يَسْتَعْجِلُ بِهَا الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِهَا وَالَّذِينَ آمَنُوا مُشْفِقُونَ مِنْهَا وَيَعْلَمُونَ أَنَّهَا الْحَقُّ أَلَا إِنَّ الَّذِينَ يُمَارُونَ فِي السَّاعَةِ لَفِي ضَلَالٍ بَعِيدٍ
Yesta’cilu bihellezîne lâ yû’minûne bihâ, vellezîne âmenû muşfikûne minhâ ve ya’lemûne ennehel hakk(hakku), e lâ innellezîne yumârûne fîs sâati le fî dalâlin baîd(baîdin).
yesta’cilu | : acele, çabuk isterler |
bi-hâ | : onu |
ellezîne | : onlar |
lâ yû’minûne | : mü’min olmazlar, inanmazlar |
bi-hâ | : ona |
ve ellezîne | : ve onlar |
âmenû | : âmenû oldular (Allah’a ulaşmayı dilediler) |
muşfikûne | : korkanlar |
min-hâ | : ondan |
ve ya’lemûne | : ve bilirler |
enne-hâ | : onun olduğunu |
el hakku | : hak, gerçek |
e lâ | : değil mi |
inne | : muhakkak ki |
ellezîne | : onlar |
yumârûne | : şüphe ederler, mücâdele ederler |
fî | : hakkında |
es sâati | : o saat |
le | : muhakkak, gerçekten |
fî | : de, içinde |
dalâlin | : dalâlet |
baîdin | : uzak |
Diyanet İşleri = Kıyamete inanmayanlar, onun çabuk kopmasını isterler. İnananlar ise, ondan korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. İyi bilin ki, Kıyamet günü hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Buna inanmayanlar, çabuk gelmesini isterler ve inananlarsa gelip çatmasından korkarlar ve bilirler ki o, gerçektir; iyice bil ki kıyâmetten şüphe edip o hususta mücadeleye girişenler, elbette doğrudan pek uzak bir sapıklık içindedir.
Abdullah Parlıyan = İnkar edenler kıyametin çarçabuk gelmesini isterler. Ona inananlar ise, onun kopmasından korkarlar ve onun mutlaka meydana geleceğini bilirler. Dikkat edin! Kıyamet saati hakkında tartışanlar haktan uzak bir sapıklık içindedirler.
Adem Uğur = Ona inanmayanlar, onun çabuk kopmasını isterler. İnananlar ise ondan korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. İyi bilin ki, kıyamet günü hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler.
Ahmed Hulusi = Onu yaşayacaklarına iman etmeyenler, onu acele isterler! İman edenler ise ondan korku ile ürperirler ve bilirler ki o kesinlikle Hak'tır! Dikkat edin, O Saat (ölümle yeni bir boyutta yaşayacakları) hakkında tartışanlar, kesinlikle işin hakikatinden çok büyük bir sapma içindedirler!
Ahmet Tekin = Kıyametin kopacağı âna inanmayacak olanlar, onun küstahça, çabucak kopmasını isterler. İman edenler ise, korkarak Allah’ın emirlerine itina gösterirler. Onun hak, doğru bir vaat olduğunu bilirler. Dikkat edin, Kıyamet ile ilgili tartışanlar, tamamen başına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet, ahmaklık ve bozuk düzen içindedirler.
Ahmet Varol = Ona inanmayanlar onun çarçabuk gelmesini istiyorlar. İman edenler ise ondan korkar ve onun gerçek olduğunu bilirler. İyi bilin ki kıyamet hakkında tartışanlar uzak bir sapıklık içindedirler.
Ali Bulaç = Onda acele edenler, (gerçekte) ona inanmayanlardır. İman edenler ise, ona karşı bir korku içindedirler ve onun gerçekten hak olduğunu bilirler. Haberiniz olsun; kıyamet saati konusunda tartışanlar, gerçekte uzak bir sapıklık içindedirler.
Ali Fikri Yavuz = Kıyametin kopacağına inanmıyanlar, onu, acele isterler. İman edenler ise, hak olduğunu bilirler de ondan korkar, sakınırlar. İyi bilki, o kıyamet hakkında mücadele edib şübheye düşenler, doğrusu hakdan çok uzak bir sapıklık içindedirler.
Ali Ünal = Kıyamet’e inanmayanlar, (alaylı alaylı) onun bir an önce gelmesini istiyorlar. Buna karşılık iman edenler ise, ondan ürperir ve onun bir gerçek olup mutlaka geleceğini bilirler. Dikkat edin, Kıyamet hakkında bilgisizce konuşup tartışanlar, hiç şüphe yok ki tam bir şaşkınlık ve hakkın çok uzağında bir sapıklık içindedirler.
