قُلِ اللَّهُ يُحْيِيكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يَجْمَعُكُمْ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ لَا رَيبَ فِيهِ وَلَكِنَّ أَكَثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ
Kulillâhu yuhyîkum summe yumîtukum summe yecmeukum ilâ yevmil kıyâmeti lâ reybe fîhi ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).
kul | : de, söyle |
allâhu | : Allah |
yuhyî-kum | : sizi yaşatır |
summe | : sonra |
yumîtu-kum | : sizi öldürür |
summe | : sonra |
yecmeu-kum | : sizi toplar |
ilâ | : ... e, ... a |
yevmi el kıyâmeti | : kıyâmet günü |
lâ reybe | : şüphe yok |
fî-hi | : onun hakkında |
ve lâkinne | : ve lâkin, fakat |
ekseren | : çoğu |
en nâsi | : insanlar |
lâ ya’lemûne | : bilmiyorlar |
Diyanet İşleri = De ki: “Allah sizi yaşatıyor. Sonra sizi öldürecek, sonra da kendisinde şüphe olmayan Kıyamet gününde sizi bir araya getirecek, ama insanların çoğu bilmezler.”
Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Allah diriltir sizi, sonra öldürür, sonra da şüphe bile olmayan kıyâmet günü, toplar sizi ve fakat insanların çoğu bilmez.
Abdullah Parlıyan = De ki: Size hayat veren de, sonra sizi öldüren de Allah'tır ve sonunda O, hepinizi kıyamet günü bir araya toplayacaktır ki, o günün gelip çatmasında hiçbir şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu bu gerçeği bilmezler.
Adem Uğur = De ki: Allah sizi diriltir, sonra öldürür. Sonra sizi şüphe götürmeyen kıyamet gününde biraraya toplar. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Ahmed Hulusi = De ki: "Allâh sizi canlandırıyor! Sonra size ölümü yaşatacak! Sonra kendisinde kuşku olmayan kıyamet sürecinde sizi bir araya getirecek! Ne var ki insanların çoğunluğu (bu gerçekleri) anlayamıyor!"
Ahmet Tekin = Onlara:'Allah size hayat verir, yaşatır, sonra ecelleriniz gelince sizin ölümünüzü gerçekleştirir. Sonra sizi, gerçekleşeceği konusunda şüphe olmayan Kıyamet gününe toplayıp getirir. Fakat insanların çoğu bunu bilmiyorlar.' de.
Ahmet Varol = De ki: 'Allah sizi diriltir, sonra öldürür, sonra geleceğinde şüphe olmayan kıyamet gününde biraraya toplar. Ancak insanların çoğu bilmezler'.
Ali Bulaç = De ki: "Allah sizi diriltiyor, sonra sizi öldürüyor, sonra kendisinde hiçbir kuşku olmayan kıyamet günü O sizi bir araya getirip toplayacaktır. Ancak insanların çoğu bilmezler."
Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- Sizi Allah diriltiyor, sonra sizi O öldürecek. Sonra da sizi, vukuunda şübhe olmıyan kıyamet günü (diriltib bir araya) toplıyacaktır.” Fakat insanların çoğu (bu gerçeği) bilmezler.
Ali Ünal = De ki: “Allah’tır size hayat veren (biz değil), sonra canlarınızı alan ve sonra da geleceğinde hiçbir şüphe bulunmayan Kıyamet Günü diriltip, bir araya getirecek olan.” Ama ne var ki, insanların çoğu (söz ve iddialarında) ilme dayanmakta değillerdir.
Bayraktar Bayraklı = De ki: “Sizi Allah diriltir, sonra öldürür, sonra sizi şüphe olmayan kıyamet gününde toplayacaktır. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.”
Bekir Sadak = De ki: «Sizi Allah diriltir, sonra oldurur, sonra sizi suphe goturmeyen kiyamet gununde toplar. Ama insanlarin cogu bilmezler."*
Celal Yıldırım = De ki: Allah sizi diriltir, sonra öldürür, sonra da (vuku'unda) hiç şüphe olmayan Kıyamet günü sizi (diriltip) biraraya toplar. Ne var ki, insanların çoğu bilmezler.
Cemal Külünkoğlu = De ki: “Size hayat veren ve sonra sizi öldüren Allah'tır. Sonunda kendisinde hiçbir kuşku olmayan kıyamet günü O sizi bir araya getirip toplayacaktır. Fakat insanların çoğu bunu bilme(k istemez)ler.”
Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'Sizi Allah diriltir, sonra öldürür, sonra sizi şüphe götürmeyen kıyamet gününde toplar. Ama insanların çoğu bilmezler.'
Diyanet Vakfi = De ki: Allah sizi diriltir, sonra öldürür. Sonra sizi şüphe götürmeyen kıyamet gününde biraraya toplar. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Edip Yüksel = De ki 'Sizi ALLAH diriltir ve öldürür. Sonra, gerçekleşmesinde kuşku bulunmayan Diriliş Gününde sizi bir araya toplar. Fakat insanların çoğu bilmez.'
Elmalılı Hamdi Yazır = De ki size Allah hayat veriyor, sonra sizi o öldürür, sonra da sizi Kıyamet gününe toplayacak ve lâkin nâsın ekserisi bilmezler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Allah size hayat veriyor, sonra sizi o öldürür, sonra da geleceğinde şüphe olmayan kıyamet gününde (bir araya) toplayacaktır. Fakat insanların çoğu bilmezler.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Ey Muhammed!) De ki: «Allah sizi diriltir. Sonra sizi o öldürür, sonra da geleceğinde şüphe olmayan kıyamet gününde (diriltip) bir araya toplar. Fakat insanların çoğu bilmezler.»
