وَمَا أَهْلَكْنَا مِن قَرْيَةٍ إِلَّا لَهَا مُنذِرُونَ
Ve mâ ehleknâ min karyetin illâ lehâ munzirûn(munzirûne).
ve mâ ehleknâ | : ve biz helâk etmedik |
min karyetin | : (kasabalardan) bir kasabayı |
illâ | : den başka, olmaksızın, olmadıkça |
lehâ | : onun, ona |
munzirûne | : nezirler, uyarıcılar |
Diyanet İşleri = Biz, hiçbir memleketi uyarıcıları olmadıkça helâk etmedik.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve hiçbir şehri helâk etmedik ki oraya, korkutucu peygamberler göndermeyelim de.
Abdullah Parlıyan = Kaldı ki, hiçbir toplumu önceden uyarmadan yok etmemişizdir.
Adem Uğur = Bununla birlikte hangi memleketi, helak ettikse muhakkak onu uyarıcı (peygamberleri) olmuştur.
Ahmed Hulusi = Biz, uyarıcıları gelmemiş hiçbir bölge halkını helâk etmedik.
Ahmet Tekin = Biz hiçbir memleketi sorumluluk hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcılar göndermeden helâk etmedik.
Ahmet Varol = Biz hiçbir kasabayı kendisi için uyarıcılar olmadan helak etmedik.
Ali Bulaç = Kendisi için bir uyarıcı olmaksızın, biz hiç bir ülkeyi yıkıma uğratmış değiliz.
Ali Fikri Yavuz = Biz hangi memleket halkını helâk ettikse, muhakkak o memleket halkını korkutucu peygamberler olmuştur.
Ali Ünal = Biz, kendilerine uyarıcılar gönderip (de halkını senelerce uyarmadan) hiçbir ülkeyi helâk etmedik.
Bayraktar Bayraklı = Biz hiçbir memleketi, kendilerine uyarıcılar göndermeden yok etmedik.
Bekir Sadak = (208-20) 9 Hicbir kasaba halkini kendilerine ogut veren uyaricilar gelmeden yok etmedik. Biz zalim degiliz.*
Celal Yıldırım = Hiçbir kasaba (halkını), kendilerine uyarıcılar göndermedikçe yok etmiş değiliz.
Cemal Külünkoğlu = (208-209) Biz, hiçbir memleketi uyarıcılar göndermedikçe helâk etmedik. Bu, bir hatırlatmadır. Biz zalim değiliz.
Diyanet İşleri (eski) = (208-209) Hiçbir kent halkını kendilerine öğüt veren uyarıcılar gelmeden yok etmedik. Biz zalim değiliz.
Diyanet Vakfi = (208-209) Biz hiçbir memleketi, öğüt vermek üzere (gönderdiğimiz) uyarıcıları (peygamberleri) olmadan yok etmemişizdir. Biz zalim değiliz.
Edip Yüksel = Biz uyarıcıları olmayan hiç bir kenti yok etmedik.
Elmalılı Hamdi Yazır = Maamafih biz hangi memleketi helâk ettikse her halde onu inzar edenler olmuştur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bununla birlikte Biz hangi memleketi helak ettikse, muhakkak onun uyarıcıları olmuştur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bununla birlikte, biz hangi memleketi helak ettikse muhakkak onu uyarıcı (peygamberleri) olmuştur.
Gültekin Onan = Kendisi için bir uyarıcı olmaksızın biz hiç bir ülkeyı yıkıma uğratmış değiliz.
Harun Yıldırım = Bununla birlikte hangi memleketi, helak ettikse muhakkak onu uyarıcı (peygamberleri) olmuştur.
Hasan Basri Çantay = (208-209) Biz hiçbir memleketi, ona (halkına) öğüd vermek üzere inzâr edici (peygamber) ler (göndermiş) olmadıkça helak etmedik. Biz zulmedenler değiliz.
Hayrat Neşriyat = (208-209) Hâlbuki (biz) hiçbir memleketi, (halkına) nasîhat vermek üzere kendisine(gönderilen) korkutucuları (peygamberleri) olmadan helâk etmedik. Ve (aslâ) zâlimler olmadık.
İbni Kesir = Uyarıcılar olmaksızın Biz, hiç bir kasabayı helak etmedik.
Kadri Çelik = Kendisi için bir uyarıp korkutucu olmaksızın, biz hiç bir ülkeyi yıkıma uğratmış değiliz.
Muhammed Esed = Kaldı ki, Biz hiçbir toplumu önceden uyarmadan yok etmemişizdir
Mustafa İslamoğlu = Dahası, Biz bir ülkeyi helak etmeden önce illa ki uyarıp
Ömer Nasuhi Bilmen = Biz hiçbir beldeyi helâk etmedik, illâ onun için inzar edenler bulunmuştur.
Ömer Öngüt = Biz hiçbir memleket halkını, uyarıcıları olmadıkça helâk etmedik.
Şaban Piriş = (208-209) Uyarıcılar göndermediğimiz hiçbir ülkeyi helak etmedik. Hiçbir zaman zulmedici olmadık.
Sadık Türkmen = Biz uyarıcıları olmayan hiçbir ülkeyi helâk etmedik!
Seyyid Kutub = Yok ettiğimiz her ülkeye mutlaka uyarıcılar gönderdik.
Suat Yıldırım = Biz hiç bir ülkeyi, uyarıcıları gelmeden imha etmedik.
Süleyman Ateş = Biz, hiçbir kenti helâk etmedik ki onun uyarıcıları olmasın (helâk etmeden önce mutlaka uyarıcı gönderdik).
Tefhim-ul Kuran = (208-209) Hâlbuki (biz) hiçbir memleketi, (halkına) nasîhat vermek üzere kendisine(gönderilen) korkutucuları (peygamberleri) olmadan helâk etmedik. Ve (aslâ) zâlimler olmadık.
Ümit Şimşek = Biz, uyarıcısı olmayan hiçbir beldeyi helâk etmedik.
Yaşar Nuri Öztürk = Biz, uyarıcıları olmayan hiçbir kenti/uygarlığı helâk etmemişizdir.
İskender Ali Mihr = Ve hiçbir kasabayı, nezirler olmadıkça (ona nezirler göndermedikçe) helâk etmedik.
İlyas Yorulmaz = Biz hiçbir kasabayı, uyarıcılar göndermeden helak etmedik.