قَدْ يَعْلَمُ اللَّهُ الْمُعَوِّقِينَ مِنكُمْ وَالْقَائِلِينَ لِإِخْوَانِهِمْ هَلُمَّ إِلَيْنَا وَلَا يَأْتُونَ الْبَأْسَ إِلَّا قَلِيلًا
Kad ya’lemullâhul muavvikîne minkum vel kâilîne li ıhvânihim helumme ileynâ, ve lâ ye’tûnel be’se illâ kalîlâ(kalîlen).
kad | : olmuştu |
ya’lemu allâhu | : Allah bilir |
el muavvikîne | : yardıma mani olanlar |
min-kum | : sizden |
ve el kâilîne | : ve söyleyenler, diyenler |
li | : için, ... e |
ıhvâni-him | : onların kardeşi, onların kardeşleri |
helumme | : gelin, buyurun |
ileynâ | : bize |
ve lâ ye’tûne | : ve gelmezler |
el be’se | : savaş, şiddet |
illâ | : hariç |
kalîlen | : az |
Diyanet İşleri = (18-19) Şüphesiz Allah içinizden, savaştan alıkoyanları ve kardeşlerine, “Bize gelin” diyenleri biliyor. Size katkıda cimri davranarak savaşa pek az gelirler. Korku geldiğinde ise, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kimse gibi gözleri dönerek sana baktıklarını görürsün. Korku gidince de ganimete karşı aşırı düşkünlük göstererek sizi keskin dillerle incitirler. İşte onlar iman etmediler. Allah da onların amellerini boşa çıkardı. Bu, Allah’a kolaydır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Gerçekten de sizden geri kalanları ve kardeşlerine de bize gelin diyenleri bilir ve bunların pek azı savaşa gelir ancak.
Abdullah Parlıyan = Allah içinizden savaştan geri bırakmaya çalışan münafık ve Yahudilerden kendi kardeşlerine: “Bize gelin, onlarla savaşmayın diyenleri” bilir. Zaten onlardan pek azı, savaşın sıkıntı ve şiddetine göğüs gererek katılırlar.
Adem Uğur = Allah, içinizden (savaştan) alıkoyanları ve yandaşlarına: "Bize katılın" diyenleri gerçekten biliyor. Zaten bunların pek azı savaşa gelir.
Ahmed Hulusi = Sizden bu işi savsaklayıp ve cemaatine de: "(Rasûlullah'ı bırakın) bize gelin!" diyenleri Allâh gerçekten bilir! Zaten onlar savaşa pek az gelirler.
Ahmet Tekin = Allah içinizden, savaştan alıkoyanları ve akrabalarına:'Bize katıl' diyenleri biliyor. Zaten bunların pek azı kısa bir süre savaşa katılır.
Ahmet Varol = Allah içinizden (savaştan) [1] alıkoyanları ve kardeşlerine: 'Bize gelin' diyenleri bilmektedir. Çok azı dışında onlar savaşa da gelmezler.
Ali Bulaç = Gerçekten Allah, içinizden alıkoyanları ve kardeşlerine: "Bize gelin" diyenleri bilir. Bunlar, pek azı dışında zorlu savaşlara gelmezler.
Ali Fikri Yavuz = Muhakkak ki Allah, içinizden peygambere yardımdan alıkoyan münafıkları ve kardeşlerine: “- Bize gelin, peygamberi bırakın” diyenleri biliyor. Bunlardan ancak pek azı harbe geliyorlardı.
Ali Ünal = Allah, içinizden başkalarını savaştan alıkoymaya çalışanları ve kardeşlerine, “Hayatınızı tehlikeye atmayı bırakın da, hadi bize katılın!” deyip duranları elbette biliyor. Onlar zaten savaşa pek az iştirak etmekteydiler.
Bayraktar Bayraklı = Allah, sizden savaştan alıkoyanları ve kardeşlerine “Bize katılın!” diyenleri, kesin olarak bilmektedir. Zaten bunların pek azı savaşa gelir.
