وَلَهُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَنْ عِندَهُ لَا يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِهِ وَلَا يَسْتَحْسِرُونَ
Ve lehu men fîs semâvâti vel ard(ardı), ve men indehu lâ yestekbirûne an ıbâdetihî ve lâ yestahsirûn(yestahsirûne).
ve lehu | : ve onundur |
men | : kimseler, kişiler |
fî es semâvâti | : semalarda, göklerde |
ve el ardı | : ve arz, dünya |
ve men | : ve kimseler, kişiler |
inde-hu | : onun yanında, katında |
lâ yestekbirûne | : büyüklenmez, kibirlenmez |
an ıbâdeti-hî | : onun ibadetlerinden, ona ibadet etmekten |
ve lâ yestahsirûne | : ve onlar yorulmazlar |
Diyanet İşleri = Göklerde ve yerde kim varsa hep O’nundur. O’nun katındakiler, ne O’na ibadetten çekinir (ve büyüklenir) ne de yorgunluk (ve bıkkınlık) duyarlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve onundur ne varsa göklerde ve yeryüzünde ve onun katındakiler, ona kulluk etmekten çekinip ululanmadıkları gibi yorulmazlar, bıkmazlar da.
Abdullah Parlıyan = Çünkü göklerde ve yerde var olan herşey O'nundur. O'nun yanında bulunan melekler, O'na kulluk etmekte asla, ne kibre kapılırlar, ne de usanıp bıkarlar.
Adem Uğur = Göklerde ve yerde kimler varsa O'na aittir. O'nun huzurunda bulunanlar, O'na ibadet hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar.
Ahmed Hulusi = Semâlarda ve arzda kim varsa O'nun (El Esmâ mânâlarının açığa çıkması) içindir! "HÛ"nun indînde olanlar, O'nun kulluğunu ne benliklerini katarak büyüklenmiş olurlar ne de bezginlik duyarlar!
Ahmet Tekin = Göklerdeki ve yerdeki akıllı ve sorumlu varlıkların tamamı O’nun koyduğu düzenin içindedir. Kendi katında olanlar da, O’na kulluk ve ibadette ne büyüklük taslarlar, ne serkeşlik ederler, ne de yorulurlar.
Ahmet Varol = Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur. O'nun huzurundakiler O'na ibadette büyüklüğe kapılmazlar ve yorulmazlar.
Ali Bulaç = Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur. O'nun yanında olanlar, O'na ibadet etmekte büyüklüğe kapılmazlar ve yorgunluk duymazlar.
Ali Fikri Yavuz = Göklerde ve yerde olan bütün varlıklar Allah’ındır. O’nun katındakiler (melekler), kendisine ibadet etmekten ne çekinirler, ne de yorulurlar.
Ali Ünal = Göklerde ve yerde kim varsa hepsi Allah’a aittir. Ve O’nun nezdinde bulunan melekler, O’na ibadeti asla gurur meselesi yapmadıkları gibi, ibadetten de yorulup usanmazlar.
Bayraktar Bayraklı = Göklerde ve yerde var olan herkes/her şey O'na aittir. O'nun huzurunda bulunanlar, O'na ibadet etmek hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar.
Bekir Sadak = Goklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Katinda olanlar O'na kulluk etmekten cekinmezler ve usanmazlar.
Celal Yıldırım = Göklerde ve yerde bulunan her şey O'nundur. O'nun huzurunda bulunanlar O'na ibâdet etmeyi (bir hafiflik sayıp) büyüklük taslamazlar ve bıkkınlık da duymazlar.
Cemal Külünkoğlu = (19-20) Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O'nun katındakiler, O'na ibadet etmekte büyüklüğe kapılmazlar ve yorgunluk da duymazlar. Hiç ara vermeksizin gece gündüz O'nun sınırsız kudret ve yüceliğini anıp dururlar.
Diyanet İşleri (eski) = Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Katında olanlar O'na kulluk etmekten çekinmezler ve usanmazlar.
Diyanet Vakfi = Göklerde ve yerde kimler varsa O'na aittir. O'nun huzurunda bulunanlar, O'na ibadet hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar.
