أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ أُوْتُواْ نَصِيبًا مِّنَ الْكِتَابِ يُدْعَوْنَ إِلَى كِتَابِ اللّهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ يَتَوَلَّى فَرِيقٌ مِّنْهُمْ وَهُم مُّعْرِضُونَ
E lem tera ilellezîne ûtû nasîben minel kitâbi yud’avne ilâ kitâbillâhi li yahkume beynehum summe yetevellâ ferîkun minhum ve hum mu’ridûn(mu’ridûne).
e lem tera | : görmedin mi |
ilâ ellezîne | : onlar |
ûtû nasîben | : nasip verildi |
min el kitâbi | : kitaptan |
yud’avne | : davet edilirler, çağrılırlar |
ilâ kitâbi allâhi | : Allah’ın kitabına |
li yahkume | : hüküm vermek için, hükmetmek için |
beyne-hum | : kendi aralarında |
summe | : sonra |
yetevellâ | : yüz çevirirler, dönerler |
ferîkun | : bir fırka, bir grup, topluluk |
min-hum | : onlardan |
ve hum | : ve onlar |
mu’ridûne | : yüz çevirenler, dönenler |
Diyanet İşleri = Kendilerine Kitap’tan bir pay verilenleri görmüyor musun ki, aralarında hüküm vermesi için Allah’ın Kitabına çağrılıyorlar da sonra içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyor.
Abdulbaki Gölpınarlı = Görmez misin kitaptan, kendilerine bir pay verilenleri; aralarında hakemlik etsin diye Allah'ın kitabına çağrılırlar da sonra onların bir kısmı arkalarını çevirir; onlar zâten bunu âdet edinmiştir.
Abdullah Parlıyan = Daha önce vahiyden kendilerine pay verilenleri bilmez misin? Onlara aralarında hüküm verirken Allah'ın kelamına başvurmaları yolunda çağrı yapılmıştır, ama onlardan bir gurup yüz çevirerek dönüyorlar.
Adem Uğur = (Resûlüm!) Kendilerine Kitap'tan bir pay verilenleri (yahudileri) görmez misin ki, aralarında hükmetmesi için Allah'ın Kitab'ına çağırılıyorlar da, sonra içlerinden bir gurup cayarak geri dönüyor.
Ahmed Hulusi = Vahyedilen bilgilerden bir nasip verilmiş olanları görmedin mi; aralarında hüküm verilmesi için Allâh vahyine davet ediliyorlar, sonra onlardan bazıları yüz çevirip gidiyor.
Ahmet Tekin = Bu mükemmel kutsal kitaptaki bir kısım emir ve hükümleri uygulamakla sorumlu tutulan yahudi âlimlerini görmüyor musun? Aralarındaki ihtilâflı konularda hakem olması, idarî düzene esas teşkil etmesi için Allah’ın kitabına imana, tamamını uygulamaya davet ediliyorlar da, içlerinden bir kısmı tebliğ faaliyetine karşı tedbirler alarak yüz çevirip, güç ve iktidarlarını kullanarak, halkı istedikleri istikamette yönlendirmeye devam ediyorlar.
Ahmet Varol = Kendilerine Kitab'dan bir pay verilenleri görmedin mi! Aralarında hüküm vermesi üzere Allah'ın Kitab'ına çağrılıyorlar, sonra içlerinden bir topluluk yüz çeviriyor. Onlar zaten sürekli yüz çeviricidirler.
Ali Bulaç = Kendilerine Kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi? Aralarında Allah'ın Kitabı hükmetsin diye çağrılıyorlar da, onlardan bir bölümü yüz çeviriyor. Onlar, işte böyle arka dönenlerdir.
Ali Fikri Yavuz = Tevrat’dan kendilerine bir miktar nasip verilenleri görmez misin ki, aralarında hüküm vermek için Allah’ın kitabına dâvet olunuyorlar da sonra onlardan bir zümre, o Tevrat’ın hükmüne arkasını çeviriyor. Onlar böyle hakikatlerden yüz çevirmeyi âdet edinenlerdir. (Bu âyet-i kerime, zina eden iki yahudi hakkında nâzil olmuştur: Hazreti Peygamber Efendimizin hakemliğine müracaat etmişler ve Rasûlü Ekrem Aleyhisselâm Tevrat ahkâmına göre recmedilmelerine “taşlanarak öldürülmelerine” hüküm verince kızmışlar ve Tevrat’ın hükmünü tanımıyarak çekip gitmişlerdi.)
