بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَّا يَبْغِيَانِ
Beynehumâ berzehun lâ yebgıyân(yebgıyâni).
beyne-humâ | : ikisi arasında vardır |
berzehun | : berzah, engel |
lâ yebgiyâni | : ikisi birbirlerinin sınırını geçemez |
Diyanet İşleri = (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Fakat aralarında bir berzah var, birbirlerine karışmazlar.
Abdullah Parlıyan = Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.
Adem Uğur = Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmazlar.
Ahmed Hulusi = Aralarında bir berzah var, birbirinin sınırını aşamıyorlar (ikisi de kendi boyutunda gereğini yaşıyor).
Ahmet Tekin = Aralarında farklı yoğunluktan kaynaklanan yüzey gerilimi sebebiyle dikey bir su tabakası engeli var. Birbirlerine geçip karışmıyorlar.
Ahmet Varol = Aralarında engel vardır birbirlerine karışmazlar.
Ali Bulaç = İkisi arasında bir engel (berzah) vardır; birbirlerinin sınırını geçmezler.
Ali Fikri Yavuz = (Fakat) birbirlerine karışmağa engel (Allah tarafından) bir perde var.
Ali Ünal = Ama aralarında bir engel vardır; onu aşıp da birbirlerine karışmazlar.
Bayraktar Bayraklı = Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip kavuşmazlar.
Bekir Sadak = Aralarinda bir engel vardir; birbirinin sinirini asamazlar.
Celal Yıldırım = Aralarında bir engel vardır ki, biri diğerinin sınırını geçemez.
Cemal Külünkoğlu = (19-20) (Suları acı ve tatlı olan) iki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir. Ama aralarında birbirlerine karışmalarını önleyen bir engel vardır (Bir tarafın tuzlu suyu diğer tarafın tatlı suyuna karışmamaktadır).
Diyanet İşleri (eski) = Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar.
Diyanet Vakfi = Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmazlar.
Edip Yüksel = Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşıp karışmazlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = aralarında bir engel vardır, birbirlerine karışmazlar;
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Fakat aralarında bir engel vardır, birbirlerine geçip karışmıyorlar.
Gültekin Onan = İkisi arasında bir engel (berzah) vardır, birbirlerinin sınırını geçmezler.
Harun Yıldırım = İkisi arasında bir engel vardır; birbirlerinin sınırını geçmezler.
Hasan Basri Çantay = (Böyle iken) aralarında yekdiğerine tecâvüz etmiye mâni birperde vardır.
Hayrat Neşriyat = (Ama) aralarında bir engel vardır; birbirine tecâvüz etmezler (karışmazlar)!
İbni Kesir = Aralarında bir engel vardır, birbirinin sınırını aşamazlar.
Kadri Çelik = İkisi arasında bir engel (berzah) vardır; birbirlerinin sınırını geçmezler.
Muhammed Esed = (ama) aralarında aşamayacakları bir engel var.
Mustafa İslamoğlu = (ama) aralarında aşamayacakları tarifsiz bir engel var (eder):
Ömer Nasuhi Bilmen = Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler.
Ömer Öngüt = Fakat aralarında bir berzah (perde) vardır, birbirine geçip karışmazlar.
Şaban Piriş = Birbirine kavuşmasını önleyen aralarında bir engel vardır.
Sadık Türkmen = (fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.
Seyyid Kutub = Ama aralarında birbirlerine karışmalarını önleyen bir engel vardır.
Suat Yıldırım = Fakat aralarında bir engel bulunduğundan, birbirinin sınırını aşmazlar.
Süleyman Ateş = Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.
Tefhim-ul Kuran = İkisi arasında bir engel (berzah) vardır; birbirlerinin sınırını geçmezler.
Ümit Şimşek = Aralarında ise bir engel vardır; karışmazlar.
Yaşar Nuri Öztürk = Bir ayırıcı var aralarında; kendi sınırlarını aşmıyorlar.
İskender Ali Mihr = İkisi arasında berzah (engel) vardır, ikisi birbirinin sınırını geçemez (birbirinin özelliğini, düzenini bozamaz).
İlyas Yorulmaz = Ancak aralarındaki engelden dolayı birbirlerine karışmazlar.