وَأَنزَلَ الَّذِينَ ظَاهَرُوهُم مِّنْ أَهْلِ الْكِتَابِ مِن صَيَاصِيهِمْ وَقَذَفَ فِي قُلُوبِهِمُ الرُّعْبَ فَرِيقًا تَقْتُلُونَ وَتَأْسِرُونَ فَرِيقًا
Ve enzelellezîne zâherûhum min ehlil kitâbi min sayâsîhım ve kazefe fî kulûbihimur ru’be feriykan taktulûne ve te’sirûne ferîkâ(ferîkan).
ve enzele | : ve indirdi |
ellezîne | : o kimseler, onlar |
zâherû-hum | : onlara arka çıktılar, yardım ettiler |
min ehli el kitab | : kitap ehlinden |
min sayâsî-hım | : kalelerinden |
ve kazefe | : ve düşürdü |
fî | : içine |
kulûbi-hum | : onların kalpleri |
er ru’be | : korku |
ferîkan | : topluluk, bir kısım |
taktulûne | : öldürüyorsunuz |
ve te’sirûne | : ve esir alıyorsunuz |
ferîken | : topluluk, bir kısım |
Diyanet İşleri = Allah, kitap ehlinden olup müşriklere yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine büyük bir korku saldı. Siz onların bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir ediyordunuz.
Abdulbaki Gölpınarlı = Kitap ehli oldukları halde onlara yardım edenleri de, yüreklerine korku düşürüp kalelerinden sürdü çıkardı, bir kısmını öldürüyordunuz, bir kısmını da tutsak ediyordunuz.
Abdullah Parlıyan = Ve Allah, kitap ehlinden o kâfirlere yardım eden, Kureyza Yahudilerini de, kalelerinden indirdi ve kalplerine korku düşürdü, onlardan bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz.
Adem Uğur = Allah, ehl-i kitaptan, onlara (müşrik ordularına) yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine korku düşürdü; bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz.
Ahmed Hulusi = Ehl-i kitaptan onlara arka çıkanları da kalelerinden indirdi ve onların kalplerine endişe düşürdü. . . Bir bölümünü öldürüyordunuz, bir bölümünü de esir ediyordunuz.
Ahmet Tekin = Allah, ehl-i kitaptan, müşrik ordularına yardım edenleri, kalelerinden indirdi ve akıllarına, kalplerine korku düşürdü. Bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz.
Ahmet Varol = Kitap ehlinden onlara yardım edenleri de kalelerinden indirdi ve kalplerine korku saldı. Bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir ediyordunuz.
Ali Bulaç = Kitap ehlinden onlara arka çıkanları da kalelerinden indirdi ve onların kalplerine korku düşürdü. Siz (onlardan) bir kısmını öldürüyordunuz, bir kısmını ise esir alıyordunuz.
Ali Fikri Yavuz = Kitap ehlinden olub (Hendek savaşındaki) o kâfirlere yardım edenleri (yani Kurayza oğullarını), Allah kalblerine korku düşürerek kalelerinden indirdi de bir kısmını öldürüyordunuz, bir kısmını da esir alıyordunuz.
Ali Ünal = Ehli Kitap’tan olup da, savaşta o kâfir ordularına içeriden destek veren (Kureyza Oğulları’nı da) kalelerinden indirdi ve kalblerine korku saldı. Onların bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz.
Bayraktar Bayraklı = Allah, kitap ehlinden düşman gruplara yardım edenleri kalelerinden indirip, kalplerine korku saldı. Siz onlardan bir grubu öldürüyor, bir grubu da esir alıyordunuz.
Bekir Sadak = Allah, Kitap ehlinden, kafirleri destekleyenleri kalelerinden indirmis, kalblerine korku salmisti; onlarin kimini olduruyor, kimini de esir aliyordunuz.
Celal Yıldırım = Allah, Kitap Ehli'nden düşmanlara arka çıkıp yardım edenleri kalelerinden indirdi de kalblerine korku saldı. Onlardan kimini öldürüyordunuz, kimini de esir ediyordunuz.
Cemal Külünkoğlu = (Allah,) Ehl-i Kitaptan olup da (Hendek savaşında) saldırganlara arka çıkanları da kalelerinden indirdi ve kalplerine büyük bir korku saldı. (Öyle ki) siz (onlardan) bir kısmını öldürüyordunuz, bir kısmını ise esir alıyordunuz.
Diyanet İşleri (eski) = Allah, Kitap ehlinden, kafirleri destekleyenleri kalelerinden indirmiş, kalblerine korku salmıştı; onların kimini öldürüyor, kimini de esir alıyordunuz.
Diyanet Vakfi = Allah, ehl-i kitaptan, onlara (müşrik ordularına) yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine korku düşürdü; bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz.
Edip Yüksel = Ve kitap halkından onlara destek olanları kalelerinden indirdi ve yüreklerine korku düşürdü. Bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da tutsak alıyordunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır = Hem de ehli kitabdan onlara muzaheret edenleri, kalblerine korku düşürerek kulelerinden indirdi, bir kısmını katlediyordınız bir kısmını esîr
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hem de kitap ehlinden onlara arka çıkıp destekleyenleri, kalplerine korku düşürerek kulelerinden indirdi, (siz onların) bir kısmını katlediyordunuz, bir kısmını da esir (alıyordunuz).
