مَا أَصَابَ مِن مُّصِيبَةٍ فِي الْأَرْضِ وَلَا فِي أَنفُسِكُمْ إِلَّا فِي كِتَابٍ مِّن قَبْلِ أَن نَّبْرَأَهَا إِنَّ ذَلِكَ عَلَى اللَّهِ يَسِيرٌ
Mâ esâbe min musîbetin fîl ardı ve lâ fî enfusikum illâ fî kitâbin min kabli en nebreehâ, inne zâlike alâllâhi yesîr(yesîrun).
mâ | : yoktur |
esâbe | : isabet etti |
min musîbetin | : (musîbetlerden bir) musîbet |
fî el ardı | : yeryüzünde |
ve lâ | : ve yoktur |
fî enfusi-kum | : sizin nefslerinizde, kendinizde |
illâ | : den başka, ancak |
(lâ ..... illâ) | : (olmamış olsun) |
fî kitâbin | : kitapta |
min kabli | : önceden, önce |
en nebree-hâ | : onu yaratmamız |
inne | : muhakkak ki |
zâlike | : işte bu |
alâ allâhi | : Allah’a |
yesîrun | : kolaydır |
Diyanet İşleri = Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Yeryüzüne, yahut canlarınıza gelip çatan hiçbir felâket yoktur ki biz, onları yaratmadan önce onu, bir kitapta tespit etmemiş olalım; şüphe yok ki bu, Allah'a pek kolaydır.
Abdullah Parlıyan = Ne yeryüzünde, ne de kendi canlarınızda meydana gelen hiçbir musibet, afet ve hastalık yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphe yok ki bu yazılması gerekenler, ne kadar çok olursa olsun Allah'a pek kolaydır.
Adem Uğur = Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır.
Ahmed Hulusi = Arzda (bedeninizde - dış dünyanızda) ve nefslerinizde (iç dünyanızda) size isâbet eden hiçbir musîbet yoktur ki, bizim onu yaratmamızdan önce, bir kitapta (ilim boyutunda oluşmuş) olmasın! Muhakkak ki bu Allâh üzerine çok kolaydır!
Ahmet Tekin = Yeryüzünde cereyan eden hiçbir olay ve sizin başınıza gelen hiçbir musibet, elde ettiğiniz hiçbir hayır yoktur ki, biz onları yaratmadan önce, bir kütükte, bir sicilde, bilgi işlem merkezinde kaydedilmiş bulunmasın. Bunları kaydetmek Allah’a kolaydır.
Ahmet Varol = Yerde ve sizin nefislerinizde hiçbir musibet olmaz ki, biz onu yaratmadan önce bir kitapta (yazılı) olmasın. Şüphesiz bu Allah'a göre kolaydır.
Ali Bulaç = Yeryüzünde olan ve sizin nefislerinizde meydana gelen herhangi bir musibet yoktur ki, Biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (yazılı) olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre pek kolaydır.
Ali Fikri Yavuz = (Kıtlık ve kuraklık gibi) ne yerde, ne de(hastalık ve âfet gibi) nefislerinizde bir musibet başa gelmez ki, biz onu yaratmazdan önce (o) bir kitabda (Levh-i Mahfûz’da= Allah’ın ilminde) yazılmış olmasın. Şübhesiz bu, Allah’a göre kolaydır.
Ali Ünal = Gerek (kıtlık, kuraklık, deprem gibi) yerde, gerekse (hastalık, açlık, sevdiklerinizi kaybetme, mallarınızdan eksilme gibi) kendinizde vuku bulan hiçbir musibet yoktur ki, onu yaratmamızdan önce bir Kitap’ ta kaydedilmiş bulunmasın. Bu, Allah için elbette pek kolaydır.
Bayraktar Bayraklı = Gerek dışınızda, gerek içinizde olup biten musibetler daha biz yaratmadan önce bir kitaba kaydedilir. Bu, Allah'a göre çok basit bir işlemdir.
Bekir Sadak = Yeryuzune ve sizin basiniza gelen harhangi bir musibet yoktur ki biz onu yaratmadan once o, Kitap'da bulunmasin. Dogrusu bu Allah'a kolaydir.
Celal Yıldırım = Yeryüzünde ve kendi nefsinizde hiçbir musîbet meydana gelmemiştir ki o, biz ortaya çıkarmadan önce bir kitapta (yazılı) olmasın. Şüphesiz bu da Allah'a göre çok kolaydır.
Cemal Külünkoğlu = Gerek yeryüzünde görülen, gerekse başınıza gelen her musibet tarafımızdan yaratılmadan önce kesinlikle bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) belirlenmiş (Allah tarafından bilinmiş)tir. Şüphesiz bu ayrıntılı planlama Allah için kolay bir iştir.
Diyanet İşleri (eski) = Yeryüzüne ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki biz onu yaratmadan önce o, Kitap'da bulunmasın. Doğrusu bu Allah'a kolaydır.
Diyanet Vakfi = Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır.
