هُوَ الَّذِي خَلَقَكُم مِّن طِينٍ ثُمَّ قَضَى أَجَلاً وَأَجَلٌ مُّسمًّى عِندَهُ ثُمَّ أَنتُمْ تَمْتَرُونَ
Huvellezî halakakum min tînin summe kadâ ecelâ(ecelen), ve ecelun musemmen indehu summe entum temterûn(temterûne).
huve ellezî | : O’dur, O ki |
halaka-kum | : sizi yarattı (ellezî halaka |
min tînin | : (özel bir) topraktan, nemli topraktan |
summe | : sonra |
kadâ | : takdir etti |
ecelen | : bir ecel, zaman dilimi, vade |
ve ecelun | : ve ecel |
musemmen | : isimlendirilmiş, belirlenmiş |
inde-hu | : O’nun katında, yanında |
summe | : sonra |
entum | : siz |
temterûne | : şüphe ediyorsunuz |
Diyanet İşleri = O öyle bir Rab’dır ki, sizi çamurdan yaratmış, sonra (her birinize) bir ecel tayin etmiştir. (Kıyametin kopması için) belirlenmiş bir ecel de O’nun katındadır. Siz ise hâlâ şüphe ediyorsunuz.
Abdulbaki Gölpınarlı = O, öyle bir Tanrıdır ki sizi balçıktan yaratmıştır da ölüm vaktini takdîr etmiştir ve kıyâmetin kopacağı zamana ait bilgi de ondadır, onun katındadır, sonra gene de şüphe edersiniz siz.
Abdullah Parlıyan = O sizi çamurdan yaratıp, dünyadaki yaşantınızı belli bir süre ile sınırlandırmıştır. Bir de yalnızca O'nun tarafından bilinip, tesbit edilen bir süre yani kıyamet vardır ki; siz ey kâfirler! Diriltileceğiniz o son süreden, hâlâ şüphe mi ediyorsunuz?
Adem Uğur = Sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O'dur. Bir de O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Siz hâla şüphe ediyorsunuz.
Ahmed Hulusi = "HÛ" ki, sizi tıynden (su ve toprak elementleri) yarattı; sonra bir ecel (bedenle yaşam süreci) hükmetti. . . Belirlenmiş yaşam süreci O'nun indîndedir. . . (Bütün bunlardan) sonra hâlâ şüphe ediyorsunuz.
Ahmet Tekin = O sizi çamurdan yaratandır. Kendi katında kayıtlanmış olan belirlenmiş ecellerden vadesi dolan eceli sonuçlandırandır. Hâlâ Allah’ın kudreti ve diriltilme konusunda şüphe ediyorsunuz.
Ahmet Varol = O, sizi camurdan yaratan, sonra size bir ecel tayin edendir. Belirli bir ecel O'nun katindadir; sonra bir de suphe edersiniz.
Ali Bulaç = Sizi çamurdan yaratan, sonra bir ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş ecel, O'nun katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılıyorsunuz.
Ali Fikri Yavuz = O, sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm ecelini (zamanını) takdir edendir. Bir de Allah’ın katında takdir edilen bir ecel kıyamet vakti vardır. Sonra da siz, (ey kâfirler dirileceğinize) daha şüphe ediyorsunuz!...
Ali Ünal = O, sizi (ilk babanız itibariyle, ayrıca temelde gıdanızın kaynağı olarak, tavına gelmiş) bir tür çamurdan yaratan, sonra da sizin için hayatta kalacağınız bir süre takdir edip uygulamaya koyandır. O’nun katında (ilim ve meşieti dahilinde, bu sürenin ve insanlığın hayatının kesin süresi, ayrıca ötesi hakkında) belirlenmiş bir ecel de vardır. (Bizzat müşahede edip yaşadığınız bu gerçeklere) rağmen, (Allah ve O’nun birliği hakkında) halâ onulmaz şüpheler içinde bulunuyorsunuz.
Bayraktar Bayraklı = Sizi balçıktan yaratan ve sonra sizin için bir ömür tayin eden O'dur. Bir de O'nun katında belirli bir ömür/ecel vardır. Fakat siz hâlâ şüphe edip duruyorsunuz.[114]
Bekir Sadak = O, sizi camurdan yaratan, sonra size bir ecel tayin edendir. Belirli bir ecel O'nun katindadir; sonra bir de suphe edersiniz.
Celal Yıldırım = O ki, sizi çamurdan yaratmış, sonra da (size) bir ecel belirleyip takdir etmiştir. Belirlenip adlandırılan ecel O'nun yanındadır. Sonra da siz (kalkıp) şüphe ediyorsunuz !
Cemal Külünkoğlu = Odur sizi çamurdan (balçıktan) yaratan ve sonra (sizin için) bir ömür tayin eden. Bir de O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Ama hala şüphe edip duruyorsunuz.
Diyanet İşleri (eski) = O, sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel tayin edendir. Belirli bir ecel O'nun katındadır; sonra bir de şüphe edersiniz.
Diyanet Vakfi = Sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O'dur. Bir de O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Siz hâla şüphe ediyorsunuz.
