ثُمَّ أَنَزلَ اللّهُ سَكِينَتَهُ عَلَى رَسُولِهِ وَعَلَى الْمُؤْمِنِينَ وَأَنزَلَ جُنُودًا لَّمْ تَرَوْهَا وَعذَّبَ الَّذِينَ كَفَرُواْ وَذَلِكَ جَزَاء الْكَافِرِينَ
Summe enzelallâhu sekînetehu alâ resûlihî ve alâl mu'minîne ve enzele cunûden lem terevhâ ve azzebellezîne keferû ve zâlike cezâul kâfirîn(kâfirîne).
summe | : sonra |
enzele allâhu | : Allah indirdi |
sekînete-hu | : (onun) sekîneti |
alâ resûli-hi | : onun resûlünün üzerine |
ve alâ el mu’minîne | : ve mü’minlerin üzerine |
ve enzele | : ve indirdi |
cunûden | : bir ordu |
lem terev-hâ | : onu göremediğiniz |
ve azzebe | : ve azaplandırdı |
ellezîne keferû | : inkâr eden kimseler |
ve zâlike | : ve işte bu |
cezâu el kâfirîne | : kâfirlerin cezası |
Diyanet İşleri = Sonra Allah, Resûlü ile mü’minler üzerine kendi katından güven duygusu ve huzur indirdi. Bir de sizin göremediğiniz ordular indirdi ve inkâr edenlere azap verdi. İşte bu, inkârcıların cezasıdır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sonra da Allah, Peygamberine ve inanlara mânevi kuvvetini ihsân etmişti ve görmediğiniz orduları indirerek kâfirleri azaplandırmıştı ve işte kâfirlerin cezâsı da budur.
Abdullah Parlıyan = Bunun üzerine Allah, elçisinin ve inananların içlerine katından bir sükûnet ve emniyet indirmiş, görmediğiniz ordularla yardım etmişti de, böylece Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenleri azaba uğratmıştı ki, gerçekleri örtbas edenlerin cezası da böyledir zaten.
Adem Uğur = Sonra Allah, Resûl'ü ile müminler üzerine sekînetini (sükûnet ve huzur duygusu) indirdi, sizin görmediğiniz ordular (melekler) indirdi de kâfirlere azap etti. İşte bu, o kâfirlerin cezasıdır.
Ahmed Hulusi = Sonra Allâh, Rasûlünün ve iman edenlerin üzerine sakinlik ve O'na güven hissi inzâl etti, sizin görmediğiniz ordularını da (melekler) inzâl etti. . . (Böylece) hakikat bilgisini inkâr edenleri azaplandırdı. . . Hakikat bilgisini inkâr edenlerin karşılığı işte budur!
Ahmet Tekin = Sonra Allah, Rasulüne ve mü’minlere rahmet ve huzur indirdi, gözünüzle göremediğiniz, askerî erkân ve ordular indirdi. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenleri, kâfirleri cezalandırdı. Kâfirlerin cezası işte budur.
Ahmet Varol = Sonra Allah, Peygamber'ine ve mü'minlere güven duygusu (sekinet) verdi, sizin görmediğiniz askerler indirdi ve inkar edenleri azaplandırdı. Kâfirlerin cezası işte budur.
Ali Bulaç = (Bundan) Sonra Allah, elçisi ile mü'minlerin üzerine 'güven duygusu ve huzur' indirdi, sizin görmediğiniz orduları indirdi ve inkâr edenleri azablandırdı. Bu, inkârcıların cezasıdır.
Ali Fikri Yavuz = Sonra Allah, Rasûlünün ve müminlerin üzerine rahmetini indirdi, görmediğiniz (meleklerden) ordular indirdi de, küfredenleri azablandırdı. İşte bu, kâfirlerin cezasıdır.
Ali Ünal = Ama Allah, Rasûlü’nün ve mü’minlerin üzerine sekinesini (iç huzur ve güven kaynağı rahmetini) indirdi, ayrıca sizin görmediğiniz ordular gönderdi ve o küfürde kökleşmiş olanları acı bir yenilgiye uğrattı. Budur kâfirlerin cezası!
