وَإِذْ قَالَ مُوسَى لِقَوْمِهِ يَا قَوْمِ اذْكُرُواْ نِعْمَةَ اللّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ جَعَلَ فِيكُمْ أَنبِيَاء وَجَعَلَكُم مُّلُوكًا وَآتَاكُم مَّا لَمْ يُؤْتِ أَحَدًا مِّن الْعَالَمِينَ
Ve iz kâle mûsâ li kavmihî yâ kavmizkurû ni’metallâhi aleykum iz ceale fîkum enbiyâe ve cealekum mulûk(mulûken), ve âtâkum mâ lem yu’ti ehaden minel âlemîn(âlemîne).
ve iz kâle mûsâ | : ve Hz. Musâ demişti |
li kavmi-hi | : kavmine |
yâ kavmi uzkurû | : ey kavmim zikredin, anın, hatırlayın! |
ni’mete Allâhi | : Allâh (c.c.)’ın nimetini |
aleykum | : üzerinize |
iz ceale fî kum | : o zaman içinizde kıldı |
enbiyâe | : peygamberler, nebiler |
ve ceale-kum | : ve sizi kıldı, yaptı |
mulûken | : melikler, hükümdarlar |
ve âtâ-kum | : ve size verdi |
mâ lem yu’ti | : vermediği şeyi |
ehaden | : bir kimse, biri, birisi |
min el âlemîne | : âlemlerden |
Diyanet İşleri = Hani Mûsâ, kavmine demişti ki: “Ey kavmim! Allah’ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani içinizden peygamberler çıkarmıştı. Sizi hükümdarlar kılmıştı ve (diğer) toplumlardan hiçbirine vermediğini size vermişti.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Hatırla o zamanı ki Mûsâ, kavmine, ey kavmim demişti, anın Allah'ın size verdiği nîmeti ki içinizden peygamberler gönderdi ve padişahlar çıkardı ve size, âlemlerde, hiçbir kimseye vermediğini verdi.
Abdullah Parlıyan = Bir zamanlar Musa halkına: “Ey halkım” demişti. “Allah'ın size bahşettiği nimetleri hatırlayın ki O, aranızda peygamberler çıkarmış ve sizi Firavun'un zulmünden kurtarıp kendi işlerine hakim olan, egemenlik sahibi yapmış ve dünyada kimseye vermediğini size vermişti.
Adem Uğur = Bir zamanlar Musa, kavmine şöyle demişti: Ey kavmim! Allah'ın size (lütfettiği) nimetini hatırlayın; zira O, içinizden peygamberler çıkardı ve sizi hükümdarlar kıldı. Alemlerde hiçbir kimseye vermediğini size verdi.
Ahmed Hulusi = Bir zaman Musa, halkına şöyle demişti: "Ey halkım, üzerinizdeki Allâh nimetini hatırlayın; içinizde Nebiler meydana getirdi ve sizi melîkler kıldı; âlemlerden hiç kimseye vermediğini (insana has olan yeryüzünde halife olması bilgisini) size verdi. "
Ahmet Tekin = Hani Mûsâ kavmine:'Ey kavmim, Allah’ın üzerinizdeki nimetini, size tevdi ettiği ilâhî değerleri, şeriatı koruyup kollayarak zâyi etmeyin, şükredin. Allah içinizde peygamberler görevlendirdi. Sizi hürriyetlerinize kavuşturup, kendinize, dininize, işlerinize, ailelerinize, toplumunuza sahip çıkabilecek hale getirerek, dinî, sosyal, siyasî, ekonomik ve idarî haklarını kullanabilen özgür insanlar, aileleriniz içinde otoriteler seviyesine yükseltti. Milletlerden hiçbirine verilmeyen nimetleri, imkânları size ihsan etti.' demişti.
Ahmet Varol = Musa milletine şöyle demişti: 'Ey milletim! Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Aranızdan peygamberler çıkardı ve sizi krallar yaptı. Alemlerden hiç kimseye vermediğini size verdi.
Ali Bulaç = Hani, Musa kavmine (şöyle) demişti: "Ey kavmim, Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın; içinizden peygamberler çıkardı, sizden yöneticiler kıldı ve alemlerden hiç kimseye vermediğini size verdi."
Ali Fikri Yavuz = Bir vakit Mûsâ, kavmine şöyle demişti: “- Ey kavmim, Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Zira içinizden size peygamberler gönderdi ve sizi hükümdarlar yaptı, âlemlerden hiç birine vermediği şeyi size verdi.