Edip Yüksel = Yeryüzünde ve aranızda oluşan hiç bir şey yoktur ki biz onu yaratmadan önce bir kitapta kayıtlı olmasın. Bu, kuşkusuz ALLAH için çok kolaydır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ne yerde ve ne de kendi nefislerinizde musibetten bir şey isabet etmez ki, illâ o, onu yaratmamızdan evvel bir kitapta yazılmıştır. Şüphe yok ki bu, Allah'a göre pek kolaydır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yeryüzünde ve kendilerinizde meydana gelen bir musibet yoktur ki, Biz onu uygulamaya koymadan önce bir Kitapta yazılı olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu Allah'a göre kolaydır.
Gültekin Onan = Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız hiçbir musibet yoktur ki, Biz izin verdiğimiz takdirde, bir Kitaba (Levhi Mahfuz’a) yazılıyor olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır.
Harun Yıldırım = Gerek yeryüzünde görülen, gerekse başınıza gelen her musibet tarafımızdan yaratılmadan önce kesinlikle bir kitapta belirlenmiştir. Bu ayrıntılı planlama Allah için kolay bir iştir.
Hasan Basri Çantay = (Üzülmenize veya sevinmenize sebep olacak şekilde) gerek ülkenizde, gerek kendi nefislerinizde, size ulaşan hiçbir şey yoktur ki Bizim onu yaratmamızdan önce bir kitapta yazılı olmasın. Bu, Allah’a göre elbette pek kolaydır.
Hayrat Neşriyat = Yeryüzünde ve nefislerinizde baş(ınız)a gelen hiçbir musîbet yoktur ki, mutlaka onu yaratmamızdan önce bir kitabda (Levh-i Mahfûz’da yazılı) olmasın! Şübhesiz ki bu, Allah’a göre pek kolaydır.
İbni Kesir = Yeryüzüne ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki; Biz onu yaratmadan evvel kitabda bulunmasın. Şüphesiz ki bu; Allah'a göre kolaydır.
Kadri Çelik = Yeryüzüne ve nefsinize isabet edip de biz (daha) kendisini yaratmadan önce bir kitapta yazılmış olmayan herhangi bir musibet yoktur. Şüphesiz bu Allah'a göre kolaydır.
Muhammed Esed = Hiçbir musibet, daha önce buyruğumuzda (öngörülmüş) olmadıkça ne yeryüzünün ne de sizin başınıza gelmez, şüphesiz bu Allah için kolay (bir iş)tir.
Mustafa İslamoğlu = Ne yeryüzünün ne de sizin başınıza, daha önceden kayıt altına aldığımız bir yasa olmadıkça asla bir musibet gelmez: şüphesiz bu Allah için pek kolaydır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ne yerde ve ne de kendi nefislerinizde musibetten bir şey isabet etmez ki, illâ o, onu yaratmamızdan evvel bir kitapta yazılmıştır. Şüphe yok ki bu, Allah'a göre pek kolaydır.
Ömer Öngüt = Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir Kitap'ta yazılmış olmasın. Şüphesiz ki bu Allah'a göre kolaydır.
Şaban Piriş = Yeryüzüne veya kendinize isabet eden hiçbir musibet yoktur ki; biz onu yaratmadan önce bir yazıtta bulunmasın. Şüphesiz O, Allah için çok kolaydır.
Sadık Türkmen = Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız hiçbir musibet yoktur ki, Biz izin verdiğimiz takdirde, bir Kitaba (Levhi Mahfuz’a) yazılıyor olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır.
Seyyid Kutub = Gerek yeryüzünde görülen, gerekse başınıza gelen her musibet tarafımızdan yaratılmadan önce kesinlikle bir kitapta belirlenmiştir. Bu ayrıntılı planlama Allah için kolay bir iştir.
Suat Yıldırım = (Üzülmenize veya sevinmenize sebep olacak şekilde) gerek ülkenizde, gerek kendi nefislerinizde, size ulaşan hiçbir şey yoktur ki Bizim onu yaratmamızdan önce bir kitapta yazılı olmasın. Bu, Allah’a göre elbette pek kolaydır.
Süleyman Ateş = Ne yerde ne de kendi canlarınızda meydana gelen hiçbir musibet (âfet, hastalık) yoktur ki biz onu yaratmadan önce, bir Kitâpta (yazılmış ezeli bilgimizde tesbit edilmiş) olmasın. Doğrusu bu, Allâh'a kolaydır.
Tefhim-ul Kuran = Yeryüzünde olan ve sizin nefislerinizde meydana gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (yazılmış) olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre pek kolaydır.
Ümit Şimşek = İster yeryüzünde olsun, ister kendi canlarınızda, sizin başınıza gelen ne varsa, daha Biz yaratmadan önce o bir kitapta yazılıdır. Bu ise Allah için pek kolaydır.
Yaşar Nuri Öztürk = Yeryüzünde ve kendi benliklerinizde meydana gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir Kitap'ta belirlenmiş olmasın. Bu, Allah için çok kolaydır.
İskender Ali Mihr = Yeryüzünde ve kendi nefslerinizde, sizlere isabet eden bir musîbet yoktur ki, onu yaratmamızdan önce kitapta yazılmamış olsun. Muhakkak ki bu, Allah’a kolaydır.
İlyas Yorulmaz = Bunlar size isabet eden musibetlere üzülmemeniz ve Allah’ın size verdikleriyle sevinmemeniz (kibirlenmemeniz) içindir. Allah tüm böbürlenip övünenleri sevmez.