وَأَنْ لَّا تَعْلُوا عَلَى اللَّهِ إِنِّي آتِيكُم بِسُلْطَانٍ مُّبِينٍ
Ve en lâ ta’lû alâllâh(alâllâhi), innîâtîkum bi sultânin mubîn(mubînin).
ve en lâ ta’lû | : ve ululuk, büyüklük taslamayın |
alâ allâhi | : Allah’a karşı |
innî | : muhakkak ki ben |
âtî-kum | : size geliyorum |
bi sultânin | : bir sultan ile, delil ile |
mubînin | : apaçık |
Diyanet İşleri = “Allah’a karşı ululuk taslamayın. Çünkü ben size apaçık bir delil (mucize) getiriyorum.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve Allah'a karşı yücelik satmaya kalkışmayın; şüphe yok ki ben size, apaçık bir delil getirdim.
Abdullah Parlıyan = “Ve Allah'a karşı büyüklük taslamayın. Çünkü ben size, O'ndan açık bir delil getirdim.
Adem Uğur = Allah'a karşı ululuk taslamayın. Çünkü ben size apaçık bir delil getiriyorum.
Ahmed Hulusi = "Allâh'a karşı üstünlük taslamayın (Rasûle isyan etmeyin). . . Size apaçık karşı konulamaz delil ortaya koydum. "
Ahmet Tekin = 'Allah’a karşı üstünlük taslamayın, zorbalık yaparak hürriyetleri kısıtlamayın. Allah’ın vahyini ve Rasulünü küçümsemeyin. Ben size apaçık bir ferman ile, ilâhî bir hükümranlık yetkisi ile geliyorum.' diyordu.
Ahmet Varol = Ve: 'Allah'a karşı büyüklenmeyin. Şüphesiz ben size apaçık bir delil getiriyorum' diye.
Ali Bulaç = "Allah'a karşı büyüklenmeyin; şüphesiz size apaçık, bir delil getiriyorum."
Ali Fikri Yavuz = Ve Allah’a karşı baş kaldırmayın; çünkü ben size açık bir bürhanla (peygamberliğime delâlet eden mucizelerle) geliyorum.
Ali Ünal = “Ve (benim risaletimi inkâr edip, O’nun emrini yerine getirmemekle) Allah’a baş kaldırmayın. Çünkü ben, size apaçık, kesin bir delil, aklîmanevî bir güç ve yetkiyle geldim.
Bayraktar Bayraklı = “Allah'a karşı baş kaldırmayınız. Çünkü ben size apaçık bir mucize getirdim.”
Bekir Sadak = «Allah'a karsi ustun gelmeye kalkismayin; dogrusu ben size apacik bir delil getirdim.»
Celal Yıldırım = Ve sakın Allah'a karşı kendinizi yüksek görmeyin. Şüphesiz ki ben size çok açık bir belgeyi, inandırıcı delili getirdim.
Cemal Külünkoğlu = “Allah'a karşı ululuk taslamayın! Çünkü ben size apaçık bir delil (mucize) getiriyorum.”
Diyanet İşleri (eski) = 'Allah'a karşı üstün gelmeye kalkışmayın; doğrusu ben size apaçık bir delil getirdim.'
Diyanet Vakfi = Allah'a karşı ululuk taslamayın. Çünkü ben size apaçık bir delil getiriyorum.
Edip Yüksel = 'ALLAH'a karşı ululanmayın. Ben size apaçık bir delille gelmiş bulunuyorum.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve Allaha karşı baş kaldırmayın, çünkü ben size açık bir bürhan ile geliyorum
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = ve Allah'a karşı baş kaldırmayın; çünkü ben size açık bir delil ile geliyorum.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah'a karşı üstünlük taslamayın. Şüphesiz ki ben size apaçık bir delil getiriyorum.
Gültekin Onan = "Tanrı'ya karşı büyüklenmeyin; şüphesiz size apaçık bir delil getiriyorum."
Harun Yıldırım = “Allah’a karşı büyüklenmeyin; şüphesiz size apaçık bir delil getiriyorum.”
Hasan Basri Çantay = «Ve Allaha karşı yücelik taslamayın. Zira ben size apaçık bir bürhan getiriyorum» diye (söylemişdi).
Hayrat Neşriyat = Ve (Mûsâ onlara:) 'Allah’a karşı üstünlük taslamayın! Çünki ben size apaçık bir delil (mu'cize) getiriyorum' diye (da'vette bulundu).
İbni Kesir = Allah'a karşı yücelik taslamayın. Doğrusu ben, size açık bir burhan getirdim.
Kadri Çelik = “Allah'a karşı büyüklenmeyin; hiç şüphesiz ben size apaçık bir delil getirdim.”
Muhammed Esed = "Ve Allah'a karşı büyüklük taslamayın. Çünkü ben size (O'ndan) açık bir delil getiriyorum;
Mustafa İslamoğlu = Allah'a karşı küstahlaşmayın! Benim size hakikatin açık delilleriyle geldiğimi aklınızdan çıkarmayın!
Ömer Nasuhi Bilmen = «Ve Allah'a karşı yücelikte bulunmayın. Muhakkak ki, ben size bir apaçık hüccet ile geliyorum.»
Ömer Öngüt = "Allah'a karşı ululuk taslamayın. Çünkü ben size apaçık bir delil getirdim. "
Şaban Piriş = -Allah’a karşı üstünlük taslamayın. Ben size apaçık bir delil getiriyorum.
Sadık Türkmen = Allah’a karşı ululuk taslamayın! Şüphesiz ben size apaçık bir kanıt getiriyorum.
Seyyid Kutub = Allah'a karşı büyüklük taslamayın. Ben size apaçık bir delil getiriyorum.
Suat Yıldırım = (19-21) Sakın Allah’a baş kaldırmayın, zira ben size apaçık bir delil getiriyorum. Beni taşlayıp öldürmenizden, benim de sizin de Rabbiniz olan Allah’a sığınıyorum. Bana inanmıyorsanız, bari beni kendi halime bırakın (bana kötülük etmeyin)."
Süleyman Ateş = "Allah'a karşı ululanmayın. Ben size apaçık bir delil getiriyorum."
Tefhim-ul Kuran = «Allah'a karşı büyüklenmeyin; hiç şüphesiz ben size apaçık, bir delil getirmekteyim.»
Ümit Şimşek = 'Allah'a karşı büyüklük taslamayın. Ben size apaçık bir delil getirdim.
Yaşar Nuri Öztürk = "Allah'a karşı ululuk taslamayın! Ben size apaçık bir kanıt getirmekteyim."
İskender Ali Mihr = Allah’a karşı ululuk (büyüklük) taslamayın! Çünkü ben, size apaçık bir sultan (delil) ile geliyorum.
İlyas Yorulmaz = Musa “Allah’a karşı büyüklük taslamayın diye (geldim) ve ben size güçlü açık kanıtlar getirdim. ”