وَرَاوَدَتْهُ الَّتِي هُوَ فِي بَيْتِهَا عَن نَّفْسِهِ وَغَلَّقَتِ الأَبْوَابَ وَقَالَتْ هَيْتَ لَكَ قَالَ مَعَاذَ اللّهِ إِنَّهُ رَبِّي أَحْسَنَ مَثْوَايَ إِنَّهُ لاَ يُفْلِحُ الظَّالِمُونَ
Ve râvedethulletî huve fî beytihâ an nefsihî ve gallekatil ebvâbe ve kâlet heyte leke, kâle maâzallâhi innehu rabbî ahsene mesvây(mesvâye), innehu lâ yuflihuz zâlimûn(zâlimûne).
ve râvedet-hu(râvede) | : ve ondan murat almak istedi, onunla olmak istedi |
elletî | : ki o (bayan için) |
huve | : o |
fî beyti-hâ | : onun evinde |
an nefsi-hî | : onun nefsinden |
ve gallekat | : ve sımsıkı kapadı |
el ebvâbe | : kapılar |
ve kâlet | : ve dedi |
heyte | : hadi gel |
leke | : senin için, sana, sen |
kâle | : dedi |
maâza allâhi | : Allah’a sığınırım |
inne-hu | : muhakkak o |
rabbî | : benim Rabbim, benim efendim, beni besleyip koruyanım |
ahsene | : en güzel şekilde |
mesvâye | : benim yerleşme yerim |
inne-hu | : muhakkak ki o |
lâ yuflihu | : felâha, kurtuluşa ermez |
ez zâlimûne | : zalimler |
Diyanet İşleri = Evinde bulunduğu kadın (gönlünü ona kaptırıp) ondan arzuladığı şeyi elde etmek istedi ve kapıları kilitleyerek, “Haydi gelsene!” dedi. O ise, “Allah’a sığınırım, çünkü o (kocan) benim efendimdir, bana iyi baktı. Şüphesiz zalimler kurtuluşa eremezler” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Evinde bulunduğu kadın, ondan murât almak istedi de kapıları sımsıkı kapattı ve hadi dedi, beri gel. O, Allah'a sığınırım dedi; şüphe yok ki kocan, benim efendimdir ve şüphe yok ki zulmedenler, asla kurtulamaz, murâdına eremez.
Abdullah Parlıyan = Ve barındığı evin hanımı, Yûsuf'tan murad almak istedi ve kapıları sımsıkı kapatarak: “Haydi gelsene!” dedi. Ama Yûsuf: “Öyle birşey yapmaktan Allah'a sığınırım” diye karşılık verdi. Çünkü O Allah benim Rabbimdir, yerimi güzel ayarlamıştır. Veya senin kocan benim efendimdir, bana çok iyi baktı, ben O'nun iyiliğine karşı hainlik yapamam. Gerçek şu ki, her nerede olursa olsun, Allah'ın istediği şekilde hayat sürmeyenler, asla rahat ve huzura erişemezler.
Adem Uğur = Evinde bulunduğu kadın, onun nefsinden murat almak istedi, kapıları iyice kapattı ve "Haydi gel!" dedi. O da" (Hâşâ), Allah'a sığınırım! Zira kocanız benim velinimetimdir, bana güzel davrandı. Gerçek şu ki, zalimler iflah olmaz!" dedi.
Ahmed Hulusi = Yusuf'un evinde kaldığı kadın, Onun nefsaniyetinden yararlanmak istedi. Kapıları sımsıkı kapattı. . . "Seninim, gel" dedi. . . (Yusuf) karşı çıkıp: "Allâh'a sığınırım! Muhakkak ki O (kocan) efendimdir, sahip olduğum nimetleri bağışlamıştır. Muhakkak ki zâlimler kurtuluşa ermezler. "
Ahmet Tekin = Evinde bulunduğu kadın, Yûsuf’a yakınlık gösterip hile yaparak sahip olmaya kalkıştı. Kapıları iyice kapattı:'Haydi gel!' dedi. Yûsuf:'Allah korusun, kocanız benim velinimetimdir, bana güzel baktı, yer yurt ihsan etti. Unutma ki, iyiliğe kötülükle mukabele eden zâlimler iflah olmaz, ebedî nimetlerle mutluluğa eremez' dedi.
