ثُمَّ لَمْ تَكُن فِتْنَتُهُمْ إِلاَّ أَن قَالُواْ وَاللّهِ رَبِّنَا مَا كُنَّا مُشْرِكِينَ
Summe lem tekun fitnetuhum illâ en kâlû vallâhi rabbinâ mâ kunnâ muşrikîn(muşrikîne).
summe | : sonra |
lem tekun | : olmadı, olmayacak |
fitnetu-hum | : onların fitnesi |
illâ en kâlû | : demekten başka |
vallâhi (ve allâhi) | : vallahi, Allah’a yemin olsun |
rabbi-nâ | : Rabbimiz |
mâ kunnâ | : biz olmadık |
muşrikîne | : müşrikler, şirk koşanlar |
Diyanet İşleri = Sonunda onların manevraları, “Rabbimiz Allah’a andolsun ki biz (O’na) ortak koşanlar değildik” demelerinden başka bir şey olmayacaktır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sonra onlar ancak Rabbimiz Allah, sana andederiz ki biz şirk koşanlardan değildik demekten başka bir özür serdedemezler.
Abdullah Parlıyan = Bunun üzerine çaresiz bir şaşkınlık içinde, “Rabbimiz sana yemin ederiz ki, senden başka kimseye ilahlık yakıştıranlardan değildik” diyeceklerdir.
Adem Uğur = Sonra onların mazeretleri, "Rabbimiz Allah hakkı için biz ortak koşanlar olmadık!" demekten başka bir şey olmadı.
Ahmed Hulusi = Onların: "Rabbimiz olan Allâh'a yemin olsun ki biz müşriklerden olmadık" demeleri yanı sıra artık fitneleri olamaz!
Ahmet Tekin = Sonra onlar inkârlarının ve yalana cüretlerinin sebep olduğu azabı gördüklerinde:'Rabbimiz Allah’a yemin ederiz ki, biz ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşan müşriklerden değildik' demekten başka bir mazeret ileri süremeyecekler.
Ahmet Varol = Sonra: 'Rabbimiz olan Allah'a yemin olsun ki, biz Allah'a ortak koşanlar değildik' demekten başka bir kaçamak bulamazlar.
Ali Bulaç = (Bundan) Sonra onların: "Rabbimiz olan Allah'a and olsun ki, biz müşriklerden değildik" demelerinden başka bir fitneleri olmadı (kalmadı.)
Ali Fikri Yavuz = Sonra (kurtuluş için) özürleri mevcut olmayıp sadece şöyle diyeceklerdir: “- Rabbimiz olan Allah’a yemin ederiz ki, biz, müşriklerden değildik.”
Ali Ünal = İçine düştükleri bu çıkmazdan güya kurtulabilecekleri ümidiyle uyduracakları tek cevap, “Rabbimiz, Allah hakkı için, biz şirk koşanlardan değildik!” demek olacaktır.
Bayraktar Bayraklı = Sonunda şunu söylemekten başka bahaneleri kalmaz: “Rabbimiz Allah'a yemin olsun ki, ortak koşanlardan değildik.”
Bekir Sadak = Sonra, «Rabbimiz Allah'a and olsun ki bizler puta tapanlar degildik» demekten baska care bulamazlar.
Celal Yıldırım = Sonra onların bir başka fitnesi olmayacak, sadece şu sözleri olacak: «Rabbimiz Allah'a yemin ederiz ki, biz ortak koşanlar değildik !»
Cemal Külünkoğlu = Sonra onların: “Rabbimiz Allah'a yemin ederiz ki; bizler müşriklerden değildik,” demelerinden başka çareleri kalmaz.
Diyanet İşleri (eski) = Sonra, 'Rabbimiz Allah'a and olsun ki bizler ortak koşanlar değildik' demekten başka çare bulamazlar.
Diyanet Vakfi = Sonra onların mazeretleri, «Rabbimiz Allah hakkı için biz ortak koşanlar olmadık!» demekten başka bir şey olmadı.
Edip Yüksel = Onların tek savunması şu olacak: 'Rabbimiz ALLAH'a andolsun ki biz ortak koşmadık.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Sonra başka fitnelik edemiyecekler sade şöyle diyecekler: Rabbimiz Allaha yemin ederiz: Vallahi bizler müşrik değil idik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonra başka çare bulamayacaklar ve sadece şöyle diyecekler: «Rabbimiz Allah'a yemin ederiz ki, vallahi bizler Allah'a şirk koşanlar değildik.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sonra, (Onlar): «Rabbimiz, Allah'a yemin ederiz ki, biz müşriklerden değildik» demekten başka bir özür bulamayacaklar.
