı i'lân eyle gelsinler sana: gerek yaya ve gerek her derin vadiden gelerek incelmiş her bir binid üzerinde
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bütün insanlar içinde haccı ilan et ki, gerek yaya olarak ve gerek uzak yoldan gelen incelmiş develer üzerinde sana gelsinler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İnsanları hacca çağır; yürüyerek veya incelmiş binekler üstünde (uzak yollardan) her derin vadiyi aşarak sana gelsinler.
Gültekin Onan = "İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya, gerekse uzak yollardan (derin vadilerden) gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler."
Harun Yıldırım = “Ve insanlar arasında haccı ilân et! Gerek yaya, gerekse uzak yollardan gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler.”
Hasan Basri Çantay = «İnsanlar içinde haccı i'lân et. Gerek yaya, gerek her uzak yoldan gelecek arık develerin üstünde (süvârî) olarak sana gelsinler».
Hayrat Neşriyat = 'Ve insanlar içinde Hacc’ı i'lân et, gerek yaya olarak, gerekse bütün uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler!'
İbni Kesir = İnsanlar için haccı ilan et. Gerek yaya, gerek arık binekler üzerinde uzak vadiden ve yollardan sana gelsinler.
Kadri Çelik = “İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya gerekse uzak yollardan gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler.”
Muhammed Esed = Bunun içindir ki, (ey Muhammed,) bütün insanları hacca çağır: yaya olarak ve hızlı yürüyen her (türlü) binek üstünde, (dünyanın) en uzak köşelerinden sana gelsinler
Mustafa İslamoğlu = Ve insanları hacca davet et! Gerek yaya, gerekse hızlı yol alma yeteneğine sahip ulaşım araçlarına binerek her bir yoldan senin (çağrına) gelsinler
Ömer Nasuhi Bilmen = «Ve nâs arasında haccı ilân et, sana piyade olarak ve her bir geniş, uzak yoldan gelen zayıf develer üzerine binmiş olarak geliversinler.»
Ömer Öngüt = “İnsanları Hacc'a çağır, yürüyerek ve uzak yollardan gelen bineklere binerek sana gelsinler. ”
Şaban Piriş = İnsanlar arasında haccı duyur. Yürüyerek ve uzak yollardan yorgun hayvanlar üstünde sana gelsinler.
Sadık Türkmen = Insanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.
Seyyid Kutub = İnsanlara haccı ilân et. Gerek yaya olarak ve gerekse uzak yolları aşarak yorgun develer üzerinde sana gelsinler.
Suat Yıldırım = (26-28) Zira Biz vaktiyle İbrâhim’e Beytullah'ın yerini belirlediğimiz zaman: "Sakın Bana hiç bir şeyi ortak koşma ve Ben’im Mâbedimi tavaf ederken, kıyamda, rükûda veya secdede olarak ibadet edenler için tertemiz tut!" Hem bütün insanları hacca dâvet et ki gerek yaya, gerek uzak yollardan gelen yorgun argın develer üzerinde sana gelsinler. Gelsinler de bunun kendilerine sağlayacağı çeşitli faydaları görsünler ve Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanları, belirli günlerde Allah’ın adını anarak kurban etsinler. Siz de onların etinden hem kendiniz yiyin, hem de yoksula ve fakire yedirin.
Süleyman Ateş = İnsanlar içinde haccı ilân et; yaya olarak veya uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.
Tefhim-ul Kuran = «İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya gerekse uzak yollardan (derin vadilerden) gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler.»
Ümit Şimşek = 'İnsanlara da haccı duyur ki, yaya olarak yahut her türlü binek üzerinde, dünyanın dört bucağından sana gelsinler.
Yaşar Nuri Öztürk = İnsanlar içinde haccı ilan et ki, gerek yaya olarak gerekse derin vadilerden gelerek, yorgunluktan incelmiş binitler üzerinde sana ulaşsınlar.
İskender Ali Mihr = Ve insanların arasında haccı ilân et ki, yaya olarak ve develer üzerinde uzak dağ yollarının hepsinden sana gelsinler.
İlyas Yorulmaz = (Ey İbrahim!) İnsanların Beyti hac etmeleri gerektiğini ilan et ki, yaya olarak veya her türlü vasıta ile sana gelsinler. İnsanlarda dünyanın uzak her köşesinden (senin çağrına uyarak) gelirler.