Ahmet Varol = Evinde bulunduğu kadın onun kendisine yaklaşmasını istedi, kapıları sıkıca kapadı ve: 'Haydi gelsene!' dedi. (Yusuf): 'Allah'a sığınırım. Doğrusu o benim Rabbimdir. Bana iyi baktı. Zalimler asla kurtuluşa ermezler' dedi.
Ali Bulaç = Evinde kalmakta olduğu kadın, ondan murad almak istedi ve kapıları sımsıkı kapatarak: "İsteklerim senin içindir, gelsene" dedi. (Yusuf) Dedi ki: "Allah'a sığınırım. Çünkü o benim efendimdir, yerimi güzel tutmuştur. Gerçek şu ki, zalimler kurtuluşa ermez."
Ali Fikri Yavuz = Yûsuf’un bulunduğu evdeki kadın, Yûsuf’un kendisine yaklaşmasını istedi ve bütün kapıları kapadı: “- Haydi gel.” dedi. Yûsuf ise: “- Allah’a sığınırım. Doğrusu o (kocan) benim efendimdir, bana güzel bakmıştır. Gerçek budur ki, zalimler (zina yapanlar) kutulamazlar.” dedi.
Ali Ünal = Bu arada, bulunduğu evin hanımı O’nun nefsinden murad almak istedi ve kapıları iyice kapatarak, “Hadi, gelsene!” dedi. Yusuf, hiç tereddütsüz, “Allah korusun! Doğrusu (eşiniz olan) efendim bana çok iyi baktı, çok iyi davrandı. Şurası bir gerçek ki, zalimler asla iflah olmaz!” mukabelesinde bulundu.
Bayraktar Bayraklı = Evinde bulunduğu kadın, onunla ilişkiye girmek istedi. Kapıları iyice kapattı ve “haydi gel” dedi. O da, “Allah'a sığınırım! Zira kocanız benim velinimetimdir, bana güzel davrandı. Gerçek şu ki, zâlimler iflah olmaz” dedi.
Bekir Sadak = Evinde bulundugu kadin onu kendine cagirdi, kapilari siki siki kapadi ve «gelsene» dedi. Yusuf: «Gunah islemekten Allah'a siginirim, dogrusu senin kocan benim efendimdir; bana iyi bakti. Haksizlik yapanlar suphesiz basariya ulasamazlar.» dedi.
Celal Yıldırım = Bulunduğu evin hanımı onu kendisiyle ilişki kurmaya çağırdı; kapıları da iyice kapadı ve «haydi yaklaşsana !» dedi. Yûsuf, «Allah'a sığınırım ; çünkü o (senin kocan) benim efendimdir; bana çok baktı. Şüphesiz ki haksızlık edenler kurtuluşa eremezler» dedi.
Cemal Külünkoğlu = Ve (Yusuf'un) barındığı evin kadını (Züleyha) onun gönlünü çelmek istiyordu ve (bu niyetle bir gün) kapıları sımsıkı kapatıp ona: “Haydi, gelsene!” dedi. Yusuf: “(Hâşâ) Allah'a sığınırım (sana yaklaşmaktan). Doğrusu o (kocan) benim efendimdir, bana güzel bakmıştır. Gerçek şu ki, zalimler (nankörler ve zina edenler) asla kurtulamazlar” dedi.
Diyanet İşleri (eski) = Evinde bulunduğu kadın onu kendine çağırdı, kapıları sıkı sıkı kapadı ve 'gelsene' dedi. Yusuf: 'Günah işlemekten Allah'a sığınırım, doğrusu senin kocan benim efendimdir; bana iyi baktı. Haksızlık yapanlar şüphesiz başarıya ulaşamazlar.' dedi.
Diyanet Vakfi = Evinde bulunduğu kadın, onun nefsinden murat almak istedi, kapıları iyice kapattı ve «Haydi gel!» dedi. O da «(Hâşâ), Allah'a sığınırım! Zira kocanız benim velinimetimdir, bana güzel davrandı. Gerçek şu ki, zalimler iflah olmaz!» dedi.