Gültekin Onan = Onlara:'Allah size hayat verir, yaşatır, sonra ecelleriniz gelince sizin ölümünüzü gerçekleştirir. Sonra sizi, gerçekleşeceği konusunda şüphe olmayan Kıyamet gününe toplayıp getirir. Fakat insanların çoğu bunu bilmiyorlar.' de.
Harun Yıldırım = De ki: “Allah sizi diriltiyor, sonra sizi öldürüyor, sonra kendisinde hiçbir kuşku olmayan kıyamet günü O sizi bir araya getiriptoplayacaktır. Ancak insanların çoğu bilmezler.”
Hasan Basri Çantay = De ki: «Sizi Allah diriltiyor. Sonra sizi O öldürüyor. Bilâhare yine sizi, hakkında hiçbir şübhe bulunmayan, kıyamet gününe O (getirib) toplayacakdır. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.
Hayrat Neşriyat = (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- Sizi Allah diriltiyor, sonra sizi O öldürecek. Sonra da sizi, vukuunda şübhe olmıyan kıyamet günü (diriltib bir araya) toplıyacaktır.” Fakat insanların çoğu (bu gerçeği) bilmezler.
İbni Kesir = De ki: “Allah’tır size hayat veren (biz değil), sonra canlarınızı alan ve sonra da geleceğinde hiçbir şüphe bulunmayan Kıyamet Günü diriltip, bir araya getirecek olan.” Ama ne var ki, insanların çoğu (söz ve iddialarında) ilme dayanmakta değillerdir.
Kadri Çelik = De ki: “Allah sizi diriltir, sonra sizi öldürür, sonra da kendisinde hiç bir kuşku olmayan kıyamet günü O sizi bir araya getirip toplar. Ancak insanların çoğu bilmezler.”
Muhammed Esed = De ki: "Size hayat veren ve sonra sizi öldüren, Allah'tır; ve sonunda O, hepinizi Kıyamet Günü bir araya toplayacaktır, ki o (Gün'ün gelip çatacağı,) her türlü şüphenin üstündedir ama insanların çoğu bunu anlamaz".
Mustafa İslamoğlu = De ki: "Hayatınızı bahşeden, ardından ölümünüzü takdir eden Allah'tır. En sonunda sizi geleceğinde kuşku olmayan Kıyamet Günü bir araya getirecektir; fakat insanların çoğu bunun (kaçınılmaz bir sonuç olduğunun) bilincinde değildir."
Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «Allah sizi diriltir, sonra sizi öldürür, sonra da sizi Kıyamet günü için toplar. Onda bir şüphe yoktur. Velâkin nâsın çoğu bilmezler.»
Ömer Öngüt = De ki: "Allah sizi yaşatıyor, sonra sizi öldürür, sonra da kıyamet gününde bir araya toplar. Bunda aslâ şüphe yoktur, fakat insanların çoğu bunu bilmezler. "
Şaban Piriş = De ki: - Size hayat veren, sonra öldürecek olan, sonra da hakkında şüphe olmayan kıyamet gününde bir araya getirecek olan Allah’tır. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Sadık Türkmen = De ki: “Allah size hayat veriyor, sonra sizi öldürüyor. Sonra da, hakkında şüphe olmayan kıyamet gününde sizi toplar. Ama insanların birçoğu bilmiyor.”
Seyyid Kutub = De ki: «Sizi Allah diriltir, sonra öldürür, sonra sizi şüphe götürmeyen kıyamet gününde toplar. Fakat insanların çoğu bilmezler.»
Suat Yıldırım = De ki: "Size hayatı veren Allah’tır. Sonra sizi yine O öldürür, sonra da hepinizi, hakkında hiç şüphe olmayan kıyamet (dirilme) günü bir araya toplar; ama insanların çoğu bu gerçeği bilmezler."
Süleyman Ateş = De ki: "Allâh sizi yaşatıyor, sonra sizi öldürüyor. Sonra sizi, toplayıp duruşma gününe getirecektir. Bunda asla şüphe yoktur, ama insanların çoğu bilmezler."
Tefhim-ul Kuran = De ki: «Allah sizi diriltiyor, sonra sizi öldürüyor, sonra da kendisinde hiçbir kuşku olmayan kıyamet günü O sizi bir araya getirip toplayacaktır. Ancak insanların çoğu bilmezler.»
Ümit Şimşek = De ki: Sizi Allah yaşatır, sonra öldürür, sonra da geleceğinde şüphe olmayan kıyamet gününde toplar. Lâkin insanların çoğu bunu bilmiyor.
Yaşar Nuri Öztürk = De ki: "Sizi Allah yaşatıyor; sonra sizi öldürecek, sonra da o hakkında hiç kuşku bulunmayan kıyamet gününde biraraya getirecek. Ama insanların çokları bilmiyorlar."
İskender Ali Mihr = De ki: “Allah sizi yaşatır, sonra öldürür. Sonra sizi, hakkında şüphe olmayan kıyâmet günü (biraraya) toplar.” Ve lâkin insanların çoğu bilmezler.
İlyas Yorulmaz = Deki “Allah size hayat veriyor, sonra sizi öldürüyor, sonrada geleceğinde hiçbir şüphenin olmadığı kıyamet gününde sizi topluyor. Fakat insanların çoğu bunları bilmiyor. ”