Ali Ünal = Bakmaz mısın şu kendilerine Kitap’tan bir pay verilenlere! Aralarında (baş gösteren meselelerde) hükmetmek üzere Allah’ın Kitabı’na davet edildikleri (ve onun hükümlerine göre muhakeme olundukları halde), sonra içlerinden bir grup yüz çevirerek dönüp gitmektedir.
Bayraktar Bayraklı = Kendilerine kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi? Aralarında hakem olmak için Allah'ın kitabına çağırılıyorlar da, sonra onlardan bir kısmı dönüp yüz çeviriyor.
Bekir Sadak = Kendilerine Kitabdan bir pay verilenleri, gormedin mi? Onlar aralarinda hukum vermek icin Allah'in Kitabina cagirilmislar sonra onlardan bir takimi donmuslerdir. Onlar temelli yuz cevirenlerdir.
Celal Yıldırım = Kendilerine kitap (Tevrat)tan bir pay verilenleri görmedin mi ? Aralarında hükmetmek için Allah'ın kitabına çağırılıyorlar; sonra içlerinden bir (ilim adamı) topluluğu yüzçevirerek dönüp gidiyor.
Cemal Külünkoğlu = Kendilerine Kitap'tan (Tevrat'tan) bir pay verilen (Yahudi)leri görmüyor musun ki, aralarında hüküm vermesi için Allah'ın Kitabına çağrılıyorlar da sonra içlerinden bir kısmı (Tevrat'ın hükmüne) yüz çevirerek dönüp gidiyor.
Diyanet İşleri (eski) = Kendilerine Kitapdan bir pay verilenleri, görmedin mi? Onlar aralarında hüküm vermek için Allah'ın Kitabına çağırılmışlar, sonra onlardan bir takımı dönmüşlerdir. Onlar temelli yüz çevirenlerdir.
Diyanet Vakfi = (Resûlüm!) Kendilerine Kitap'tan bir pay verilenleri (yahudileri) görmez misin ki, aralarında hükmetmesi için Allah'ın Kitab'ına çağırılıyorlar da, sonra içlerinden bir gurup cayarak geri dönüyor.
Edip Yüksel = Kitaptan kendilerine bir pay verilmiş olanlara baksana, aralarında hükmetmeleri için ALLAH'ın kitabına çağrılıyorlar da onlardan bir grup yüz çevirip geri dönüyor.
Elmalılı Hamdi Yazır = Baksan â o kendilerine kitabdan bir nasıb verilmiş olanlara, aralarında hakem olması için Allahın kitabına da'vet olunuyorlar da sonra içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüb gidiyorlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Baksana o kendilerine kitaptan bir nasip verilmiş olanlara, aralarında hakem olması için Allah'ın kitabına davet olunuyorlar da içlerinden bir kısmı, yüz çevirerek dönüp gidiyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Görmüyor musun, o kendilerine kitaptan bir nasip verilmiş olanlar, aralarında hüküm vermek için Allah'ın kitabına davet olunuyorlar da, sonra içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyorlar.
Gültekin Onan = Kendilerine Kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi ? Aralarında Tanrı'nın Kitabı hükmetsin diye çağrılıyorlar da, onlardan bir bölümü yüz çeviriyor. Onlar, İşte böyle arka dönenlerdir.
Harun Yıldırım = Kitaptan bir nasip verilen kimseleri görmedin mi? Aralarında hükmetmesi için Allah’ın kitabına çağırılıyorlar da, sonra onlardan bir grup dönüyor; onlar yüz çeviricidirler.
Hasan Basri Çantay = Kitabdan (Tevratdan) kendilerine bir nasıyb verilmiş olanları görmedin mi ki Allahın Kitabı — aralarında hakem olmak için — çağırılıyorlar da sonra onlardan bir zümre (o Kitaba) arkasını çeviriyor. Onlar böyle (hakıykatlerden) yüz çevirmeyi âdet edinmiş kimselerdir.
Hayrat Neşriyat = Kendilerine Kitab’dan (Tevrât’tan) bir nasib verilenleri görmedin mi? Aralarında hüküm vermesi için Allah’ın Kitâbı’na da'vet olunuyorlar da, sonra onlardan bir kısmı, kendileri (hakkı kabûlden) kaçınan kimseler olarak geri dönüyorlar.