Edip Yüksel = Evinde bulunduğu kadın onu baştan çıkarmak istedi, kapıları kitledi ve: 'Tümüyle sana aidim,' dedi. Dedi ki: 'ALLAH'a sığınırım. O benim Rabbimdir (efendimdir), ki bana iyi bir yer verdi. Zalimler başarmaz.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Derken hânesinde bulunduğu hanım bunun nefsinden kam almak istedi ve kapıları kilidledi, haydi seninim dedi, o, Allaha sığınırım, dedi: doğrusu o benim Efendim, bana güzel baktı, hakıkat bu ki, zalimler felâh bulmaz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Derken evinde bulunduğu hanım, bunun nefsinden kam almak istedi (onu birlikte olmaya çağırdı) ve kapıları kilitledi; «Haydi gel, seninim!» dedi. O: «Allah'a sığınırım, doğrusu O, benim efendim, bana iyi baktı ve gerçek şu ki, zalimler iflah olmaz.» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Derken, evinde bulunduğu hanım, onun nefsinden murad alıp yararlanmak istedi. Kapıları kilitledi ve «Haydi beri gel!» dedi. Yusuf: «Allah'a sığınırım! Muhakkak ki, o (kocan), benim efendim, bana çok güzel baktı. Doğrusu zalimler hiç iflah olmazlar» dedi.
Gültekin Onan = Evinde kalmakta olduğu kadın, ondan murad almak istedi ve kapıları sımsıkı kapatarak: "İsteklerim senin içindir, gelsene" dedi. (Yusuf) Dedi ki: "Tanrı'ya sığınırım. Çünkü o benim efendimdir, yerimi güzel tutmuştur. Gerçek şu ki, zalimler kurtuluşa ermez."
Harun Yıldırım = Evinde kalmakta olduğu kadın, ondan murad almak istedi ve kapıları sımsıkı kapatarak: “İsteklerim senin içindir, gelsene.” dedi. Dedi ki: “Allah’a sığınırım. Doğrusu o, benim efendimdir, yerimi güzel tutmuştur. Gerçekten zalimler kurtuluşa eremezler.”
Hasan Basri Çantay = Onun bulunduğu evdeki (kadın) onun nefsinden murad almak istedi, kapıları sımsıkı kapadı ve: «Sana söylüyorum, beri gel» dedi. O ise: «Allaha sığınırım, doğrusu o benim efendimdir. O, bana güzel bir mevki vermişdir. Hakıykat şudur ki zaalimler asla felah bulmaz» dedi.
Hayrat Neşriyat = Ve o evinde kaldığı (hanım), onun nefsinden murâd almak istedi de kapıları iyice kilitledi ve: 'Haydi gel!' dedi. (Yûsuf) dedi ki: 'Allah’a sığınırım! Şübhesiz ki o (kocan), benim efendimdir; benim mevkiimi (hep) güzel tuttu. Şu muhakkak ki, zâlimler kurtuluşa ermezler.'
İbni Kesir = Evinde bulunduğu kadın onu kendine ram etmek istedi. Kapıları sımsıkı kapadı. Ve: Sana söylüyorum gelsene, dedi. O da: Allah'a sığınırım, doğrusu o, benim efendimdir, bana iyi bakmıştır. Muhakkak ki zalimler asla felah bulmaz, dedi.
Kadri Çelik = Evinde bulunduğu kadın onun nefsinden murat almak istedi, kapıları sıkı sıkı kapadı ve “Ben seninim, gelsene!” dedi. Yusuf, “Allah'a sığınırım. Çünkü o (Allah) benim Rabbimdir, yerimi güzel kılmıştır. Şüphesiz zalimler kurtuluşa ermez” dedi.
Muhammed Esed = Ve (olacak bu ya,) barındığı evin kadını (kendini o'na karşı duyduğu arzuya kaptırıp) o'nun gönlünü çelmek istiyordu; ve (bu niyetle bir gün) kapıları sımsıkı kapatıp o'na: "Haydi, gelsene!" dedi. (Ama Yusuf:) "(Böyle bir şey yapmaktan) Allah'a sığınırım!" diye karşılık verdi, "Hem, efendim (bu evde) bana iyi baktı! Doğrusu, zalimler asla güvenliğe, esenliğe erişemezler!"
Mustafa İslamoğlu = Derken, evinde bulunduğu kadın arzusunu onunla tatmin etmek için ona baştan çıkarmak istedi. Ve (bir gün) kapıları sıkı sıkıya kapatıp dedi ki: "Hadi, seninim!" (Yusuf): "Allah'a sığınırım" dedi, "çünkü O benim Efendim; bana güzel bir konum kazandırdı! Şu da bir gerçektir ki, zalimler asla başarıya ulaşmaz."