Edip Yüksel = Göklerde ve yerde kim varsa O'na aittir. Yanındakiler, O'na kulluk etmekten büyüklenmez ve duraksamazlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Halbuki Göklerde Yerde kim varsa onundur, ve onun huzurundakiler ona ibâdetten ne çekinirler ne de yorgunluk duyarlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Oysa göklerde, yerde kim varsa O'nundur, O'nun huzurundakiler O'na ibadet etmekten ne çekinirler ne de yorgunluk duyarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Göklerde ve yerde olan bütün varlıklar O'nundur. Katında olanlar O'na kulluk etmekten ne çekinirler, ne de yorulurlar.
Gültekin Onan = Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur. O'nun yanında olanlar, O'na ibadet etmekte büyüklüğe kapılmazlar ve yorgunluk duymazlar.
Harun Yıldırım = Göklerde ve yerde kimler varsa O'na aittir. O'nun huzurunda bulunanlar, O'na ibadet hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar.
Hasan Basri Çantay = Göklerde ve yerde bulunan kişiler Onundur. Onun huzuurundaki kişiler kendisine ibâdet etmekden asla kibirlenmezler, yorulmazlar da.
Hayrat Neşriyat = Göklerde ve yerde kim varsa O’nun (kulu)dur. O’nun katında bulunan (melek)ler de O’na ibâdet etmekte kibirlenmezler ve yorulmazlar.
İbni Kesir = Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Katında olanlar O'na kulluk etmekten büyüklenmezler ve usanmazlar.
Kadri Çelik = Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur, O'nun yanında olanlar, O'na ibadet etmekte büyüklüğe kapılmazlar ve onlar yorgunluk da duymazlar.
Muhammed Esed = Çünkü, göklerde ve yerde var olan her şey O'nundur; O'nun yanında yer alanlar O'na kulluk etmekte asla ne kibre kapılırlar ne de usanç duyarlar.
Mustafa İslamoğlu = Zira, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'na aittir; nitekim O'nun tarafında yer alanlar, O'na kulluk etmede ne kibre kapılırlar, ne de bıkıp usanırlar.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve göklerde ve yerde kim varsa O'nun içindir ve O'nun huzurundakiler, O'na ibadette bulunmaktan asla kibirlenmezler ve yorgunluk da duymazlar.
Ömer Öngüt = Göklerde ve yerde kim varsa hep O'nundur. O'nun huzurunda bulunanlar, O'na kulluk etmekten büyüklenmezler ve usanmazlar.
Şaban Piriş = Göklerde ve yerde kim varsa Allah’a aittir. O’nun katında bulunanlar, O’na kulluk etmekten büyüklenmezler ve usanmazlar.
Sadık Türkmen = Göklerde ve yeryüzünde kim varsa, O’nundur. O’nun katında bulunanlar, O’na kulluk hususunda büyüklenmezler ve üşenmezler.
Seyyid Kutub = Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O'nun katındakiler hiçbir büyüklük kompleksine kapılmaksızın ve hiç bıkmaksızın O'na ibadet ederler.
Suat Yıldırım = Halbuki göklerde olsun, yerde olsun kim varsa O’nun mülküdür. O’nun nezdindeki melekler O’na ibadeti, ne gurur meselesi yapar, ne de ibadetten yorulurlar.
Süleyman Ateş = Göklerde ve yerde kim varsa hep O'nundur. O'nun yanında bulunanlar, O'na kulluk etmekten büyüklenmez ve yorulmazlar.
Tefhim-ul Kuran = Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur, O'nun yanında olanlar, O'na ibadet etmekte büyüklüğe kapılmazlar ve onlar yorgunluk da duymazlar.
Ümit Şimşek = Göklerde ve yerde kim varsa Onundur. Onun katındakiler ise, Ona kulluk etmekten ne yüksünür, ne usanırlar.
Yaşar Nuri Öztürk = Göklerde ve yerde kim varsa O'na aittir. Ve O'nun katındakiler, O'na ibadet etmekten ne çekinirler ne de yorulurlar.
İskender Ali Mihr = Semalardaki (göklerdeki) ve arzdaki (yerdeki) bütün kişiler, O’nundur. Ve O’nun katında olan kişiler (huzur namazını kılanlar), O’na ibadet etmekten kibirlenmezler ve onlar yorulmazlar.
İlyas Yorulmaz = Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’a aittir. Onun katında olanlar (melekler), O na ibadet etmekten kaçınıp kibirlenmezler ve kulluktan kaçmayı da düşünmezler.