إِنَّا أَنزَلْنَا إِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ فَاعْبُدِ اللَّهَ مُخْلِصًا لَّهُ الدِّينَ
İnnâ enzelnâ ileykel kitâbe bil hakkı fa’budillâhe muhlisan lehud dîn(dine).
innâ | : muhakkak biz |
enzelnâ | : biz indirdik |
ileyke | : sana |
el kitâbe | : kitap |
bi el hakkı | : hak ile |
fa’budi allâhe (fe u’budi) | : öyleyse Allah’a kul ol |
muhlisan | : muhlis olarak, halis kılarak |
lehu | : ona |
ed dine | : dîn |
Diyanet İşleri = (Ey Muhammed!) Şüphesiz biz o Kitab’ı sana hak olarak indirdik. Öyle ise sen de dini Allah’a has kılarak O’na kulluk et.
Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki biz, o kitabı gerçek olarak indirdik sana, artık sen de, onun dininde bütün özünü ona bağla da ona kulluk et yalnız.
Abdullah Parlıyan = Ey peygamber! Biz sana bu kitabı değişmez bir gerçek olarak indirdik, artık sen de O'nun dini üzerinde yaşayarak bütün özünü O'na bağla ve yalnızca O'na kulluk et.
Adem Uğur = (Resûlüm!) Şüphesiz ki Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a has kılarak (ihlâs ile) kulluk et.
Ahmed Hulusi = Muhakkak ki biz sana O BİLGİyi Hak olarak (hakikatin olan Esmâ boyutundan açığa çıkardık) inzâl ettik! O hâlde Din'i, (varlıktaki sistem ve düzenin mutlak hâkimi - hükümranı olarak) Allâh'a kulluğunun farkındalığıyla yaşa!
Ahmet Tekin = Biz bu kitabı, sana, gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirmen için indirdik. O halde, Allah’ın dinini ve düzenini içtenlikle benimseyerek, samimiyetle ümmetin içinde uygulayıp Allah’ı ilâh tanı, candan müslüman olarak Allah’a teslim ol, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet et, Allah’ın şeriatına bağlan, Allah’a boyun eğ.
Ahmet Varol = Şüphesiz biz sana Kitab'ı hak olarak indirdik. O halde dini yalnız O'na halis kılarak Allah'a ibadet et.
Ali Bulaç = Şüphesiz, sana bu Kitabı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet et.
Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm), emin ol ki, biz sana bu Kitab’ı hak olarak indirdik. O halde sen de, Allah’a ibadette, O’na ihlâs ile kulluk et.
Ali Ünal = Biz, sana Kitabı gerçeğin ta kendisi olarak ve inişi esnasında da kendisine hiçbir bâtıl yol bulamayacak şekilde indiriyoruz. O halde, Din’i bütün yanlarıyla içten kabul ederek ve sadece O’nun rızasını hedef alarak Allah’a ibadet et.
Bayraktar Bayraklı = Bizim bu kitabı sana gerçek olarak indirdiğimizde şüphe yoktur. O halde sen de dini Allah'a has kılarak O'na kulluk et.
Bekir Sadak = Biz sana Kitap'i gercekle indirdik. Oyle ise dini Allah icin halis kilarak O'na kulluk et.
Celal Yıldırım = Şüphesiz biz sana bu Kitab'ı hakk ile indirdik. O halde dini (ve dindarlığı) Allah'a hâlis kılıp samimiyetle ibâdete devam et.
Cemal Külünkoğlu = (Ey Resulüm!) Şüphe yok ki biz, o Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a has kılarak O'na kulluk et!
Diyanet İşleri (eski) = Biz sana Kitap'ı gerçekle indirdik. Öyle ise dini Allah için halis kılarak O'na kulluk et.
Diyanet Vakfi = (Resûlüm!) Şüphesiz ki Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a has kılarak (ihlâs ile) kulluk et.
Edip Yüksel = Biz bu kitabı sana gerçekle indirdik, öyleyse ALLAH'a kulluk et; dinini sadece O'na has kılarak...