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve O'nu hanesinde bulunduğu kadın, nefsinden muradını almak için hileye düşürmek istedi ve kapıları kilitledi ve «haydi gelsene» dedi. (Yusuf da) Dedi ki: «Allah Teâlâ'ya sığınırım. Şüphe yok ki, o benim efendimdir. Benim ikametgâhımı güzelce kılmıştır. Muhakkaktır ki, zalimler felâha ermezler.»
Ömer Öngüt = Evinde bulunduğu kadın, onun nefsinden murad almak istedi. Kapıları sıkı sıkı kapadı ve: “Gelsene!” dedi. O da: “Allah'a sığınırım! Zira (kocanız) benim efendimdir, bana iyi baktı. Zâlimler şüphesiz ki iflâh olmazlar. ” dedi.
Şaban Piriş = Evinde bulunduğu kadın ona karşı arzu duymaya başladı. Kapıları sıkı sıkı kapadı: -Haydi, gelsene! dedi. Yusuf: -Allah’a sığınırım, O benim efendimdir. Bana iyi güzel bir mevki verdi. Zalimlerin sonu iyi olmaz.
Sadık Türkmen = Ve barındığı evin hanımefendisi ona kur yaptı ve kapıları kilitleyerek: “Haydi gelsene!” dedi. “Allah’a sığınırım! Benim Rabbim bana çok iyilikte bulundu. Şüphesiz ki, hainler asla iflah (başarılı) olamazlar” dedi.
Seyyid Kutub = Kaldığı evin hanımı onu yatağına çağırdı, kapıları kilitledikten sonra ona «Haydi, gelsene!» dedi. Fakat Yusuf, «Allah korusun! Rabbim bana güvenli bir barınak sağladı; hiç kuşkusuz zalimler iflah olmazlar, kurtuluşa eremezler» dedi.
Suat Yıldırım = Derken, bulunduğu evin hanımı, Yusuf’a sahip olmak istedi ve kapıları kapatarak "Haydi yaklaş bana!" dedi. O: "Allah’a sığınırım!" dedi. "Doğrusu, senin kocan olan benim efendim’in çok iyiliğini gördüm. Hıyanet ederek zalim olanlar iflah olmazlar."
Süleyman Ateş = Yûsuf'un, evinde kaldığı kadın, onun nefsinden murâd almak istedi ve kapıları kilitleyip: "Haydi gelsene!" dedi (Yûsuf): "Allah'a sığınırım dedi, efendim bana güzel baktı. zâlimler iflâh olmazlar!"
Tefhim-ul Kuran = Onun evinde kalmakta olduğu kadın, ondan murad almak istedi ve kapıları sımsıkı kapatarak: «İsteklerim senin içindir, gelsene» dedi. Dedi ki: «Allah'a sığınırım. Çünkü o benim efendimdir, yerimi güzel tutmuştur. Gerçek şu ki, zalimler kurtuluşa ermez.»
Ümit Şimşek = Derken, evinde bulunduğu kadın onun nefsinden muradını almak istedi, kapıları kapatıp 'Haydi gelsene' dedi. Yusuf 'Allah korusun,' dedi. 'Kocan benim efendimdir; o bana çok iyi bakıyor. Zalimler ise iflâh olmazlar.'
Yaşar Nuri Öztürk = Yûsuf'un, evinde kaldığı kadın, onun nefsinden gönlünü tatmin etmek istedi. Kapıları kilitledi, "Hadi gel!" dedi. Yûsuf: "Allah'a sığınırım, Rabbim beni güzel bir barınağa kavuşturmuştur. Zalimler iflah etmez." dedi.
İskender Ali Mihr = (Yusuf’un) evinde kaldığı kadın, ondan murat almak istedi. Kapıları sımsıkı kapatıp: “Hadi gel, senin için...” dedi. O (Yusuf da) şöyle dedi: “Allah’a sığınırım. O benim Rabbimdir. Benim yerleşme yerimi en güzel şekilde yaptı. Muhakkak ki; zalimler felâha (kurtuluşa) ermezler.”
İlyas Yorulmaz = Kadının odasında (yalnızca ikisi) olduğu bir zamanda, kadın kendi nefsinde Yusuf’u istiyordu ve bu nedenle kapıları kapatıp, “hadi gel” dedi. Yusuf (yasak bir ilişkiye girmekten) “Allah korusun. O (Allah) en güzel sığınılacak yerdir. Allah zalimleri kurtuluşa eriştirmez” dedi.