وَأَخْرَجَتِ الْأَرْضُ أَثْقَالَهَا
Ve ahracetil ardu eskâlehâ.
ve ahreceti | : ve dışarı çıkardı |
el ardu | : arz, yeryüzü |
eskâle-hâ | : onun ağırlıkları |
Diyanet İşleri = (1-3) Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, “Ona ne oluyor?” dediği zaman,
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve yeryüzü, ağırlıklarını çıkarınca.
Abdullah Parlıyan = ve yeryüzü bağrındaki ağırlıkları yani hazineleri, madenleri, ölüleri dışarı çıkardığında
Adem Uğur = Toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı,
Ahmed Hulusi = Arz, ağırlıklarını dışarı çıkardığında,
Ahmet Tekin = Yer yükünü, kıymetli ağırlıklarını çıkardığı zaman haberlerini anlatır.
Ahmet Varol = Ve yer ağırlıklarını (dışa) çıkardığı zaman,
Ali Bulaç = Yer, ağırlıklarını dışa atıp çıkardığı,
Ali Fikri Yavuz = Arz, içindekileri dışarıya çıkarıb attığı;
Ali Ünal = Ve yer, içindeki bütün ağırlıkları dışarı çıkardığı,
Bayraktar Bayraklı = (1-3) Yerküre o korkunç sarsıntı ile sarsıldığı; yer, ağırlıklarını çıkardığı ve insan, “Ona ne oluyor?” dediği zaman! [790][791]
Bekir Sadak = (1-3) Yer dehsetle sarsildikca sarsildigi, yeryuzu agirliklarini disariya cikardigi ve insanin: «Buna ne oluyor?» dedigi zaman;
Celal Yıldırım = Yeryüzü (dibindeki) ağırlıklarını çıkardığı,
Cemal Külünkoğlu = Yer, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı,
Diyanet İşleri (eski) = (1-3) Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı, yeryüzü ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve insanın: 'Buna ne oluyor?' dediği zaman;
Diyanet Vakfi = (1-5) Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan «Ne oluyor buna!» dediği vakit, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır.
Edip Yüksel = Yerin ağırlıklarını fışkırttığı,
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve Arz ağırlıklarını çıkardığı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = yer ağırlıklarını çıkardığında,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı,
Gültekin Onan = Yer, ağırlıklarını dışa atıp çıkardığı,
Harun Yıldırım = Yeryüzü, içindeki ağırlıkları dışarı çıkardığında,
Hasan Basri Çantay = yer, (bütün) ağırlıklarını (dışarıya fırlatıb) çıkardığı,
Hayrat Neşriyat = (1-3) Yer, (o şiddetli) zilzâl’iyle (sarsıntısıyla) sarsıldığı; yeryüzü, ağırlıklarını(dışarıya) çıkardığı ve insan: 'Buna ne oluyor?' dediği zaman!
İbni Kesir = Ve yer, bütün ağırlıklarını çıkardığı zaman;
Kadri Çelik = Ve yer, ağırlıklarını dışa atıp çıkardığı.
Muhammed Esed = ve yeryüzü ağırlıklarını attı(ğında),
Mustafa İslamoğlu = Tüm maddi-manevi ağırlıklarını çıkarttığı zaman,
Ömer Nasuhi Bilmen = (2-3) Ve yer ağırlıklarını dışarıya çıkarır. Ve insan, «Buna ne oluyor?» der.
Ömer Öngüt = Yer bütün ağırlığını dışarıya çıkardığı zaman.
Şaban Piriş = Yer, ağırlıklarını çıkardığı zaman ..
Sadık Türkmen = Yeryüzü ağırlıklarını çıkardığında
Seyyid Kutub = Yeryüzü ağırlıklarını dışarı çıkardığı,
Suat Yıldırım = Ve yer bağrındaki ağırlıkları çıkardığı zaman...
Süleyman Ateş = Yer (bağrındaki) ağırlıklarını çıkardığı,
Tefhim-ul Kuran = Yer, ağırlıklarını dışa atıp çıkardığı,
Ümit Şimşek = Ve bütün ağırlıklarını dışarı çıkardığında,
Yaşar Nuri Öztürk = Ve toprak, ağırlıklarını çıkardığı zaman,
İskender Ali Mihr = Ve arz, ağırlıklarını dışarı çıkardığı (zaman).
İlyas Yorulmaz = Yer ağırlıklarını çıkardığı (tüm insanlar diriltildiği) zaman.