Elmalılı Hamdi Yazır = Emin ol biz sana kitabı hakkıyle indirdik onun için Allaha öyle ıbadet ve kulluk et ki dini ona halîs kılarak
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Emin ol, Biz sana kitabı hakkıyla indirdik. Onun için dini yalnız O'na halis kılarak Allah'a ibadet ve kulluk et!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Emin ol, biz sana kitabı hakkıyla indirdik. Onun için dini yalnız kendisine halis kılarak Allah'a ibadet ve kulluk et.
Gültekin Onan = Şüphesiz, sana bu Kitabı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na halis kılarak Tanrı'ya ibadet et.
Harun Yıldırım = Şüphesiz ki Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a has kılarak kulluk et.
Hasan Basri Çantay = (Habîbim) şübhesiz ki biz o kitabı sana hak olarak indirdik. O halde Allaha, dînde Ona ihlâs edici olarak, ibâdet et.
Hayrat Neşriyat = Şübhesiz ki biz, sana bu Kitâb’ı hak ile indirdik; öyle ise (sen de) dinde O’na (karşı)ihlâslı (samîmî) bir kimse olarak Allah’a kulluk et!
İbni Kesir = Şüphesiz ki Biz, kitabı sana, hak olarak indirdik. Öyleyse dini Allah için tahsis ederek O'na ibadet et.
Kadri Çelik = Hiç şüphesiz biz sana bu kitabı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet et.
Muhammed Esed = hakikati ortaya koyan bu vahyi sana indiren Biziz. Öyleyse içten bir inançla Allah'a bağlanarak yalnız O'na kulluk et!
Mustafa İslamoğlu = Bu ilahi mesajı gerçek bir amaçla elbette Biz indirdik; şu halde, sadece Zatına hasredilmiş saf ve samimi bir borçluluk bilinciyle Allah'a kulluk et!
Ömer Nasuhi Bilmen = Şüphe yok ki, Biz sana kitabı hak olarak indirdik. O halde Allah'a, dini onun için halisane tahsis ederek ibadet eyle.
Ömer Öngüt = Şüphesiz ki biz Kitab'ı sana hak olarak indirdik. Öyle ise sen de dini Allah'a has kılarak ihlâs ile kulluk et.
Şaban Piriş = Biz, sana kitabı hak olarak indirdik. Öyleyse, dini ona tahsis ederek Allah’a kulluk et!
Sadık Türkmen = Şüphesiz biz sana, gerçekleri haber veren kitabı indirdik. Öyleyse (başkalarına değil, yalnız) Allah’a kul ol, dini yalnız Allah’tan (Kur’an’dan) öğren!
Seyyid Kutub = Ey Muhammed! Şüphesiz ki, Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a has kılarak ihlas ile kulluk et.
Suat Yıldırım = Biz sana kitabı gerçeğin ta kendisi olarak indirdik. O halde sen de yalnız Allah’a ibadet et!
Süleyman Ateş = Biz bu Kitabı sana hak ile indirdik; sen dini yalnız Allâh'a halis kılarak O'na kulluk et.
Tefhim-ul Kuran = Hiç şüphesiz, biz sana bu Kitabı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet et.
Ümit Şimşek = Biz sana kitabı hak ile indirdik; sen de saf bir inançla Ona yönelerek yalnız Allah'a kulluk et.
Yaşar Nuri Öztürk = Emin ol, bu Kitap'ı biz sana hak olarak indirdik. O halde, dini yalnız Allah'a özgüleyerek O'na kulluk/ibadet et!
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki Biz, bu Kitab’ı sana hak ile indirdik. Öyleyse dîni O’na halis kılarak (muhlis olarak) Allah’a kul ol!
İlyas Yorulmaz = Sana kitabı gerçek (hak) olarak biz indirdik. O halde Allah’ın dinine kendiliğinden hiçbir şey ilave etmeden Allah’a kulluk et.