Ali Ünal = Hani bir zaman Musa, halkına şöyle demişti: “Ey halkım! Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın: ki O, içinizden peygamberler çıkardı ve sizi (Mısır’da) idareciler yaptı ve kendi şahsî, içtimaî ve siyasî hukukunuza sahip ve işlerinizi idareye kadir hür insanlar kıldı. Ayrıca, dünyada hiçbir topluluğa vermediği (birtakım nimetleri) size bahşetti.
Bayraktar Bayraklı = Bir zamanlar Mûsâ, kavmine, “Ey kavmim!” demişti, “Allah'ın size bahşettiği nimetleri hatırlayınız; zira O, içinizden peygamber çıkardı ve sizi hükümdarlar kıldı. Dünyada başka hiç kimseye vermediğini size verdi.”
Bekir Sadak = Musa, milletine: «Ey milletim! Allah'in size olan nimetini anin: Icinizden peygamberler cikarmis ve sizi hukumdar yapmisti, dunyalarda kimseye vermedigini size vermisti".
Celal Yıldırım = Musa, kendi kavmine bir ara şöyle demişti: Ey kavmim ! Allah'ın size olan nîmetini hatırlayın; hani içinizden peygamberler çıkardı, sizi hükümdarlar, (hür insanlar) yaptı ve milletlerden hiç birine vermediğini size verdi.
Cemal Külünkoğlu = Bir zamanlar Musa, kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Allah'ın size lütfettiği nimetini hatırlayın! Hani O, içinizden peygamberler çıkarmıştı. Size hakimiyet ve özgürlük vermişti ve (diğer) toplumlardan hiçbirine vermediğini size lütfetmişti.”
Diyanet İşleri (eski) = Musa, milletine: 'Ey milletim! Allah'ın size olan nimetini anın: içinizden peygamberler çıkarmış ve sizi hükümdar yapmıştır, dünyalarda kimseye vermediğini size vermiştir'.
Diyanet Vakfi = Bir zamanlar Musa, kavmine şöyle demişti: Ey kavmim! Allah'ın size (lütfettiği) nimetini hatırlayın; zira O, içinizden peygamberler çıkardı ve sizi hükümdarlar kıldı. Âlemlerde hiçbir kimseye vermediğini size verdi.
Edip Yüksel = Musa, halkına şöyle demişti: 'Ey halkım, ALLAH'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın: aranızdan peygamberler çıkardı, sizi özgür kimseler kıldı ve toplumların hiçbirine vermediğini size verdi.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Bir vakit de Musâ kavmine şöyle demişti: Ey kavmim, Allahın size olan ni'metini düşünün, zira içinizde Peygamberler vücude getirdi ve sizi mülûk yaptı, ve size âlemînden hiç birine vermediği şeyi verdi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir zaman Musa, kavmine: «Ey kavmim, Allah'ın size verdiği nimeti düşünün; çünkü O, içinizden peygamberler gönderdi, sizi hükümdarlar yaptı ve alemlerden hiçbirine vermediğini size verdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Musa kavmine şöyle demişti: «Ey kavmim! Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. O, içinizden peygamberler çıkardı. Sizi hükümdarlar yaptı. Ve âlemlerde hiçbir kimseye vermediğini size verdi.»
Gültekin Onan = Hani Musa kavmine (şöyle) demişti: "Ey kavmim, Tanrı'nın üzerinizdeki nimetini anın. İçinizden peygamberler çıkardı, sizden yöneticiler kıldı ve alemlerden hiç kimseye vermediğini size verdi."
Harun Yıldırım = Hani Musa kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim, Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün ki sizden nebiler kıldı, sizi melikler yaptı ve alemlerden hiç birine vermediğini size verdi.”
Hasan Basri Çantay = Bir zaman Musa, kavmine (şöyle) demişdi: «Ey kavmim, Allahın, sizin üzerinizdeki ni'metini düşünün ki içinizden peygamberler gönderdi, sizi hükümdarlar yapdı, size kâinâtdan hiç birine vermediğini verdi.
Hayrat Neşriyat = Bir zaman da Mûsâ, kavmine şöyle demişti: 'Ey kavmim! Allah’ın üzerinize olan ni'metini hatırlayın! Hani içinizde peygamberler kıldı ve sizi hükümdarlar yaptı. Hem âlemlerden hiçbirine vermediğini size verdi.'