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hem de kitap ehlinden onlara yardım edenleri kalplerine korku düşürerek kalelerinden indirdi, siz onların bir kısmını katlediyordunuz, bir kısmını da esir alıyordunuz.
Gültekin Onan = Kitap ehlinden onlara arka çıkanları da kalelerinden indirdi ve onların kalplerine korku düşürdü. Siz (onlardan) bir kısmını öldürüyordunuz, bir kısmını ise esir alıyordunuz.
Harun Yıldırım = Allah, ehli kitaptan, onlara (müşrik ordularına) yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine korku düşürdü; bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz.
Hasan Basri Çantay = Kitablardan olub da onlara müzaaheretde bulunanları da, yüreklerine korku düşürerek, kal'alarından indirdi. Bir kısmını öldürüyordunuz, bir kısmını da esîr ediyordunuz.
Hayrat Neşriyat = Ve (Allah), ehl-i kitabdan, onlara (o müşrik ordularına) yardım edenleri (Kureyza yahudilerini), kalelerinden indirdi ve kalblerine korku düşürdü; bir tâifeyi öldürüyordunuz, bir tâifeyi de esir alıyordunuz.
İbni Kesir = Ehl-i kitabdan onlara destek olanları, kalelerinden indirdi. Ve kalblerine korku saldı. Onlardan kimini öldürüyor, kimini de esir alıyordunuz.
Kadri Çelik = Kitab ehlinden onlara arka çıkanları da kalelerinden indirdi ve onların kalplerine korku düşürdü. Siz (onlardan) bir kısmını öldürüyordunuz, bir kısmını ise esir alıyordunuz.
Muhammed Esed = (ve gördüler ki) saldırganlara yardım eden geçmiş vahiylerin mensuplarını kalelerinden çekip çıkardı ve kalplerine korku saldı; böylece bir kısmını öldürdünüz, bir kısmını da esir aldınız;
Mustafa İslamoğlu = Yine o, geçmiş vahyin mensuplarından düşmana destek verenleri kalelerinden çıkarmış ve kalplerine korku salmıştır; (baksanıza), bir kısmını öldürüyor bir kısmını da esir alıyorsunuz.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve ehl-i kitaptan olup da onlara müzaherette bulunanları kal'alarından indirdi ve kalplerine korku düşürdü. Bir tâifeyi öldürüyordunuz, bir tâifeyi de esir alıyordunuz.
Ömer Öngüt = Allah, ehl-i kitaptan, kâfirleri destekleyenleri kalelerinden indirmiş ve kalplerine korku salmıştı. Onların kimini öldürüyor, kimini esir alıyordunuz.
Şaban Piriş = Kitap ehlinden olup, onlara yardım edenlerin kalplerine korku düşürüp, kalelerinden indirdi. Onların bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz.
Sadık Türkmen = Allah kitap ehlinden olup, müşriklere yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine büyük bir korku saldı. Siz onların (size saldıranların) bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir ediyordunuz.
Seyyid Kutub = Allah, kitap ehlinden onlara yardım eden Kureyze yahudilerini de kalelerinden indirdi ve kalplerine korku düşürdü. Onlardan bir kısmını öldürüyorsunuz, bir kısmını da esir alıyordunuz.
Suat Yıldırım = O kâfir düşmanlara içeriden destek vererek hıyanet eden Ehl-i kitaptan Beni Kurayza’yı da kulelerinden indirdi ve kalplerine korku saldı, bir kısmını öldürüp, diğer bir kısmını da esir aldınız.
Süleyman Ateş = Kitap ehlinden onlara yardım eden (Kurayza yahûdi)lerini de kalelerinden indirdi ve kalblerine korku düşürdü. (Onlardan) Bir kısmını öldürüyordunuz, bir kısmını da esir alıyordunuz.
Tefhim-ul Kuran = Kitab ehlinden onlara arka çıkanları da kalelerinden indirdi ve onların kalplerine korku düşürdü. Siz (onlardan) bir kısmını öldürüyordunuz, bir kısmını ise esir alıyordunuz.
Ümit Şimşek = Kitap Ehlinden onlara arka çıkanları da Allah kulelerinden indirdi ve kalplerine korku saldı. Siz de onlardan kimini öldürdünüz, kimini esir aldınız.
Yaşar Nuri Öztürk = Allah, Ehlikitap'tan onlara arka çıkanları, kulelerinden/kalelerinden indirdi, kalplerine korku saldı: Bir grubunu öldürüyordunuz, bir grubunu da esir ediyordunuz.
İskender Ali Mihr = Ve kitap ehlinden onlara arka çıkanları (yardım edenleri) kalelerinden indirdi. Ve onların kalplerine korku düşürdü. Bir kısmını öldürüyordunuz ve bir kısmını esir alıyordunuz.
İlyas Yorulmaz = Sizinle savaşırken, Allah’a ortak koşanları destekleyen ehli kitaptan olanları, bulundukları sağlam kalelerden çıkarmış ve onların kalplerine şüphe düşürmüş olduğu için, bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz.