إِنَّمَا يَعْمُرُ مَسَاجِدَ اللّهِ مَنْ آمَنَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَأَقَامَ الصَّلاَةَ وَآتَى الزَّكَاةَ وَلَمْ يَخْشَ إِلاَّ اللّهَ فَعَسَى أُوْلَئِكَ أَن يَكُونُواْ مِنَ الْمُهْتَدِينَ
İnnemâ ya'muru mesâcidallâhi men âmene billâhi vel yevmil âhıri ve ekâmes salâte ve âtez zekâte ve lem yahşe illâllâhe fe asâ ulâike en yekûnû minel muhtedîn(muhtedîne).
innemâ | : ama, ancak, sadece |
ya’muru | : imar eder |
mesâcide allâhi | : Allah’ın mescidleri |
men âmene | : îmân eden kimse, âmenû olan kimse |
bi allâhi | : Allah’a |
ve el yevmi el âhiri | : ve ahir güne (Allah’a hayatta iken ulaşma gününe) |
ve ekâme es salâte | : ve namazı ikame etti |
ve âte ez zekâte | : ve zekât verdi |
ve lem yahşe | : ve korkmaz |
illâ allâhe | : Allah’tan başka |
fe asâ | : artık, böylece umulur ki |
ulâike | : işte onlar |
en yekûnû | : onların olması |
min el muhtedîne | : hidayete erenlerden |
Diyanet İşleri = Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.
Abdulbaki Gölpınarlı = Allah'a secde edilen yerleri, ancak ve ancak Allah'a ve âhiret gününe inanan, namaz kılan, zekât veren ve Allah'tan başka kimseden korkmayanlar îmâr eder. İşte doğru yolu bulmaları umulanlar da onlardır.
Abdullah Parlıyan = Allah'ın mescidlerini ziyaret etmek, yahut onarıp gözetmek, canlı tutup zirvede kalmasını sağlamak ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazlarında sürekli ve dosdoğru olan, zekatlarını veren, Allah'tan başka kimseden korkup çekinmeyen kimselere aittir. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.
Adem Uğur = Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.
Ahmed Hulusi = Allâh'a secde mahallerini ancak Esmâ'sıyla hakikati olan Allâh'a ve gelecekte yaşanacak sürece iman eden, salâtı ikame eden, zekâtı veren ve sadece Allâh'tan haşyet duyan kimse imar eder (Allâh'a secde edilir hâle getirir). . . İşte bunların hakikate erenlerden oldukları umulur.
Ahmet Tekin = Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a, Allah’a imanın gerektirdiği esaslara, âhiret gününe iman edenler, namazı âdâbına riâyet ederek, aksatmadan kılanlar, vicdanlarını, servetlerini, sosyal bünyelerini arındıran, berekete vesile olan zekâtı verenler, Allah’tan başkasından korkmayanlar imar ederler, canlandırırlar, şenlendirirler. Bunların, hidayete ermiş olanlardan, hak yolda, İslâm’da sebat edenlerden olmaları umulur.
Ahmet Varol = Allah'ın mescidlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı kılan, zekatı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler onarabilir. İşte bunlar doğru yola erenlerden olabilirler.
Ali Bulaç = Allah'ın mescidlerini, yalnızca Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah'tan başkasından korkmayanlar onarabilir. İşte, hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır.
Ali Fikri Yavuz = Allah’ın mescidlerini, ancak Allah’a ve âhiret gününe iman eden, gereği üzre namazı kılan, zekâtı eren, Allah’dan başkasından korkmayan kimseler imar eder, onarır (yalnız bu kimselerin yaptıkları işler, Allah katında doğru ve makbul olur.) işte hidayet üzere bulunanlardan oldukları umulanlar bunlardır.
Ali Ünal = Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve Âhiret Günü’ne hakkıyla iman etmiş bulunan, namazı bütün şartlarına riayet ederek, vaktinde ve aksatmadan kılan, zekâtı tastamam veren ve Allah’tan başka kimseden çekinmeyen (mü’min)ler gerçek manâda mamur kılarlar. Onlardır ki, artık hidayette sabit hale geldikleri ve muratlarına kavuşacakları ümidini taşıyabilirler.
Bayraktar Bayraklı = Allah'ın mescidlerini ancak Allah'a ve âhiret gününe iman eden, namazını dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimse imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.
Bekir Sadak = Allah'In mescidlerini sadece, Allah'a ve ahiret gunune inanan, namaz kilan, zekat veren ve ancak Allah'tan korkan kimseler onarir. Iste onlar dogru yolda bulunanlardan olabilirler.
Celal Yıldırım = Allah'ın mescidlerini ancak, Allah'a ve Âhiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başka kimseden korkmayanlar imâr eder. İşte bunların doğru yolda olup başarıya erişmeleri umulur.
Cemal Külünkoğlu = Allah'ın mescitlerini; ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekât veren ve Allah'tan başka kimseden korkmayanlar tamir ederler. İşte onların doğru yola erenlerden olmaları umulur.
Diyanet İşleri (eski) = Allah'ın mescidlerini sadece, Allah'a ve ahiret gününe inanan, namaz kılan, zekat veren ve ancak Allah'tan korkan kimseler onarır. İşte onlar doğru yolda bulunanlardan olabilirler.
Diyanet Vakfi = Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.