Gültekin Onan = (Bundan) Sonra onların: "Rabbimiz olan Tanrı'ya and olsun ki biz müşriklerden değildik" demelerinden başka bir fitneleri olmadı (kalmadı.)
Harun Yıldırım = Sonra onların: “Rabbimiz olan Allah’a andolsun ki biz müşriklerden değildik!” demelerinden başka bir fitneleri olmayacak!
Hasan Basri Çantay = (Bu suâlden) sonra (gûyâ kurtulabilmeleri için) onların (baş vuracakları) fitne: «Rabbimiz olan (Sen) Allaha andederiz ki biz eş tutanlardan değildik» dedelerinden başka (bir şey) olmadı (olmayacakdır).
Hayrat Neşriyat = Sonra, 'Rabbimiz! Vallâhi, biz müşrik kimseler değildik!' demelerinden başka (o gün bir) fitnelikleri (cevabları) olmayacak!
İbni Kesir = Sonra onların sadece: Andolsun Allah'a ki, ey Rabbımız; bizler müşriklerden değildik, demelerinden başka çareleri kalmaz.
Kadri Çelik = Sonra, “Rabbimiz Allah'a yemin olsun ki bizler şirk koşanlar değildik” demekten başka çare bulamazlar.
Muhammed Esed = Bunun üzerine, çaresiz bir şaşkınlık içinde, ancak, "Rabbimiz Allaha yemin ederiz ki Ondan başka bir şeye ilahlık izafe et(mek iste)medik!" diye(bile)ceklerdir.
Mustafa İslamoğlu = Bunun ardından, "Rabbimiz Allah'a yemin olsun ki, bizim amacımız O'na ortak koşmak değildi" demekten başka bir fitnelik düşünemeyecekler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Sonra onların hilesi, «Vallahi ey Rabbimiz! Bizler müşriklerden olmadık,» demekten başka olmayacak.
Ömer Öngüt = Sonra onların: “Rabbimiz Allah'a yemin olsun ki biz müşriklerden değildik. ” demelerinden başka çareleri olmaz.
Şaban Piriş = Fakat onların şaşkınlıkları ile (cevapları) “Rabbimize Vallahi, şirk koşanlardan değildik” demekten başka bir şey olmayacaktır.
Sadık Türkmen = Sonra, onların: “Rabbimiz Allah’a yemin olsun ki; biz ortak koşanlar değildik” demelerinden başka çareleri kalmadı.
Seyyid Kutub = Sonra bu müşrikliklerinin «Vallahi, ey Rabbimiz, biz müşrik değildik» demelerinden başka bir akıbetleri olmaz.
Suat Yıldırım = Sonra onların şirklerinin vardığı son nokta, (sığınacakları tek yalancı özrü) "Rabbimiz Allah hakkı için, vallahi biz müşrik değildik!" demekten ibaret olacaktır.
Süleyman Ateş = Sonra onların: "Rabbimiz Allah'a andolsun ki biz ortak koşanlar değildik." demelerinden başka çareleri kalmadığı (gün);
Tefhim-ul Kuran = (Bundan) Sonra onların: «Rabbimiz olan Allah'a and olsun ki, biz müşriklerden değildik» demelerinden başka bir fitneleri (mazeretleri) olmadı (kalmadı) .
Ümit Şimşek = Onların ise, 'Rabbimiz Allah'a and olsun ki biz müşrik değildik' demekten başka bir kaçamakları olmaz.
Yaşar Nuri Öztürk = Sonunda şunu söylemekten başka bahaneleri kalmaz: "Rabbimiz Allah'a yemin olsun ki, biz, ortak koşanlar değildik."
İskender Ali Mihr = Sonra onların: “Vallahi Rabbimiz, biz müşrikler olmadık.” demekten başka onların fitnesi olmayacak.
İlyas Yorulmaz = Sonra onları yanıltan, aldatan şey (dünyada iken müşrik oldukları halde) “Rabbimiz Allah’a yemin olsun ki biz müşriklerden değiliz “ diye söyledikleri sözleri olmuştur.