Bayraktar Bayraklı = Sonra Allah, Peygamber'in ve müminlerin üzerine güven duygusunu indirdi. Sizin görmediğiniz ordular indirdi de kâfirlere azap etti. İşte bu, o kâfirlerin cezasıdır.
Bekir Sadak = Bozgundan sonra Allah, peygamberine, muminlere guvenlik verdi ve gormediginiz askerler indirdi; inkar edenleri azaba ugratti. Inkaarcilarin cezasi budur.
Celal Yıldırım = Sonra Allah, Peygamberi ve mü'minler üzerine sükûnet, emniyet ve gönül yatışkanlığı indirmişti; derken görmediğiniz askerleri de indirmişti ve inkâr edenleri azaba uğratmıştı, fşte bu, kâfirlerin cezasıdır.
Cemal Külünkoğlu = (Bu bozgundan) sonra Allah, Resulü'nün ve mü'minlerin üzerine sekinetini (kalplere huzur ve güven veren rahmetini) indirdi, görmediğiniz ordular gönderdi ve Hakka karşı direnenleri de azaba uğrattı. İşte kâfirlerin cezası budur!
Diyanet İşleri (eski) = Bozgundan sonra Allah, Peygamberine, müminlere güvenlik verdi ve görmediğiniz askerler indirdi; inkar edenleri azaba uğrattı. İnkarcıların cezası budur.
Diyanet Vakfi = Sonra Allah, Resûl'ü ile müminler üzerine sekînetini (sükûnet ve huzur duygusu) indirdi, sizin görmediğiniz ordular (melekler) indirdi de kâfirlere azap etti. İşte bu, o kâfirlerin cezasıdır.
Edip Yüksel = Sonra ALLAH, elçisi ve inananların üzerine tarafından güven ve rahatlık indirdi, ek olarak, görmediğiniz ordular indirdi ve böylece kafirleri cezalandırdı. Kafirlerin cezası işte budur.
Elmalılı Hamdi Yazır = Sonra Allah, Resulünün üzerine ve mü'minlerin üzerine sekînetini indirdi ve görmediğiniz ordular indirdi de kendisini tanımıyanları azaba uğrattı, ve bu işte kâfirlerin cezası
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonra Allah, peygamberinin ve mü'minlerin üzerine kalplere sükunet veren rahmetini indirdi ve görmediğiniz ordular indirip kendisini tanımayanları azaba uğrattı. İşte kafirlerin cezası budur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sonra Allah, Resulünün üzerine ve müminlerin üzerine sekinetini (kalplere huzur veren rahmetini) indirdi ve gözle görmediğiniz ordular indirdi de kendisini tanımayan kâfirleri azaba uğrattı. Ve o kâfirlerin cezası işte budur.
Gültekin Onan = (Bundan) Sonra Tanrı, elçisi ile inançlıların üzerine 'güven duygusu ve huzur' indirdi, sizin görmediğiniz orduları indirdi ve küfredenleri azablandırdı. Bu, kafirlerin cezasıdır.
Harun Yıldırım = Sonra Allah, Rasulüne ve mü’minlere güven duygusu ve huzurunu indirmiş; görmediğiniz ordular da indirmiş ve küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edenleri azablandırdı. Kâfirlerin cezası işte budur.
Hasan Basri Çantay = Sonra Allah; resulü ile mü'minlerin üzerine sekînetini (kuvve-i ma'neviyyesini) indirdi, görmediğiniz (melek) orduları (nı) indirdi ve kâfirleri azâblandırdı. Bu, o kâfirlerin cezası idi.
Hayrat Neşriyat = Sonra Allah, peygamberinin üzerine ve mü’minlerin üzerine sekînetini (kalblere sükûnet ve huzur veren rahmetini) indirdi; hem sizin görmediğiniz (meleklerden) ordular indirdi ve inkâr edenlere azâb etti. Kâfirlerin cezâsı ise, işte budur.
İbni Kesir = Bilahare Allah; Rasulü ile mü'minlerin üzerine sekinetini indirmişti, görmediğiniz orduları da indirmişti. Ve kafirleri azaba uğratmıştı. Kafirlerin cezası buydu.
