رَّبَّنَا إِنَّنَا سَمِعْنَا مُنَادِيًا يُنَادِي لِلإِيمَانِ أَنْ آمِنُواْ بِرَبِّكُمْ فَآمَنَّا رَبَّنَا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَكَفِّرْ عَنَّا سَيِّئَاتِنَا وَتَوَفَّنَا مَعَ الأبْرَارِ
Rabbenâ innenâ semi’nâ munâdiyen yunâdî lil îmâni en âminû bi rabbikum fe âmennâ, rabbenâ fagfir lenâ zunûbenâ ve keffir annâ seyyiâtinâ ve teveffenâ meal ebrâr(ebrâri).
rabbe-nâ | : Rabbimiz |
inne-nâ | : muhakkak ki biz |
semi’nâ | : işittik |
munâdiyen | : nida eden, davetçi |
yunâdî | : davet ediyor |
li el îmâni | : îmâna |
en âminû | : âmenû olmak, îmân etmek |
bi rabbi-kum | : Rabbinize |
fe âmennâ | : o zaman, böylece biz âmenû olduk îmân ettik |
rabbe-nâ | : Rabbimiz |
fe agfir lenâ | : o halde, artık bizi mağfiret et |
zunûbe-nâ | : günahlarımız |
ve keffir annâ | : ve bizden ört |
seyyiâti-nâ | : günahlarımızı |
ve teveffe-nâ | : ve bizi vefat ettir, öldür |
mea el ebrâri | : ebrar olan (Allah’a ulaşan ve veli olan cennetlik) kullarınla beraber |
Diyanet İşleri = “Rabbimiz! Biz, ‘Rabbinize iman edin’ diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla. Kötülüklerimizi ört. Canımızı iyilerle beraber al.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Rabbimiz, gerçekten de biz, bir seslenen duyduk, inanç için sesleniyor, Rabbinize inanın, diyordu, hemencecik inandık. Rabbimiz, yarlıga suçlarımızı, ört kötülüklerimizi, iyilere kat bizi, onlarla al rûhumuzu.
Abdullah Parlıyan = Ey Rabbimiz! Doğrusu biz, “Rabbinize iman edin” diye seslenen bir davetçi işittik ve hemen iman ettik. Bizim günahlarımızı affet, kötülüklerimizi sil ve ruhumuzu iyilerle beraber al.
Adem Uğur = Ey Rabbimiz! Gerçek şu ki biz, "Rabbinize inanın!" diye imana çağıran bir davetçiyi (Peygamberi, Kur'an'ı) işittik, hemen iman ettik. Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, ruhumuzu iyilerle beraber al, ey Rabbimiz!
Ahmed Hulusi = "Rabbimiz, gerçekten biz 'Hakikatinizi Esmâ'sıyla oluşturan Rabbinize iman edin' diye imana davet edeni duyduk ve hemen iman ettik. Rabbimiz, suçlarımızı bağışla, yanlışlarımızı sil; sana ermiş kullarınla birlikte olarak yanına al. "
Ahmet Tekin = 'Ey Rabbimiz, biz, Rabbinize iman edin diye, imana davet eden birini işittik. Hemen iman ettik. Ey Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla. Kusurlarımızı ört, iyilerle, kâmil insanlar ve müslümanlarla birlikte ruhumuzu alarak ölümümüzü gerçekleştir' diyenlerdir.
Ahmet Varol = 'Ey Rabbimiz! Biz 'Rabbinize iman edin' diye imana çağıran bir davetçiyi duyduk ve iman ettik. Rabbimiz! Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve canımızı iyilerle birlikte al!'
Ali Bulaç = "Rabbimiz, biz: "Rabbinize iman edin" diye imana çağrıda bulunan bir çağırıcıyı işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür."
Ali Fikri Yavuz = Ey Rabbimiz, doğrusu biz bir dâvetçi (Kur’ân veya ahir zaman peygamberi) işittik: Rabbinize iman edin, diye insanları iman etmeye dâvet ediyordu. Dinledik, hemen iman ettik. Ey Rabbimiz, günahlarımızı bağışla, kusurlarımızı ört ve ruhlarımızı iyi kimselerle beraber al...
