وَيَوْمَ نَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ نَقُولُ لِلَّذِينَ أَشْرَكُواْ أَيْنَ شُرَكَآؤُكُمُ الَّذِينَ كُنتُمْ تَزْعُمُونَ
Ve yevme nahşuruhum cemîan summe nekûlu lillezîne eşrakû eyne şurakâukumullezîne kuntum tez’umûn(tez’umûne).
ve yevme | : ve o gün |
nahşuru-hum | : onları haşredeceğiz, toplayacağız |
cemîan | : hepsini |
summe | : sonra |
nekûlu | : diyeceğiz |
li ellezîne | : o kimselere, onlara |
eşrakû | : şirk koştular, ortak koştular |
eyne şurakâu-kum | : sizin ortaklarınız nerede |
ellezîne | : o kimseler |
kuntum | : oldunuz, idiniz |
tez’umûne | : zanda bulunuyorsunuz |
Diyanet İşleri = Onları tümüyle (mahşere) toplayıp da Allah’a ortak koşanlara, “Nerede, ilâh olduklarını iddia ettiğiniz ortaklarınız?” diyeceğimiz günü hatırla.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve o gün hepsini de toplar da sonra Tanrıya şirk koşanlara deriz ki: Nerede size yardım edecek sanıp şirk koştuklarınız?
Abdullah Parlıyan = Bir gün onların hepsini bir araya toplayacağız ve o zaman Allah'tan başka şeylere ilahlık yakıştıranlara, Allah'ın ortakları olduğunu zannettiğiniz o varlıklar neredeler şimdi? diye soracağız.
Adem Uğur = Unutma o günü ki, onları hep birden toplayacağız; sonra da, Allah'a ortak koşanlara: Nerede boş yere davasını güttüğünüz ortaklarınız? diyeceğiz.
Ahmed Hulusi = Onları hep bir arada haşredip, sonra da şirk koşanlara "Nerede var sanıp eş koştuklarınız?" dediğimiz süreçte. . .
Ahmet Tekin = Onların hepsini mahşerde bir araya toplayacağımız gün, kesinlikle belirtelim ki, Allah’ın, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında kendisine ortak koşanlara, 'Nerede, boş yere davasını güttüğünüz ortak saydığınız varlıklar?' diyeceğiz.
Ahmet Varol = Onların hepsini bir araya toplayacağımız sonra Allah'a ortak koşanlara: '(Allah'tan ayrı ilah olduklarını) sandığınız ortaklarınız hani nerede?' diyeceğimiz gün(ü düşün).
Ali Bulaç = Onların tümünü toplayacağımız gün; sonra şirk koşanlara diyeceğiz ki: "Nerede (o bir şey) sanıp da ortak koştuklarınız?"
Ali Fikri Yavuz = Hele müşriklerin hepsini kıyamet gününde toplayıp sonra onlara: “- Hani, nerede Allah’a eş sayarak o tapınmış olduğunuz ortaklarınız?” deriz.
Ali Ünal = Gün gelecek, onların hepsini (kabirlerinden diriltip) bir araya toplayacak, sonra da dünyada iken Allah’a şirk koşmuş bulunanlara, “Hani nerede o, Allah’a ortak saydıklarınız?” diye soracağız.
Bayraktar Bayraklı = Bir gün onların hepsini bir araya toplayacağız. Sonra da, Allah'a ortak koşanlara, “Nerede boş yere davasını güttüğünüz ortaklarınız?” diyeceğiz.
Bekir Sadak = Bir gun hepsini toplariz, sonra puta tapanlara, «Iddia ettiginiz ortaklariniz nerede?» deriz.
Celal Yıldırım = Onların hepsini (kabirlerinden) kaldırıp biraraya getireceğimiz, sonra da ortak koşanlara, «iddia edip durduğunuz ortaklarınız nerede ?» diyeceğimiz gün, (onlar için hiç oma hiç kurtuluş olmayacaktır).
Cemal Külünkoğlu = O gün onların hepsini bir araya toplayacağız ve o zaman, Allah'tan başka şeylere ilahlık yakıştıranlara: “İddia edip durduğunuz ortaklarınız nerede?” diye soracağız.
Diyanet İşleri (eski) = Bir gün hepsini toplarız, sonra ortak koşanlara, 'İddia ettiğiniz ortaklarınız nerede?' deriz.
Diyanet Vakfi = Unutma o günü ki, onları hep birden toplayacağız; sonra da, Allah'a ortak koşanlara: Nerede boş yere davasını güttüğünüz ortaklarınız? diyeceğiz.
Edip Yüksel = Hepsini topladığımız gün ortak koşanlara, 'Nerede iddia etmekte olduğunuz ortaklarınız?'