İbni Kesir = Hani, Musa kavmine demişti ki: Ey kavmim; Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizden peygamberler yetiştirmiş ve size saltanatlar ihsan etmişti. Dünyalarda kimseye vermediğini size vermişti.
Kadri Çelik = Hani Musa, kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Allah'ın size olan nimetini anın: içinizden peygamberler çıkarmış, sizi hükümdarlar yapmış ve âlemlerde kimseye vermediğini size vermişti.”
Muhammed Esed = Bir zaman Musa, halkına: "Ey halkım!" demişti, "Allahın size bahşettiği nimetleri hatırlayın ki O, aranızdan peygamberler çıkarmış, sizi kendi-kendinizin efendisi yapmış ve dünyada başka hiç kimseye göstermediği (lütfu)nu size göstermişti.
Mustafa İslamoğlu = Bir zamanlar Musa halkına, "Ey halkım! Allah'ın size lutfettiği nimeti hatırlayın ki, O aranızdan peygamberler çıkarmış, sizi kendi kendinizin efendisi kılmış ve başka hiçbir topluma vermediğini size vermişti.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve bir vakit de Mûsa kavmine dedi ki: «Ey kavmim! Allah Teâlâ'nın üzerinize olan nîmetini yâdediniz ki, içinizde peygamberler vücuda getirdi ve sizleri hükümdarlar kıldı ve âlemlerden hiçbir ferde vermediğini sizlere verdi.»
Ömer Öngüt = Hani bir zamanlar Musa kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. İçinizden peygamberler çıkarmış ve sizi hükümdarlar yapmıştı, dünyalarda hiç kimseye vermediğini size vermişti. ”
Şaban Piriş = Musa kavmine: - Ey kavmim, Allah’ın size olan nimetlerini hatırlayın, içinizden peygamberler çıkarmış ve sizi hükümdarlar yapmıştır. Alemde kimseye vermediğini size vermiştir.
Sadık Türkmen = Hani musa kavmine demişti ki: “Ey kavmim! Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani içinizden peygamberler seçmişti. Sizi krallar yaptı ve size (diğer) toplumlardan hiçbirine vermediğini vermişti.”
Seyyid Kutub = Hani Musa kavmine demişti ki, ey kavmim, Allah'ın size verdiği nimetleri hatırlayınız. Hani içinizden peygamberler çıkardı, sizleri hükümdar yaptı, size dünyada hiç kimseye vermediğini verdi.
Suat Yıldırım = Bir vakit de Mûsâ kavmine şöyle demişti. "Ey kavmim! Allah’ın size lütfettiği nimetlerini bir düşünün; zira o içinizden peygamberler çıkarttı, sizi hür insanlar yaptı ve devrinizde hiç kimseye vermediğini size verdi."
Süleyman Ateş = Mûsâ, kavmine demişti ki: "Ey kavmim, Allâh'ın size olan ni'metini hatırlayın; zira (O), aranızda peygamberler var etti, sizi krallar yaptı ve size dünyâlarda hiç kimseye vermediğini verdi."
Tefhim-ul Kuran = Hani, Musa kavmine (şöyle) demişti: «Ey kavmim, Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın; içinizden peygamberler çıkardı, sizden yöneticiler kıldı ve alemlerden hiç kimseye vermediğini size verdi.»
Ümit Şimşek = Hani, Musa kavmine, 'Ey kavmim,' demişti. 'Aranızdan peygamberler göndermekle, sizi hükümran kılmakla ve dünyada kimseye vermediğini size vermekle Allah'ın size lütfettiği nimeti hatırlayın.
Yaşar Nuri Öztürk = Mûsa, kavmine şöyle demişti: "Ey toplumum! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın. İçinizde peygamberler vücuda getirdi, sizi krallar yaptı, âlemlerden hiç kimseye vermediklerini size verdi."
İskender Ali Mihr = Ve Hz. Musâ kavmine şöyle demişti; “Ey kavmim! Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini, içinizden peygamberler kıldığını ve sizi hükümdarlar yaptığını ve âlemlerden hiç birine vermediği şeyi size verdiğini hatırlayın!”
İlyas Yorulmaz = Musa kavmine şöyle demişti “Ey kavmim! Allah’ın üzerinize olan nimetlerini hatırlayın. İçinizden peygamberler seçip göndermiş ve yine içinizden lütfuyla hükümdarlar çıkarmış ve şimdiye kadar alemlerde hiçbir kimseye vermediği zenginlikleri size vermişti. ”