Edip Yüksel = ALLAH'ın mescidlerini, ancak ALLAH'a ve ahiret gününe inananlar, namazı gözetenler, zekatı verenler ve ALLAH'tan başkasından korkmayanlar sıkça ziyaret ederler. Onlar, doğru yolu bulanlardandır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Allahın mescidlerini ancak Allaha ve Âhıret gününe inanan, namaza devam eden, zekâtı veren ve Allahdan başkasından korkmıyan kimseler ma'mur eder, işte bunların muvaffak olmaları me'muldür
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namaza devam eden, zekatı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte bunların başarıya ermişlerden olmaları umulur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah'ın mescidlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazı kılan, zekatı veren ve Allah'dan başkasından korkmayan kimseler imar ederler. İşte hidayet üzere oldukları umulanlar bunlardır.
Gültekin Onan = Tanrı'nın mescidlerini, yalnızca Tanrı'ya ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Tanrı'dan başkasından korkmayanlar onarabilir. İşte, hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır.
Harun Yıldırım = Allah’ın mescidlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır.
Hasan Basri Çantay = Allahın mescidlerini ancak Allaha ve âhiret gününe îman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allahdan başkasından korkmayan kimseler i'mâreder. işte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.
Hayrat Neşriyat = Allah’ın mescidlerini, ancak Allah’a ve âhiret gününe îmân eden, namazı hakkıyla edâ eden, zekâtı veren ve Allah’dan başkasından korkmayan kimseler i'mâr eder; işte hidayete erenlerden olmaları umulanlar da onlardır!
İbni Kesir = Allah'ın mescidlerini; ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namaz kılan, zekat veren ve Allah'tan başka kimseden korkmayanlar tamir ederler. İşte bunlar, hidayete erenlerden olabilirler.
Kadri Çelik = Allah'ın mescitlerini sadece, Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namaz kılan, zekât veren ve ancak Allah'tan korkan kimseler onarabilir. İşte bunların hidayete erdirilmişlerden olmaları umulur.
Muhammed Esed = Allahın mescidlerini ziyaret etmek yahut onarıp gözetmek, ancak Allaha ve ahiret gününe inanan, salatında dosdoğru ve sürekli olan, arınmak için vermekle yükümlü olduğu şeyi veren ve Allahtan başka kimseden korkup çekinmeyen kimselere vergidir. Ve dolayısıyla, ancak böyleleri doğru yolda yürüyenler arasında olmayı umabilirler!
Mustafa İslamoğlu = Allah'ın mescidlerini ancak Allah'a ve Ahiret Günü'ne iman eden, namazı istikametle kılan ve zekatı içinden gelerek veren; dahası Allah'tan başka hiç kimseden korkmayan kişiler ziyaret edip onarabilirler. Nitekim, yalnızca böyleleri doğru yolda olmayı umabilir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Allah Teâlâ'nın mescitlerini ancak Allah Teâlâ'ya ve ahiret gününe imân eden ve namaz kılan ve zekâtı veren ve Cenâb-ı Hak'tan başkasından korkmayan kimse imar eder. Artık umulur ki, bunlar hidâyete ermiş olanlardan olacaklardır.
Ömer Öngüt = Allah'ın mescidlerini ancak Allah'a ve âhiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekât veren ve Allah'tan başkasından korkmayanlar imar eder. İşte hidayet üzere bulunanlardan olmaları umulanlar bunlardır.
Şaban Piriş = Allah’ın mescitlerini sadece Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı kılan, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayanlar onarabilir. İşte onların doğru yolda olanlardan olmaları ümit edilir.
Sadık Türkmen = Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı gereği gibi kılarak devam eden, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.
Seyyid Kutub = Allah'ın mescidlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe inananlar, namazı kılanlar, zekâtı verenler, Allah'dan başka hiç kimseden korkmayanlar onarıp şenlendirebilir. Bu kimselerin doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.
Suat Yıldırım = Allah’ın mescitlerini ancak Allah’ı ve âhireti tasdik eden, namazı gereği gibi kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başka kimseden çekinmeyen müminler bina edip şenlendirir. İşte onlar cennete ve bütün muratlarına kavuşmayı umabilirler.
Süleyman Ateş = Allâh'ın mescidlerini, ancak Allah'a ve âhiret gününe inanan, namazı kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başka kimseden korkmayanlar şenlendirirler. Onların, doğru yolu bulanlardan olacakları umulur.
Tefhim-ul Kuran = Allah'ın mescidlerini, yalnızca Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayanlar onarabilir. İşte, hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır.
Ümit Şimşek = Allah'ın mescidlerini ancak Allah'a ve âhiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar ve ziyaret eder. Doğru yola ermiş olmaları umulanlar işte bunlardır.
Yaşar Nuri Öztürk = Allah'ın mescitlerini; ancak Allah'a, âhiret gününe inanan, namazı kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başka kimseden korkmayan kişiler onarır. İşte bunların, hidayete erenlerden olmaları beklenir.
İskender Ali Mihr = Allah’ın mescidlerini ancak, Allah’a ve ahiret gününe (ruhu ölmeden evvel Allah’a ulaştırma gününe) îmân eden ve namazı ikame eden ve zekât veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların böylece hidayete erenlerden olması umulur.
İlyas Yorulmaz = Allah’ın mescitlerini yapma (onarma) işi, Allah’a ve ahiret gününe inananların, namaz kılanların, zekat verenlerin ve yalnızca Allah’a saygı duyup korkanların işidir. Onların, Allah’ın doğru yolunu takip etmeleri umulur.