بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي تَكْذِيبٍ
Belillezîne keferû fî tekzîb(tekzîbin).
bel(i) ellezîne | : hayır onlar, ..... olanlar |
keferû | : inkâr ettiler |
fî | : içinde |
tekzîbin | : tekzip, yalanlama |
Diyanet İşleri = Hayır, inkâr edenler, hâlâ yalanlamaktadırlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Kâfir olanlar, zâten de yalanlamaya dalmışlardır.
Abdullah Parlıyan = Doğrusu Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler zaten yalanlamaya dalmışlardır.
Adem Uğur = Doğrusu inkârcılar (gerçeği) yalanlayıp dururlar.
Ahmed Hulusi = Hayır! Hakikat bilgisini inkâr edenler bir yalanlama içindedirler.
Ahmet Tekin = Asıl inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin, Kurân’ı ve peygamberi yalanlama içinde bocaladıklarının haberi sana geldi mi?
Ahmet Varol = Doğrusu inkar edenler bir yalanlama içindedirler.
Ali Bulaç = Hayır; inkâr edenler, (kesintisiz) bir yalanlama içindedirler.
Ali Fikri Yavuz = Fakat o kâfir olanlar, hâlâ inkârdadırlar.
Ali Ünal = Fakat o küfredenler yine de hakkı yalanlamada ısrar ediyorlar.
Bayraktar Bayraklı = Doğrusu, inkârcılar hakikati yalanlayıp durmaktalar.
Bekir Sadak = Dogrusu inkar edenler, hep yalanlayagelmislerdir.
Celal Yıldırım = Hayır, hayır; o küfredenler durmadan (Hakk'ı) yalanlamakta..
Cemal Külünkoğlu = Hayır, o inkârcılar hala (Hakk'ı) yalanlamaktadır.
Diyanet İşleri (eski) = Doğrusu inkar edenler, hep yalanlayagelmişlerdir.
Diyanet Vakfi = Doğrusu inkârcılar (gerçeği) yalanlayıp dururlar.
Edip Yüksel = İnkarcılar, kronik yalanlayıcılardır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Fakat o küfredenler hâlâ bir tekzibde
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Fakat o küfredenler hala bir yalanlama içindeler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Fakat o inkarcılar hâlâ bir yalanlama içinde.
Gültekin Onan = Hayır, küfredenler (kesintisiz) bir yalanlama içindedirler.
Harun Yıldırım = Hayır, küfürde ısrar edenler bir yalanlama içindeler.
Hasan Basri Çantay = Hayır, o küfredenler (haalâ) tekzîbdedirler.
Hayrat Neşriyat = (19-20) Hayır! O inkâr edenler (hâlâ) bir yalanlama içindedirler! Hâlbuki Allah, onları arkalarından kuşatıcıdır. (Geriye dönüşleri yoktur.)
İbni Kesir = Doğrusu küfredenler, yalanlamadadırlar.
Kadri Çelik = Hayır! Küfre sapanlar, (kesintisiz) bir yalanlama içindedirler.
Muhammed Esed = Ama, hakikati inkara şartlanmış olanlar onu yalanlamakta ısrar ederler:
Mustafa İslamoğlu = Maalesef inkarı önyargı haline getirenler yalanlamakta ısrar etmişlerdir;
Ömer Nasuhi Bilmen = Fakat kâfir olan kimseler, tekzîp etmektedirler.
Ömer Öngüt = Hayır! O kâfirler yalanlayıp dururlar.
Şaban Piriş = Kafir olanlar, yalanlayıp duruyorlar.
Sadık Türkmen = Fakat doğrusu o inkârcılar bir yalanlama içindedirler.
Seyyid Kutub = Doğrusu kâfirler bir yalanlama içindedirler.
Suat Yıldırım = Fakat kâfirler yine de dini yalan saymaya devam ediyorlar.
Süleyman Ateş = Doğrusu, nânkörler bir yalanlama içindedirler.
Tefhim-ul Kuran = Hayır; küfretmekte olanlar, (kesintisiz) bir yalanlama içindedirler.
Ümit Şimşek = İnkâr edenler bir yalanlayış içindeler.
Yaşar Nuri Öztürk = Gerçek şu ki, inkâr edenler bir yalanlama içindedirler.
İskender Ali Mihr = Hayır, inkâr edenler, tekzip etmektedirler (yalanlama içindedirler).
İlyas Yorulmaz = Onlar, gelen mesajları yalanlamak ve onları inkar etmek için mücadele eden kimselerdi.