Ali Ünal = “Rabbimiz, hiç şüphesiz biz, ‘Rabbinize iman edin!’ diyerek, (durup dinlenmek bilmeden) gür bir davetle imana çağıran (çok şerefli) bir davetçiyi duyduk da, (davetine uyarak) hemen iman ettik. Rabbimiz, ne olur, artık Sen günahlarımızı bağışlayıver, kusurlarımızı örtüver ve vefatımızla bizi kâmil iyilik ve fazilet sahibi mü’minlere (ebrar) dahil ediver!
Bayraktar Bayraklı = “Ey Rabbimiz! Gerçek şu ki biz, ‘Rabbinize inanın!' diye imana çağıran bir davetçiyi işittik, hemen iman ettik. Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, ruhumuzu iyilerle beraber al!”
Bekir Sadak = «ORabbimiz! Dogrusu biz Rabbinize inanin diye inanmaya cagiran bir cagiriciyi isittik de iman ettik. Rabbimiz! Gunahlarimizi bize bagisla, kotuluklerimizi ort, canimizi iyelerle beraber al".
Celal Yıldırım = Rabbimiz ! Doğrusu biz, imâna çağıran, Rabbinize imân edin, diyen bir çağrıcı duyduk, imân ettik. Rabbimiz ! Artık günahlarımızı bağışla ; kötülüklerimizi ört ve canımızı iyilerle beraber al..
Cemal Külünkoğlu = “Ey Rabbimiz! Biz, ‘Rabbinize iman ediniz' diye imana çağıran bir davetçi işittik ve hemen iman ettik. Ey Rabbimiz! Artık günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve canımızı iyilerle beraber al!”
Diyanet İşleri (eski) = 'Rabbimiz! Doğrusu biz Rabbinize inanın diye inanmaya çağıran bir çağırıcıyı işittik de iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bize bağışla, kötülüklerimizi ört, canımızi iyilerle beraber al'.
Diyanet Vakfi = Ey Rabbimiz! Gerçek şu ki biz, «Rabbinize inanın!» diye imana çağıran bir davetçiyi (Peygamber'i, Kur'an'ı) işittik, hemen iman ettik. Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, ruhumuzu iyilerle beraber al, ey Rabbimiz!
Edip Yüksel = 'Rabbimiz, biz, 'Rabbinize inanın' diye imana çağıran bir davetçiyi işittik ve inandık. Rabbimiz, günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve iyi kişiler olarak canımızı al.
Elmalılı Hamdi Yazır = Rabbena! Cidden bizler bir münadı işittik, imana çağırıyor; Rabbınıza iman edin diyordu, dinledik iman ettik, Rabbena! mağfiretinle artık günahlarımızı bizlere bağışla, kabahatlerimizi: bizlerden keffaret buyur ve bizleri sana ermiş kullarınla beraber yanına al
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey Rabbimiz, gerçekten biz: «Rabbinize iman edin!» diye imana çağıran bir davetçiyi işittik ve derhal iman ettik. Ey Rabbimiz, günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizleri, sana ermiş kullarınla birlikte yanına al!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Rabbimiz! Biz, 'Rabbinize iman edin' diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, bizleri sana ermiş kullarınla beraber yanına al».
Gültekin Onan = "Rabbimiz, biz: "Rabbinize inanın" diye inanmaya / inanca çağrıda bulunan / çağıran bir çağrıcıyı işittik, hemen inandık. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört (keffir) ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür."
Harun Yıldırım = “Rabbimiz doğrusu biz: “Rabbinize iman edin.” diye imana çağıran bir davetçi işittik ve hemen iman ettik. Rabbimiz artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi iyilerle beraber al!”
Hasan Basri Çantay = «Ey Rabbimiz, doğrusu biz «Rabbinize inanın» diye (insanları) imaana çağıran bir da'vetciyi işidib hemen îmaana geldik. Ey Rabbimiz, artık bizim günâhlarımızı yarlığa. Kusurlarımızı ört, canımızı da iyilerle beraber al».
Hayrat Neşriyat = Rabbimiz! Muhakkak ki biz, 'Rabbinize îmân edin!’ diye îmâna çağıran bir da'vetçiyi (peygamberi) işittik ve hemen îmân ettik. Rabbimiz! Artık bizim için günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi bizden ört ve canımızı ebrâr (içi dışı tertemiz olan iyi kulların) ile berâber al!'
İbni Kesir = Rabbımız; doğrusu biz: Rabbınıza inanın, diye imana çağıran bir davetçiyi işittik ve imana geldik. Ey Rabbımız; günahlarımızı bağışla, kusurlarımızı ört, canımızı da iyilerle birlikte al.
