لَّا يَذُوقُونَ فِيهَا بَرْدًا وَلَا شَرَابًا
Lâ yezûkûne fîhâ berden ve lâ şerâbâ(şerâben).
lâ yezûkûne | : tatmazlar |
fî-hâ | : orada |
berden | : serinlik |
ve lâ | : ve olmaz |
şerâben | : içecek |
Diyanet İşleri = Orada ne bir serinlik ve ne de içecek bir şey tadacaklar!
Abdulbaki Gölpınarlı = Ne bir serinlik tadarlar, ne içilecek bir şey.
Abdullah Parlıyan = Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de susuzluk giderici bir içecek.
Adem Uğur = Orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar,
Ahmed Hulusi = Orada ne bir serinlik tadarlar ne de keyif veren içecek!
Ahmet Tekin = Orada, uyku, serinlik ve içecek tadamayacaklar.
Ahmet Varol = Orada ne bir serinlik ne de bir içecek tadarlar.
Ali Bulaç = Orada ne serinlik tadacaklar, ne bir içecek.
Ali Fikri Yavuz = Orada ne bir serinlik tadacaklar ne de içilecek bir şey!
Ali Ünal = Orada ne bir serinlik tadarlar, ne de bir içecek,
Bayraktar Bayraklı = (24-28) Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak orada ne bir serinlik, ne de bir soğuk içecek bulacaklar. Ancak kaynar su ve irin içecekler. Çünkü onlar, hesap gününü hiç beklemiyorlardı. Âyetlerimizi şiddetle yalanlamışlardı.
Bekir Sadak = (24-26) Orada serinlik bulamayacaklar, islediklerine uygun olan kaynar su ve irin disinda bir icecek tadamiyacaklardir.
Celal Yıldırım = (24-25-26) Ne serinlik, ne de (serin, tatlı bir) içecek tadacaklar, (amellerine) uygun bir ceza olarak sadece kaynar su ve bir de irinli, çok soğuk bir su içecekler.
Cemal Külünkoğlu = (24-26) Orada ne bir serinlik ve ne de içecek bir şey tadacaklar! (Yaptıklarına) uygun bir ceza olarak yalnızca kaynar su ve irin (içecekler).
Diyanet İşleri (eski) = (24-26) Orada ne serinlik ne de içilecek bir şey tatmazlar; sadece kaynar su ve irin....
Diyanet Vakfi = (23-26) (Azgınlar) orada çağlar boyu kalırlar, orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar, ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak kaynar su ve irin tadarlar.
Edip Yüksel = Orada bir serinlik ve bir içecek bulamazlar;
Elmalılı Hamdi Yazır = Ne bir serinlik tatacaklar ne de bir şarab
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de bir içecek.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de içecek bir şey.
Gültekin Onan = Orada ne serinlik tadacaklar, ne bir içecek.
Harun Yıldırım = Orada bir serinlik de tatmazlar; içilecek bir şey de.
Hasan Basri Çantay = orada ne bir serinlik, ne de içilecek bir şey tatmayacaklar.
Hayrat Neşriyat = (24-26) (Dünyada işledikleri amellere) uygun bir karşılık olarak, orada bir kaynar su ve bir irinden başka, ne bir serinlik, ne de bir içecek tadarlar!
İbni Kesir = Orada serinlik ve içecekler tadamayacaklardır.
Kadri Çelik = Orada ne serinlik tadacaklar, ne de bir içecek.
Muhammed Esed = Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de (susuzluk giderici) bir içecek;
Mustafa İslamoğlu = Orada ne (yürek) serinletici bir (haber) tadacaklar, ne de (iç yangını söndürecek) bir içecek.
Ömer Nasuhi Bilmen = (23-25) Onun içinde devirlerce kalıcılardır. Orada bir serinlik, içilecek bir su tadamazlar. Ancak bir kaynar su ve bir irin tadarlar.
Ömer Öngüt = Orada ne bir serinlik, ne de içilecek bir şey tatmazlar.
Şaban Piriş = Orada ne serinlik ne de içecek..
Sadık Türkmen = Orada, ne bir serinlik tadarlar, ne de bir içecek.
Seyyid Kutub = Orada ne bir serinlik ne de içilecek bir şey tadarlar.
Suat Yıldırım = Orada ne bir serinlik, ne bir içecek tadarlar.
Süleyman Ateş = Orada ne bir serinlik, ne de içilecek bir şey tadarlar,
Tefhim-ul Kuran = Orada ne serinlik tadacaklar, ne de bir içecek.
Ümit Şimşek = Ne bir serinlik tadarlar, ne bir içecek:
Yaşar Nuri Öztürk = Ne bir serinlik tadacaklar ne de bir içecek.
İskender Ali Mihr = Orada bir serinlik ve bir içecek tatmazlar.
İlyas Yorulmaz = Onun içinde serinlik tadamazlar ve serinletecek bir içecek de yoktur.