İbni Kesir = Kendilerine Kitab'tan bir pay verilmiş olanları görmedin mi ki; aralarında hüküm vermen için Allah'ın kitabına çağırılıyorlar da, sonra onlardan bir zümre arkasını çeviriyor. Onlar, temelli yüz çevirenlerdendir.
Kadri Çelik = Görmüyor musun o kendilerine kitaptan bir nasip verilmiş olanları? Aralarında hükmetmesi için Allah'ın kitabına davet olunuyorlar da içlerinden bir kısmı, yüz çevirerek dönüp gidiyor.
Muhammed Esed = (Daha önce) vahiyden kendilerine pay verilenleri bilmez misin? Onlara aralarında hüküm verirken Allah'ın kelamına başvurmaları yolunda çağrı yapılmıştır; ama bazısı, inatla (ondan) yüz çevirir;
Mustafa İslamoğlu = Baksana şu kendilerine daha önce vahiyden bir pay verilenlere? Aralarını bulmak için Allah'ın kitabına çağrıldılar; fakat onlardan bir kısmı döneklik yaparak yüz çevirdiler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Görmedin mi kendilerine kitaptan bir nâsip verilmiş olanları ki, aralarında hükmetmesi için Allah'ın kitabına davet olunurlar da sonra onlardan bir zümre yüz çevirir. Ve onlar kaçınan kimselerdir.
Ömer Öngüt = Kendilerine Kitap'tan bir nasip verilenleri görmedin mi? Aralarında hüküm vermek üzere Allah'ın kitabına çağırılıyorlar da, sonra onlardan bir grup yüz çevirerek dönüyorlar.
Şaban Piriş = Kendilerine kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi? Aralarında hakem olarak Allah’ın kitabına çağırılıyorlar da sonra onlardan bir kısmı dönüp uzaklaşıyor. Onlar, işte böyle yüz çevirenlerdir.
Sadık Türkmen = Kendilerine, Kitap’tan bir pay verilenleri görmüyor musun ki, aralarında hüküm vermesi için, Allah’ın Kitabı’na çağrılıyorlar da sonra içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyor.
Seyyid Kutub = Allah'ın kitabından kendilerine bir pay verilmiş olanları görmedin mi? Bunlar aralarında hüküm versin diye Allah'ın kitabına çağırılıyorlar, fakat sonra aralarından bir grup bu kitaba karşı çıkarak sırt çeviriyor.
Suat Yıldırım = Baksana o kendilerine kitaptan bir pay verilenlere! Aralarında hakem olması için Allah’ın kitabına dâvet ediliyorlar da, sonra onlardan bir grup yüz çevirerek dönüp gidiyorlar.
Süleyman Ateş = Baksana Kitaptan kendilerine bir pay verilmiş olanlar, aralarında hüküm versin diye Allâh'ın Kitabına çağırılıyorlar da sonra onlardan bir topluluk yüz çevirerek dönüyorlar.
Tefhim-ul Kuran = Kendilerine Kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi? Aralarında Allah'ın Kitabı hükmetsin diye çağrılıyorlar da, onlardan bir bölümü yüz çeviriyor. Onlar, işte böyle arka dönenlerdir.
Ümit Şimşek = Kendilerine kitaptan bir nasip verilenleri görmedin mi? Onlar, aralarında hüküm vermek için Allah'ın kitabına çağırılıyorlar; sonra da onlardan bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyor.
Yaşar Nuri Öztürk = Şu kendilerine Kitap'tan bir pay verilmiş olanlara bak, aralarında hüküm vermesi için Allah'ın Kitabı'na çağırılıyorlar da içlerinden bir zümre yüz çevirerek dönüp gidiyor.
İskender Ali Mihr = Kendilerine Kitab’dan nasip verilenleri görmedin mi? Aralarında hüküm vermek için Allah’ın Kitab’ına davet olunuyorlar, sonra onlardan bir grub geri dönüyor ve onlar yüz çevirenlerdir.
İlyas Yorulmaz = Kitaptan kendilerine bir pay verilenlere bakar mısın, aralarındaki ihtilaflı meseleleri Allah’ın kitabıyla çözümlemeye çağrıldıklarında, onlardan bir gurup, doğrulardan yüz çevirerek dönüp giderler.