Kadri Çelik = “Rabbimiz! Doğrusu biz “Rabbinize iman edin” diye imana çağıran bir çağırıcıyı işittik de iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bize bağışla, kötülüklerimizi ört, canımızı iyilerle beraber al.”
Muhammed Esed = "Ey Rabbimiz! (Bizi) imana çağıran bir ses duyduk; 'Rabbinize iman edin!' Ve böylece imana geldik. Ey Rabbimiz! Günahlarımızdan ötürü bizi affet ve kötülüklerimizi sil; ve gerçek erdem sahipleri olarak canımızı al!"
Mustafa İslamoğlu = "Rabbimiz! Bizi, "Rabbinize iman edin!" diye imana çağıran bir davetçiyi duyduk ve hemen iman ettik!" "Rabbimiz! Bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi de ört ve canımızı erdemlilerle birlikteyken al!"
Ömer Nasuhi Bilmen = «Ey Rabbimiz! Biz, 'Rabbinize imân ediniz' diye imâna çağıran bir nidâ edici işittik, hemen imân ettik, ey Rabbimiz! Artık günahlarımızı bize mağfiret buyur ve bizim kusurlarımızı bizden ört ve bizleri sâlih kullar ile beraber öldür.»
Ömer Öngüt = “Ey Rabbimiz! Doğrusu biz: 'Rabbinize inanın!' diye imana çağıran bir dâvetçiyi işittik, hemen iman ettik. Ey Rabbimiz! Günahlarımızı bize bağışla! Kötülüklerimizi ört! Canımızı iyilerle beraber al. ”
Şaban Piriş = -Rabbimiz, biz, “Rabbinize iman edin” diye, imana çağıran bir davetçiyi işittik ve iman ettik. Rabbimiz bizim günahlarımızı bağışla, suçlarımızı ört, iyilerle birlikte canımızı al!
Sadık Türkmen = “rabbimiz! biz; ‘Rabbinize iman edin’ diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört. Canımızı iyilerle beraber al.”
Seyyid Kutub = Ey Rabbimiz, biz «Rabbinize inanınız» diye seslenen bir davetçinin çağrısını işittik ve hemen iman ettik. Ey Rabbimiz, günahlarımızı affeyle, kusurlarımızı ört ve iyiler ile birlikte canımızı al.
Suat Yıldırım = "Rabbena! Biz, imana çağıran ve "Rabbinize inanın!" diye tevhide dâvet eden bir zatı duyduk ve icabet ettik. Artık Sen bizi affet, kusurlarımızı bağışla ve iyilerle birlikte bizim canımızı al."
Süleyman Ateş = "Rabbimiz, biz, 'Rabbinize inanın' diye imânâ çağıran bir davetçi işittik, hemen inandık. Rabbimiz, bizim günâhlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, canımızı iyilerle beraber al (bizi ma'nada onlarla beraber eyle)!"
Tefhim-ul Kuran = «Rabbimiz, biz: «Rabbinize iman edin» diye imana çağrıda bulunan bir çağırıcıyı işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür.»
Ümit Şimşek = 'Rabbimiz! Bizi 'Rabbinize iman edin' diyerek imana çağıran davetçiyi işittik ve inandık. Sen de bizim günahlarımızı bağışla, ey Rabbimiz, kötülüklerimizi ört ve bize iyiler zümresinden olarak ölmeyi nasip eyle.
Yaşar Nuri Öztürk = "Ey Rabbimiz! Bir çağırıcının, 'Rabbinize inanın!' diye imana çağırdığını işittik ve iman ettik. Ey Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla bizim. Kötülüklerimizin üstünü ört ve bize iyilerle birlikte ölmek nasip et."
İskender Ali Mihr = Rabbimiz! Muhakkak ki biz, “Rabbiniz’e âmenû olun” diye îmâna davet eden davetçiyi işittik, böylece îmân ettik (davetçiye tâbî olarak âmenû olduk) Rabbimiz artık bizim günahlarımızı mağfiret et, seyyiatlarımızı ört ve bizi ebrar olan (Allah’a ulaşan ve veli olan cennetlik) kullarınla beraber vefat ettir.
İlyas Yorulmaz = “Ey Rabbimiz! Rabbinize iman edin diye çağıran bir çağırıcının, iman etmeye çağırmasını işittik ve iman ettik. Rabbimiz günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve canımızı iyilik yapanlarla beraber al. ”