Bayraktar Bayraklı = Kıyamete inanmayanlar, onun acele gelmesini istiyorlar. İnananlar ise onun gelmesinden korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. İyi biliniz ki, kıyamet hakkında şüpheye düşenler, büyük bir yanılgı içindedirler.
Bekir Sadak = O'na inanmayanlar, acele olmasini beklerler; inananlar ise korku ile titrerler ve onun gercek oldugunu bilirler. Iyi bilin ki kiyamet gunu hakkinda tartisanlar derin bir sapiklik icindedirler.
Celal Yıldırım = Kıyâmet'e inanmayanlar, onun hemen gelmesini isterler. İmân edenler ise, korkup çekinirler ve onun mutlaka hakk olduğunu bilirler. Haberiniz olsun ki, Kıyâmet'in kopuş saati hakkında tartışıp duranlar, gerçekten uzak bir sapıklık içindedirler.
Cemal Külünkoğlu = Kıyamete inanmayanlar, onun çabuk kopmasını isterler. İnananlar ise, ondan ürkerler ve onun gerçek olduğunu bilirler. İyi bilin ki, kıyamet günü hakkında (şüphe ederek) tartışanlar derin bir sapıklık içindedir.
Diyanet İşleri (eski) = O'na inanmayanlar, acele olmasını beklerler; inananlar ise korku ile titrerler ve onun gerçek olduğunu bilirler. İyi bilin ki kıyamet günü hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler.
Diyanet Vakfi = Ona inanmayanlar, onun çabuk kopmasını isterler. İnananlar ise ondan korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. İyi bilin ki, kıyamet günü hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler.
Edip Yüksel = Ona inanmıyanlar onun hakkında meydan okuyorlar. Ona inananlar ise ondan kaygı duyarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. Saat konusunda kuşku duyanlar büyük bir sapıklık içindedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Onu inanmayan iymansızlar acele isterler, iyman edenler ise hak olduğunu bilirler de ondan korkar sakınırlar, iyi bil ki o saat hakkında mücadele edenler her halde uzak bir dalal içindedirler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ona inanmayan imansızlar onun çabuk gelmesini isterler, inananlar ise gerçek olduğunu bilirler de ondan korkar ve sakınırlar, iyi bil ki kıyamet hakkında tartışanlar uzak (derin) bir sapıklık içindedirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O'na inanmayanlar kıyametin çabuk gelmesini istiyorlar. İnananlar ise O'ndan korkarlar ve O'nun hak olduğunu bilirler. İyi bilin ki, kıyamet saati hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler.
Gültekin Onan = Onda acele edenler, (gerçekte) ona inanmayanlardır. İnananlar ise ona karşı bir korku içindedirler ve onun gerçekten hak olduğunu bilirler. Haberiniz olsun, kıyamet saati konusunda tartışanlar gerçekte uzak bir sapıklık içindedirler.
Harun Yıldırım = Ona iman etmeyenler, onun alelacele gelmesini isterler. İman edenler ise, ona karşı bir korku içindedirler ve onun gerçekten bir hak olduğunu bilirler. İyi bilin ki kıyametsaati hakkında tartışanlar, gerçekten uzak bir sapıklık içindedirler.
Hasan Basri Çantay = Buna inanmaz olanlar onun çabuk (gelmesini) ister (ler). İnananlar ise ondan korku içindedirler. Bilirler ki o, şübhesiz hakdır. Gözünüzü açın ki o saat hakkında (şübhelenib) mücâdele edenler herhalde (hakdan) uzak bir sapıklık (çukurun) dadırlar.
Hayrat Neşriyat = Ona inanmayanlar, onu acele isterler! Îman edenler ise, ondan korkan kimselerdir ve(onlar) gerçekten onun hak olduğunu bilirler. Dikkat edin! Kıyâmet hakkında tartışanlar, elbette (haktan) uzak bir dalâlet içindedirler.
İbni Kesir = Buna inanmayanlar onun çabucak gelmesini isterler. İman edenler ise, ondan korku ile titrerler ve onun hak olduğunu bilirler. İyi bilin ki; kıyamet günü hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler.
Kadri Çelik = Onda (kıyametin kopması hususunda) acele davrananlar, (gerçekte) ona inanmayanlardır. İman edenler ise, ona karşı bir korku içindedirler ve onun gerçekten hak olduğunu bilirler. İyi bilin ki kıyamet konusunda tartışmakta olanlar, gerçekten derin bir sapıklık içindedirler.