Bekir Sadak = (18-19) Allah, icinizden sizi alikoyanlari, size Allah'in yardimini kiskanarak, kardeslerine «Bize gelin, zorlanmadikca savasa gitmeyin» diyenleri bilir. Kalblerine korku gelince olum bayginligi geciren kimse gibi gozleri donerek, sana baktiklarini gorursun. Korkulari gidince iyiliginize olani cekemeyip sivri dilleriyle sizi incitirler. Bunlar inanmamislardir, Allah, bu sebeple islerini bosa icikarmistir; bu, Allah icin kolaydir.
Celal Yıldırım = Allah gerçekten içinizden (başkalarını) alıkoyup ağır davrananları ve kardeşlerine, «kalkın bize gelin !» diyenleri bilir. Zaten onlardan ancak pek azı savaşın sıkıntı ve şiddetine (göğüs gerip) gelirler.
Cemal Külünkoğlu = (18-19) Allah içinizden bozgunculuğa meyledip savaştan alıkoyan (münafık)ları ve kardeşlerine de: “Bize gelin (savaşa gidip ölmeyin)” diyenleri elbette biliyor. Zaten bunlardan pek azı dışındakiler savaşa gelmezler. (Savaşa gelseler bile) size karşı pek yardım etmek istemezler ve sizi kıskanırlar. Şayet korku gelecek olsa, ölümden dolayı üstüne baygınlık çökmüş kimseler gibi gözleri dönerek sana baktıklarını görürsün. Korku gidince, hayra karşı cimrilik eden kimseler olarak sizi keskin dilleriyle (eleştirip) incitirler. İşte onlar (gönülden) iman etmemişlerdir. Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmıştır. Bu, Allah'a göre pek kolaydır.
Diyanet İşleri (eski) = (18-19) Allah, içinizden sizi alıkoyanları, size Allah'ın yardımını kıskanarak, kardeşlerine 'Bize gelin, zorlanmadıkça savaşa gitmeyin' diyenleri bilir. Kalblerine korku gelince ölüm baygınlığı geçiren kimse gibi gözleri dönerek, sana baktıklarını görürsün. Korkuları gidince iyiliğinize olanı çekemeyip sivri dilleriyle sizi incitirler. Bunlar inanmamışlardır, Allah, bu sebeple işlerini boşa çıkarmıştır; bu, Allah için kolaydır.
Diyanet Vakfi = Allah, içinizden (savaştan) alıkoyanları ve yandaşlarına: «Bize katılın» diyenleri gerçekten biliyor. Zaten bunların pek azı savaşa gelir.
Edip Yüksel = ALLAH, içinizden alıkoyanları ve kardeşlerine, 'Bize gelin,' diyenleri bilmektedir. Onlar ender olarak savunmaya katılırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Allah şübhesiz biliyor, içinizden o savsaklıyanları ve ihvanlarına «bize gelin» diyenleri ki harbe pek az geliyorlardı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Şüphesiz Allah içinizden o savsaklayanları ve kardeşlerine: «Bize gelin!» diyenleri biliyor. (Onlar) harbe pek az geliyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Şüphesiz Allah, içinizden o savsaklayanları ve kardeşlerine: «Bize gelin» diyenleri biliyor. Onlar harbe pek az geliyorlardı.
Gültekin Onan = Gerçekten Tanrı, içinizden alıkoyanları ve kardeşlerine: "Bize gelin" diyenleri bilir. Bunlar, pek azı dışında zorlu savaşlara gelmezler.
Harun Yıldırım = Allah, içinizden (savaştan) alıkoyanları ve yandaşlarına: "Bize katılın" diyenleri gerçekten biliyor. Zaten bunların pek azı savaşa gelir.
Hasan Basri Çantay = Allah, içinizden (insanları Resulüllahdan) geri bırakanları, kardeşlerine (yaranına): «Bize gelin» diyenleri muhakkak biliyor. Bunların pek azından başkası harbe gelmezler.