Elmalılı Hamdi Yazır = Hele hepsini Mahşere toplıyacağımız, sonra o şirk koşanlara diyeceğimiz gün: Hani nerede o sizin zu'm etmekte olduğunuz şerikleriniz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hepsini mahşerde toplayacağımız, sonra da o Allah'a ortak koşanlara: «Hani nerede o Allah'a ortak saydığınız ortaklarınız?» diyeceğimiz gün,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O gün hepsini mahşere toplayacağız. Sonra Allah'a ortak koşanlara: « Hani nerede o Allah'a ortak saydığınız ortaklarınız?» diyeceğiz.
Gültekin Onan = Onların tümünü toplayacağımız gün; sonra şirk koşanlara diyeceğiz ki: "Nerede (o bir şey) sanıp da ortak koştuklarınız?"
Harun Yıldırım = O gün onların hepsini toplayacağız, sonra da şirk koşanlara: “İddia ettiğiniz ortaklarınız nerede?” diyeceğiz.
Hasan Basri Çantay = Hele onları hep birden toplayacağımız ve (bundan) sonra Allaha eş tutanlara: «Nerde (tapındığınız ve) boş yere da'vâsını gütdüğünüz ortaklarınız? diyeceğimiz gün...
Hayrat Neşriyat = Artık o gün onları hep berâber bir araya getireceğiz, sonra o şirk koşanlara: '(Hani, ilâh) zannetmekte olduğunuz ortaklarınız nerede?' diyeceğiz.
İbni Kesir = Ve onların hepsini toplayıp sonra da şirk koşanlara: Nerede iddia ettiğiniz ortaklarınız? diyeceğimiz gün.
Kadri Çelik = O gün onların tümünü bir yere toplarız da sonra Allah'a ortak koşanlara, “Hani nerede (Allah'a) ortaklar olduğunu sandıklarınız?” diye sorarız.
Muhammed Esed = Bir gün onların hepsini bir araya toplayacağız ve o zaman, Allahtan başka şeylere ilahlık yakıştıranlara: "Allahın uluhiyetine ortak olduklarını tahayyül ettiğiniz o varlıklar neredeler şimdi?" diye soracağız.
Mustafa İslamoğlu = Zira o gün tümünü bir araya toplayacağız, ardından ortak koşmakta ısrar edenlere soracağız: "Hani sizin (yardım edeceğini) düşündüğünüz ortaklarınız?"
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve o gün ki, onları hep birlikte haşredeceğiz, sonra şirke düşmüş olanlara, «Hani nerede sizin zûm eder olduğunuz şerikleriniz?» diyeceğiz.
Ömer Öngüt = Bir gün onların hepsini birden toplarız. Sonra şirk koşanlara: “Nerede boş yere dâvâsını güttüğünüz ortaklarınız?” deriz.
Şaban Piriş = O gün onların hepsini toplayacağız; sonra da Allah’a şirk koşanlara diyeceğiz ki “İddia etmiş olduğunuz ortaklarınız nerede?
Sadık Türkmen = Onların hepsini topladığımız gün; sonra, ortak koşan kimselere deriz ki; “O sanmış olduğunuz ortaklarınız nerede?”
Seyyid Kutub = O gün onların tümünü bir yere toplarız da sonra Allah'a ortak koşanlara «Hani, nerede Allah'ın ortakları olduklarını sandıklarınız?» diye sorarız.
Suat Yıldırım = Gün gelecek, hepsini bir yere toplayıp sonra o müşriklere: "Nerede Allah’ın ortağı olduğunu iddia ettiğiniz tanrılarınız?" diye soracağız.
Süleyman Ateş = Hepsini topladığımız, sonra ortak koşanlara; "Hani (Allah'a) ortak sandığınız şeyler nerede?" dediğimiz gün;
Tefhim-ul Kuran = Onların tümünü toplayacağımız gün; sonra şirk koşanlara diyeceğiz ki: «Nerede (o bir şey) sanıp da ortak koştuklarınız?»
Ümit Şimşek = O gün hepsini toplar, sonra da ortak koşanlara, 'Hani,' deriz, 'Allah'a ortak saydığınız şerikleriniz nerede?'
Yaşar Nuri Öztürk = Gün olur, onları bir araya toplayıp haşrederiz. Sonra, şirke batanlara sorarız: "Nerededir o bir şey zannedip durduğunuz ortaklarınız?"
İskender Ali Mihr = Ve o gün hepsini haşredeceğiz sonra ortak koşanlara: “Zanda bulunmuş olduğunuz ortaklarınız nerede?” diyeceğiz.
İlyas Yorulmaz = Kıyamet günü onların hepsini toplar ve müşriklere deriz ki “Allah’ın ortakları olduğunu zannettiğiniz ortaklarınız, şimdi neredeler?”