Kadri Çelik = Sonra Allah; elçisine ve müminlere güvenlik verdi, görmediğiniz askerler indirdi ve kâfirleri azaba uğrattı. İşte kâfirlerin cezası budur.
Muhammed Esed = Bunun üzerine, Allah, Elçisinin ve inananların içlerine katından bir sükunet indirmiş, görmediğin güçlerle donatmış ve hakkı inkara şartlanan kimseleri azaba uğratmıştı ki, hakkı inkar edenlerin cezası da böyledir zaten!
Mustafa İslamoğlu = Daha sonra Allah, Rasulü'ne ve inananlara katından bir sükunet indirmiş, görmediğiniz güçlerle sizi takviye etmiş ve inkarda direnenleri azaba uğratmıştı: Bu ise, inkar edenlerin cezasıydı.
Ömer Nasuhi Bilmen = Sonra Allah Teâlâ Resülü üzerine ve mü'minler üzerine rahmetini indirdi ve sizin görmediğiniz ordular indirdi ve kâfir olanları muazzep kıldı ve bu ise kâfirlerin cezasıdır.
Ömer Öngüt = Bozgundan sonra Allah, Peygamber'ine ve müminlere sekinetini (huzur ve güvenini) indirdi. Sizin görmediğiniz ordular gönderdi ve kâfirleri azaba uğrattı. İşte kâfirlerin cezası budur.
Şaban Piriş = Bozgundan sonra Allah, peygamberine ve müminlere güven indirdi ve görmediğiniz askerler indirerek kafirleri cezalandırdı. Kafirlerin cezası budur.
Sadık Türkmen = Sonra Allah, Rasûlü ile müminler üzerine kendi katından, güven duygusu ve huzur indirdi. Bir de sizin göremediğiniz ordular indirdi ve inkâr edenlere azap verdi. İşte bu, inkârcıların cezasıdır.
Seyyid Kutub = Bu bozgunun arkasından Allah, Peygamberinin ve müminlerin kalblerine güven duygusu indirdi ve görmediğiniz ordular göndererek kâfirleri azaba çarptırdı. Kâfirlerin görecekleri karşılık budur.
Suat Yıldırım = Sonra Allah, Resulünün ve müminlerin üzerlerine sekinetini, güven veren rahmetini indirmiş, sizin göremediğiniz ordular göndermişti de Kendisini tanımayan o kâfirleri azaba uğratmıştı. İşte kâfirlerin cezası budur!
Süleyman Ateş = Sonra Allâh, Elçisinin ve mü'minlerin üzerine sekinetini (güven veren rahmetini) indirdi, sizin görmediğiniz askerler indirdi ve kâfirlere azâb etti (onları bozguna uğrattı). İşte kâfirlerin cezâsı budur!
Tefhim-ul Kuran = (Bundan) Sonra Allah, Resulü ile mü'minlerin üzerine 'güven duygusu ve huzur' indirdi, sizin görmediğiniz orduları da indirdi ve küfre sapmış olanları azablandırdı. Bu, küfre sapanların cezasıdır.
Ümit Şimşek = Sonra Allah, Resulüne ve mü'minlere güven ve rahmetini indirdi. Bir de sizin görmediğiniz ordular indirdi ve inkâr edenleri azaba uğrattı. Kâfirlerin cezası işte budur.
Yaşar Nuri Öztürk = Sonra Allah, resulünün üzerine de müminlerin üzerine de sükûnetini indirmiş, ayrıca sizin görmediğiniz orduları göndermiş de küfre sapanlara azap etmişti. Kâfirlerin cezası işte budur.
İskender Ali Mihr = Sonra Allah, Resûl’ünün ve mü’minlerin üzerine sekînetini indirdi. Ve sizin onu göremediğiniz bir ordu indirdi ve kâfirleri azaplandırdı. Ve işte bu, kâfirlerin cezasıdır.
İlyas Yorulmaz = Daha sonra Allah, elçisine ve inananlara bir sükunet vermiş ve sizin göremediğiniz bir ordu indirmiş ve gerçekleri inkar edenlere azap etmişti. Bu azap, onların inkar etmelerinin karşılığıdır.