Önceki Ayet Sonraki Ayet  
52. Sûre Tûr/23

 يَتَنَازَعُونَ فِيهَا كَأْسًا لَّا لَغْوٌ فِيهَا وَلَا تَأْثِيمٌ

  Yetenâzeûne fîhâ ke’sen lâ lagvun fîhâ ve lâ te’sîmun.

Kelime Karşılaştırma
yetenâzeûne : karşılıklı alıp verirler, (kadeh) kaldırırlar
fî-hâ : orada
ke’sen : kadeh
lâ lagvun : boş söz yoktur
fî-hâ : orada
ve lâ : ve yoktur
te’sîmun : günaha girme
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Orada, (içilince) boş söz söyletmeyen, günah işletmeyen dolu bir kadehi elden ele dolaştırırlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve birbirlerine öyle bir kadeh sunarlar ki içtikleri şarabın sonucunda ne boş şeylerden bahsediş var, ne günaha giriş.

 Abdullah Parlıyan = Orada birbirlerine öyle kadeh sunarlar ki, içtikleri şarabın etkisinden, ne boş şeylerden bahsetme var, ne de günaha sokma.

 Adem Uğur = Orada karşılıklı kadeh tokuştururlar, ama burada (içki yüzünden) ne saçmalama vardır ne de günaha girme.

 Ahmed Hulusi = Onda, sarhoşlatıp ne düşünüp söylediğini bilmez hâle getirmeyen içkiler kapışırlar!

 Ahmet Tekin = Cennet’te birbirlerine boş konuşturmayan, saçmalamaya sevk etmeyen, bile bile günaha sokmayan, dolu kadehler sunarlar.

 Ahmet Varol = Orada bir kadeh kapışırlar ki, onda ne bir saçmalama ne de günâha sokma vardır.

 Ali Bulaç = Orada bir kadeh kapışır çekişirler ki, onda ne 'boş ve saçma bir söz', ne günaha sokma yoktur.

 Ali Fikri Yavuz = Orada birbiriyle kadeh çekiştirirler ki, onda ne bir saçmalama vardır, ne bir günaha sokma...

 Ali Ünal = Orada meşrubat dolu kadehleri elden ele dolaştırırlar ki, o meşrubat, ne boş ve manâsız konuşmalara sebep olur ne de bir günaha.

 Bayraktar Bayraklı = Orada karşılıklı kadeh tokuştururlar; ama burada kötü söz de yoktur, günah işleme de.

 Bekir Sadak = Orada kadeh tokustururlar; fakat bunda ne bir sacmalama, ne de bir gunaha girme vardir.

 Celal Yıldırım = Orada kadeh tokuştururlar ki bunda ne bir boşanlamsız saçmalama, ne de günaha sokma vardır.

 Cemal Külünkoğlu = Orada, boş söz söyletmeyen (içilince sarhoş etmeyen), günah işletmeyen dolu bir kadehi elden ele dolaştırırlar.

 Diyanet İşleri (eski) = Orada kadeh tokuştururlar; fakat bunda ne bir saçmalama, ne de bir günaha girme vardır.

 Diyanet Vakfi = Orada karşılıklı kadeh tokuştururlar, ama burada (içki yüzünden) ne saçmalama vardır ne de günaha girme.

 Edip Yüksel = Orada birbirlerinden kadeh kapışırlar, onda ne bir saçmalama, ne de bir günaha girme vardır.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Orada bir peymâne çekiştirirler ki ne bir saçmalama vardır onda ne bir günaha sokma

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Orada kadeh teati ederler ki, onda ne bir saçmalama vardır, ne de bir günaha sokma!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Orada bir kadeh kapışırlar ki, onda ne bir saçmalama vardır, ne de günaha sokma.

 Gültekin Onan = Orada bir kadeh kapışır çekişirler ki, onda ne 'boş ve saçma bir söz' ne günaha sokma vardır.

 Harun Yıldırım = Orada bir kadeh kapışırçekişirler ki, onda ne boş ve saçma bir söz, ne de günaha sokma yoktur.

 Hasan Basri Çantay = Orada birbirleriyle öyle kadeh çekişirler ki! Onda ne bir saçmalama, ne de bir günâha sokma yokdur.

 Hayrat Neşriyat = Orada (neş’e ile) birbirlerine kadeh çekişirler (verip alırlar); onda (onun içiminde)ne boş bir söz, ne de bir günâha sokma vardır (sarhoş etmez).

 İbni Kesir = Orada öyle bir kadehi devrederler ki; onda, bir saçmalama ve günaha sokma yoktur.

 Kadri Çelik = Orada bir kadehi kapışır çekişirler; onda ne saçma bir söz, ne de bir günaha sokma vardır.

 Muhammed Esed = ve orada, (cennette), birbirlerine, boş konuşturmayan ve günaha sokmayan kaseler uzatacaklar.

 Mustafa İslamoğlu = orada birbirlerine içeni boşboğaz etmeyen ve günaha sokmayan dolu kadehler sunacaklar.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (22-23) Ve onlara arzu edeceklerinden bir meyve ile ve bir et ile imdat etmişizdir. Ve orada bir kâseyi teatide bulunurlar, onda ne bir saçma söz vardır ve ne de bir günah.

 Ömer Öngüt = Orada birbirlerinden kadeh alıp verirler. Amma onu içenler ne boş bir söz söylerler, ne de günaha girerler.

 Şaban Piriş = Orada birbirlerine kadeh sunarlar. Orada saçmalama yoktur. Günaha sokma yoktur.

 Sadık Türkmen = Orada karşılıklı bir kadeh tokuştururlar ki, onda ne bir saçmalama, ne de bir günaha girme vardır!

 Seyyid Kutub = Orada bir kadehi kapışırlar fakat onda ne saçmalama vardır, ne de günaha sokma.

 Suat Yıldırım = Onlar orada içecek kadehleri kapışırlar ki bunları içmede ne saçma sapan konuşma olur, ne de günaha girilir.

 Süleyman Ateş = Orada bir kadeh kapışırlar ki içinde ne saçmalama var, ne de günâha sokma.

 Tefhim-ul Kuran = Orada bir kadeh kapışır çekişirler ki, onda, ne 'boş ve saçma bir söz', ne de bir günaha sokma yoktur.

 Ümit Şimşek = Orada öyle kadehler kapışmaktadırlar ki, içene ne boş söz söyletir, ne onu günaha sokar.

 Yaşar Nuri Öztürk = Orada bir kadeh tokuştururlar ki, içinde ne bir boş laf var ne de günaha sokuş.

 İskender Ali Mihr = Orada kadeh kaldırırlar, orada (içtikleri şarap ile) ne boş söz söylerler ne de günaha girerler.

 İlyas Yorulmaz = Orada içlerindeki bütün sıkıntıları atarlar. Orada ne boş konuşmalar, ne de günah işlemek vardır.