Edip Yüksel = O ki sizi balçıktan yarattı ve sonra yaşam süresi belirledi. Belirlenmiş süre O'nun katındadır. Siz ise hâlâ kuşku duyuyorsunuz
Elmalılı Hamdi Yazır = O, o hâlıktır ki sizi bir çamurdan yarattı, sonra bir eceli bitirdi bir ecel de nezdinde müsemmâ, sonra da siz daha şübhe ediyorsunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O, öyle bir yaratıcıdır ki, sizi çamurdan yarattı, sonra bir eceli bitirdi. Bir ecel de O'nun katında adlandırılmıştır. Sonra da siz daha şüphe mi ediyorsunuz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel takdir eden O'dur. Tayin edilen bir ecel de (kıyamet zamanı) O'nun katındadır. Sonra bir de şüphe ediyorsunuz.
Gültekin Onan = Sizi çamurdan yaratan, sonra bir ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş ecel O'nun katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılıyorsunuz.
Harun Yıldırım = Sizi çamurdan yaratan, sonra bir ecel belirleyen O’dur. O’nun katında belirli bir ecel daha vardır. Sonra siz yine de şüphe edersiniz.
Hasan Basri Çantay = O, sizi bir çamırdan yaratan, sonra ölüm zamanını hükm-ü takdir edendir. Bir de Onun katında ma'lûm (başka) bir ecel vardır. (Ey kâfirler, bunu bilib durdukdan) sonra da haalâ (ba's hakkında) şübhe edersiniz ha!
Hayrat Neşriyat = O, o Halık-ı Azîm'dir ki, sizi bir çamurdan yarattı, sonra bir ecel takdir etti ve O'nun nezdinde mâlûm bir ecel de vardır. Sonra da siz şüphe ediyorsunuz.
İbni Kesir = O'dur; sizi, bir çamurdan yaratan. Sonra da size bir ecel tayin eden. Bir de O'nun katında belli bir ecel vardır. Siz hala şüphe edip durursunuz.
Kadri Çelik = Sizi çamurdan yaratan, sonra da size bir ecel takdir eden ancak O'dur. Belirli bir ecel de O'nun katındadır; sonra (ne diye) bir de şüphe edersiniz!
Muhammed Esed = Odur sizi balçıktan yaratan ve sonra (sizin için) bir ömür tayin eden, (yalnızca) Onun bildiği bir ömür. Ama hala şüphe edip duruyorsunuz,
Mustafa İslamoğlu = Sizi, çamurdan yaratan O’dur. Sonra, bir süre yaşarsınız ve bir süre de (kıyamet) kendi katındadır. Öyleyken siz hâlâ kuşkulanıyorsunuz.
Ömer Nasuhi Bilmen = O, o Halık-ı Azîm'dir ki, sizi bir çamurdan yarattı, sonra bir ecel takdir etti ve O'nun nezdinde mâlûm bir ecel de vardır. Sonra da siz şüphe ediyorsunuz.
Ömer Öngüt = O, sizi bir çamurdan yaratan, sonra size bir ecel, bir ömür süresi tayin edendir. Bir de O’nun nezdinde muayyen bir ecel vardır. Sonra, bir de kalkmış şüphe ediyorsunuz!
Şaban Piriş = Sizi çamurdan yaratan, sonra da bir ecel tayin eden O’dur. O’nun yanında ecel belirlidir. Ama siz şüphe ediyorsunuz.
Sadık Türkmen = Sizi, çamurdan yaratan O’dur. Sonra, bir süre yaşarsınız ve bir süre de (kıyamet) kendi katındadır. Öyleyken siz hâlâ kuşkulanıyorsunuz.
Seyyid Kutub = O sizi çamurdan yaratan, sonra da ecelinizi belirleyendir. Ayrıca O'nun katında tasarıya bağlanan bir vade daha vardır. Gerçek böyleyken sizler kuşkuya kapılıyorsunuz.
Suat Yıldırım = O, sizi bir çamurdan yaratan, sonra size bir ecel, bir ömür süresi tayin edendir. Bir de O’nun nezdinde muayyen bir ecel vardır. Sonra, bir de kalkmış şüphe ediyorsunuz!
Süleyman Ateş = O, sizi çamurdan yaratıp, sonra (da hayâtınıza) bir süre koymuştur. (Kâfirlerin cezâlandırılması için) Belirli bir süre de kendi katındadır. Böyle iken, siz hâlâ kuşkulanıyorsunuz.
Tefhim-ul Kuran = Sizi çamurdan yaratan, sonra bir ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş ecel, O'nun katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılmaktasınız.
Ümit Şimşek = Sizi topraktan yaratan, sonra da bir ecel belirleyen Odur. Kıyametin vakti de Onun katındadır. Siz ise hâlâ şüphe eder, durursunuz.
Yaşar Nuri Öztürk = Sizi bir balçıktan yaratmış olan O'dur. Sonra hüküm verip bir süre belirlemiştir. Belirlenmiş başka bir süre de onun katındadır. Bütün bunlardan sonra siz hâlâ kuşkulanıp duruyorsunuz.
İskender Ali Mihr = Sizi topraktan yaratan, sonra bir ecel (zaman dilimi) tayin eden O’dur. Ve ecel-i müsemma (mekânı ve zamanı belirlenmiş ecel) Allah’ın katındadır. Sonra da siz, şüphe ediyorsunuz.
İlyas Yorulmaz = O Allah ki, sizi topraktan yaratan ve yeryüzünde ne kadar kalacağınıza karar verendir. Sizin yeryüzünde ne kadar kalacağınızın bilgisi onun yanındadır. Buna rağmen (O nun ilahlığı konusunda) siz hala şüphe içindesiniz.