Önceki Ayet Sonraki Ayet  
9. Sûre Tevbe/22

 خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا إِنَّ اللّهَ عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ

  Hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), innallâhe indehû ecrun azîm (azîmun).

Kelime Karşılaştırma
hâlidîne : kalacak olanlardır
fî hâ : onun içinde, orada
ebeden : ebediyen, ebedî
inne allâhe : muhakkak ki Allah
inde-hu : onun katında
ecrun : bir ecir, ücret, bedel
azîmun : azîm, büyük
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlar orada ebedî kalacaklardır. Şüphesiz, Allah katında büyük bir mükâfat vardır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Orada ebedî kalırlar. Şüphe yok ki pek büyük mükâfât, Allah katındadır.

 Abdullah Parlıyan = İçlerinde ebedi olarak yerleşip kalacakları cennetler. Şüphesiz ki, en büyük mükafat Allah katındandır.

 Adem Uğur = Onlar orada ebedî kalacaklardır. Şüphesiz ki Allah katında büyük mükâfat vardır.

 Ahmed Hulusi = Onlar orada sonsuza dek kalırlar. . . Allâh ki, çok büyük mükâfat O'nun indîndedir!

 Ahmet Tekin = Onlar orada ebedî yaşarlar. Kesinlikle büyük mükâfatlar Allah katındadır.

 Ahmet Varol = Orada sonsuza kadar kalıcıdırlar. Muhakkak ki büyük ecir Allah katındadır.

 Ali Bulaç = Onda ebedi kalıcıdırlar. Şüphesiz Allah, büyük mükafaat katında olandır.

 Ali Fikri Yavuz = Onlar, cennetlerde ebedî olarak kalıcıdırlar. Muhakkak ki, en büyük mükâfat Allah katındadır.

 Ali Ünal = Hem de, o cennetlerde ebedî kalmak üzere. Hiç şüphesiz Allah nezdindedir en büyük mükâfat.

 Bayraktar Bayraklı = Onlar orada süreli kalacaklardır. Şüphesiz en büyük ödül, Allah katında olandır.

 Bekir Sadak = (21-22) Rableri onlara katindan bir rahmet, hosnutluk ve icinde tukenmez nimetler bulunan cennetleri mujdeler. Dogrusu buyuk ecir Allah katindadir.

 Celal Yıldırım = Onlar orada devamlı kalıcılardır. Şüphesiz ki en büyük mükâfat Allah katındadır.

 Cemal Külünkoğlu = (Onlar) orada ebedi kalacaklardır. Şüphesiz en büyük mükâfat Allah katındadır!

 Diyanet İşleri (eski) = (21-22) Rableri onlara katından bir rahmet, hoşnutluk ve içinde tükenmez nimetler bulunan cennetleri müjdeler. Doğrusu büyük ecir Allah katındadır.

 Diyanet Vakfi = Onlar orada ebedî kalacaklardır. Şüphesiz ki Allah katında büyük mükâfat vardır.

 Edip Yüksel = Orada ebedi kalıcılar. Büyük ödül ALLAH katındadır.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ebedî kalmak üzere orada onlar, çünkü Allah, onun yanındadır ancak azîm bir ecir

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonsuza dek sürekli kalacaklar onlar orada; çünkü en büyük mükafat ancak Allah katındadır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar orada ebedi kalırlar. Çünkü en büyük mükâfat Allah katındadır.

 Gültekin Onan = Onda ebedi kalıcıdırlar. Şüphesiz Tanrı, büyük mükafaat katında olandır.

 Harun Yıldırım = Orada ebedi olarak kalıcıdırlar. Şüphesiz Allah, büyük mükâfat katında olandır.

 Hasan Basri Çantay = Onlar orada ebedî ve sermedî kalıcıdırlar. Çünkü Allah katında büyük ecir (ve mükâfatlar) vardır muhakkak.

 Hayrat Neşriyat = (Onlar) orada ebedî olarak devamlı kalıcıdırlar. Şübhesiz ki (en) büyük mükâfât Allah katındadır.

 İbni Kesir = Orada temelli kalıcıdırlar. Muhakkak ki Allah katında büyük mükafat vardır.

 Kadri Çelik = Orada temelli kalıcılardır. Doğrusu büyük ecir Allah katındadır.

 Muhammed Esed = İçlerinde ebediyyen yerleşip kalacakları (bahçelerle). Demek ki, katında en büyük ödülü koyan Allahtır!

 Mustafa İslamoğlu = Onlar orada ebedi kalacaklar; çünkü, katında yüce ödül(ler) bulunan yalnızca Allah'tır.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (Onlar) Orada ebedîyyen bâki kalacaklardır. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ'nın indinde pek büyük bir mükâfaat vardır.

 Ömer Öngüt = Onlar orada ebedî kalacaklardır. Hiç şüphesiz ki Allah katında büyük bir mükâfat vardır.

 Şaban Piriş = (21-22) Rab’leri onlara katından bir rahmet, hoşnutluk ve içinde tükenmez nimetler bulunan, içlerinde ebedi ve sürekli kalacakları cennetleri müjdeler! Doğrusu büyük mükafat Allah katındadır.

 Sadık Türkmen = Onlar orada sonsuz kalacaklardır. Şüphesiz, Allah katında büyük bir ödül vardır.

 Seyyid Kutub = Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır. Hiç şüphesiz büyük ödül Allah katındadır.

 Suat Yıldırım = Onlar o cennetlerde ebediyyen kalacaklardır. Muhakkak ki en büyük mükâfat Allah’ın yanındadır.

 Süleyman Ateş = Orada ebedi kalacaklardır. Şüphesiz büyük mükâfât Allâh katındandır!

 Tefhim-ul Kuran = Onda ebedi kalıcıdırlar. Hiç şüphesiz Allah, büyük mükâfat katında olandır.

 Ümit Şimşek = Onlar orada ebediyen kalacaklardır. Gerçekten de Allah katında pek büyük bir ödül vardır.

 Yaşar Nuri Öztürk = Onlara orada sonsuza dek kalacaklardır. Hiç kuşkusuz, Allah'ın katında büyük bir ödül daha vardır.

 İskender Ali Mihr = (Onlar), orada ebedî (sonsuz) kalıcıdırlar. Muhakkak o Allah ki; O’nun katında, ecrul azîm (büyük bir ecir, bedel) vardır.

 İlyas Yorulmaz = O cennetlerde sürekli kalıcıdırlar. Şüphesiz Allah’ın katında büyük karşılıklar (ecir) var.