Hayrat Neşriyat = Allah, içinizden (savaştan) alıkoyanları ve kardeşlerine: 'Bize gelin!' diyenleri şübhesiz ki biliyor. Zâten (onlar) savaşa ancak pek az gelirler.
İbni Kesir = Doğrusu Allah; içinizden sizi alıkoyanları ve kardeşlerine; bize gelin, diyenleri bilir. Bunlar harbe pek az iştirak ediyorlardı.
Kadri Çelik = Gerçekten Allah, içinizden (cihattan) alıkoyanları ve kardeşlerine, “Bize gelin” diyenleri bilmektedir. Bunlar, pek azı dışında zorlu savaşlara gelmezler.
Muhammed Esed = Allah, içinizden başkalarını (O'nun yolunda savaşmaktan) alıkoyanları da; kendileri savaşa pek az katıldıkları halde kardeşlerine, "Bizimle gelin (ve düşmana karşı koyun)!" diyenleri de iyi bilir,
Mustafa İslamoğlu = Doğrusu Allah içinizden (başkalarını savaştan) caydıranları da, kendileri muharebeye çok az katıldıkları halde "Haydi, katılın bize!" diyenleri de çok iyi bilir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Muhakkak ki, Allah içinizden (sizi) geri bırakanları ve kardeşlerine, «Bize gelin,» diyenleri bilir. Halbuki onlar savaşa gelmezler; birazı müstesna!
Ömer Öngüt = Doğrusu Allah içinizden sizi alıkoyanları ve kardeşlerine: “Bize gelin!” diyenleri kesinlikle bilir. Onlardan pek azı (o da gösteriş olarak) savaşa gelir. (Çoğunluğu ise savaşa gelmezler).
Şaban Piriş = Allah, aranızdan savaştan alıkoymaya çalışanları ve kardeşlerine “Bize gelin” diyenleri elbette bilir. Bunlar, pek azı hariç, zora gelemezler.
Sadık Türkmen = Şüphesiz Allah, içinizden (insanları) engelleyenleri ve kardeşlerine: “Bize gelin” diyenleri biliyor. Onlar ülkelerini savunmak için savaşa ancak pek az gelirler.
Seyyid Kutub = Allah içinizde savaştan alıkoyanları ve kardeşlerine «Bize gelin zorlanmadıkça savaşmayın» diyenleri gerçekten bilir. Zaten bunlardan pek azı savaşa gelir.
Suat Yıldırım = Allah içinizden bozgunculuğa meyledip savaştan alıkoymak isteyenleri ve kardeşlerine: "Bize gelin" diyenleri elbet biliyor. Zaten bunlardan ancak pek az bir kısmı savaşa geliyorlardı.
Süleyman Ateş = Allâh içinizden (savaştan) alıkoyanları ve kardeşlerine: "Bize gelin!" diyenleri biliyor. Onlar savaşa pek az gelirler.
Tefhim-ul Kuran = Gerçekten Allah, içinizden alıkoyanları ve kardeşlerine: «Bize gelin» diyenleri bilmektedir. Bunlar, pek azı dışında zorlu savaşlara gelmezler.
Ümit Şimşek = İçinizden, savaştan alıkoyanları ve kardeşlerine 'Bize gelin' diyenleri Allah biliyor. Onlardan pek azı savaşa gelir.
Yaşar Nuri Öztürk = Allah, içinizden hem tembellik edip hem de başkalarını geri bırakanları ve kardeşlerine, "Hadi bize gelin!" diyenleri biliyor. Zaten onlar savaşa/zora çok az gelirler.
İskender Ali Mihr = Sizden muavvik olanları (Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e yardıma mani olanları) ve kardeşlerine: "Bize gelin." diyenleri, Allah kesinlikle biliyordu. Ve onlar, pek azı hariç, savaşa gelmezler.
İlyas Yorulmaz = Allah, sizden savaş için size katılmayı önleyenleri, biliyor. Kardeşlerine “Bize gelin” diyorlar. Onlardan pek azı hariç sıkıntıya gelemiyorlar.