Muhammed Esed = O (Kıyamet Saati)ne inanmayanlar, (alay edercesine) onun çabucak gelmesini isterler, halbuki imana ermiş olanlar ondan korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. Gerçek şu ki, Son Saat'i tartışanlar, tam bir sapıklık içindeler!
Mustafa İslamoğlu = Ona inanmayan kimseler, onun çabuk gelmesini isteyenlerdir; iman edenlerinse ondan dolayı yürekleri titrer ve bilirler ki o hakikatin ta kendisidir. Bakın! Son Saat hakkında kuşku yayan kimseler, derin bir sapıklığa gömülmüşlerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen = O'na (Kıyamete) imân etmeyenler, onu isti'cal ederler. İmân etmiş olanlar ise, O'ndan korkuculardır ve O'nun şüphesiz hak olduğunu bilirler. Haberin olsun o kimseler ki, o kıyamet hakkında mücâdelede bulunurlar. Elbette ki uzak bir sapıklık içindedirler.
Ömer Öngüt = Ona inanmayanlar, onun çabuk gelmesini istiyorlar. İnananlar ise ondan korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. İyi bilin ki kıyamet saati hakkında tartışanlar uzak bir sapıklık içindedirler.
Şaban Piriş = Ona inanmayanlar, onun çabucak gelmesini istiyorlar. İman edenler ise ondan çekinirler ve onun gerçek olduğunu bilirler. Bilin ki kıyamet hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler.
Sadık Türkmen = Ona inanmayan kimseler onun çabucak gelmesini isterler. İnanan kimseler ise ondan ürperip korkarlar. Bilirler ki o, şüphesiz gerçektir. Haberiniz olsun saat hakkında tartışıp duran kimseler, elbette uzak bir sapıklık içindedirler.
Seyyid Kutub = O’na inanmayanlar çabucak gelmesini isterler. İman edenler ise ondan korku ile titrerler. Ve O’nun hakkın kendisi olduğunu bilirler. Dikkat edin kıyamet günü hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler.
Suat Yıldırım = Kıyamet (yani dirilme) saatinin gelmesini acele ile isteyenler, ona inanmayanlardır. Müminler ise O’nun gerçekten vaki olacağını bilir ve ondan kaçınırlar. Kıyamet hakkında münakaşa edenler, haktan ve gerçekten çok uzak, derin bir sapıklık içindedirler.
Süleyman Ateş = Ona inanmayanlar, onun çabuk gelmesini isterler. İnananlar ise ondan korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. İyi bil ki, o sâ'at hakkında tartışanlar, uzak bir sapıklık içine düşmüşlerdir.
Tefhim-ul Kuran = Onda acele davrananlar, (gerçekte) ona inanmayanlardır. İman edenler ise, ona karşı bir korku içindedirler ve onun gerçekten hak olduğunu bilirler. Haberiniz olsun; kıyamet saati konusunda tartışmakta olanlar, gerçekte uzak bir sapıklık içindedirler.
Ümit Şimşek = Ona inanmayanlar, kıyametin çabuk gelmesini istiyorlar. İman edenler ise onun gerçek olduğunu biliyor ve ondan korkuyorlar. Bilmiş olun ki, kıyamet hakkında tartışanlar, derin bir aldanış içindedirler.
Yaşar Nuri Öztürk = Ona inanmayanlar onun çabucak gelmesini isterler. İman ederlerse ondan ürperirler ve bilirler ki o haktır. Dikkat edin, kıyamet saati hakkında tartışıp duranlar, geri dönüşü olmayan bir sapıklığın tam içindedirler.
İskender Ali Mihr = Ona (kıyâmet saatine) inanmayanlar, onu acele istiyorlar. Âmenû olanlar (ise) ondan korkanlardır. Ve onun hak olduğunu bilirler. Muhakkak ki o saat (kıyâmet) hakkında şüphe edip mücâdele edenler, gerçekten uzak bir dalâlet içindedirler, (öyle) değil mi?
İlyas Yorulmaz = Kıyamet saatinin geleceğine inanmayanlar, o kıyamet saatinin acilen başlarına gelmesini istiyorlar. İman edenler ise ondan korkuyorlar ve onun mutlaka geleceğinin hak olduğunu biliyorlar. Kıyamet saati hakkında tartışanlar, çok uzak bir sapıklık içerisinde değiller mi?