لَن تُغْنِيَ عَنْهُمْ أَمْوَالُهُمْ وَلَا أَوْلَادُهُم مِّنَ اللَّهِ شَيْئًا أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Len tugniye anhum emvâluhum ve lâ evlâduhum min allâhi şey’â(şey’en), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
len tugniye an | : asla fayda vermez |
hum | : onlara |
emvâlu-hum | : onların malları |
ve lâ | : ve olmaz, değil |
evlâdu-hum | : onların çocukları |
min allâhi | : Allah’tan |
şey’en | : bir şey |
ulâike | : işte onlar |
ashâbu en nâr | : ateş halkı, ateş ehli |
hum | : onlar |
fî-hâ | : onun içinde, orada |
hâlidûne | : devamlı, ebediyyen kalacak olanlar |
Diyanet İşleri = Onların malları da, evlatları da Allah’a karşı kendilerine bir yarar sağlamayacaktır. Onlar, cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Onları, malları ve evlâtları, hiçbir sûretle ve kesin olarak Allah'tan kurtaramaz, onlardır cehennem ehli, orada ebedîdir onlar.
Abdullah Parlıyan = Onların ne malları, ne de evlatları kendilerini Allah'a karşı koruyamayacaktır. Onlar cehennemliklerdir ve orada ebedi kalacaklardır.
Adem Uğur = Onların malları da oğulları da Allah'a karşı kendilerine bir fayda vermez. Onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır.
Ahmed Hulusi = Onların ne zenginlikleri ne de evlatları Allâh'tan gelecek şeyden kurtarmayacaktır! Onlar ateş ehlidir! Onlar onda sonsuza dek kalırlar.
Ahmet Tekin = Onların servetleri de, evlatları da, Allah’tan kendilerine gelecek hiçbir şeye engel olamaz. Onlar Cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalırlar.
Ahmet Varol = Onların malları ve çocukları Allah katında onlara bir şey sağlamayacaktır. Onlar ateş halkıdır. Orada sürekli kalacaklardır.
Ali Bulaç = Ne malları, ne çocukları onlara Allah'a karşı hiçbir şeyle yarar sağlamaz. Onlar, ateşin halkıdır, içinde süresiz kalacaklardır.
Ali Fikri Yavuz = Mümkün değil, onları ne malları, ne evlâdları hiç bir surette Allah’dan kurtaramaz. Onlar, cehennemliktirler; onlar orada ebedî olarak kalacaklardır.
Ali Ünal = Allah karşısında onların malları da çocukları da kendilerine asla fayda vermeyecektir. Ateş’in yoldaşlarıdır onlar. Orada sonsuzca kalacaklardır.
Bayraktar Bayraklı = Ne malları ne de çocukları Allah'a karşı bir yarar sağlar. Onlar cehennemliklerdir, orada süreli kalacaklardır.
Bekir Sadak = Mallari ve cocuklari, onlara, Allah katinda bir fayda saglamaz. Onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardir.
Celal Yıldırım = Ne malları, ne de çocukları onları Allah'tan (O'nun hüküm ve azabından) hiçbir şekilde kurtaramaz. Onlar Cehennem ateşinin dost ve arkadaşlarıdır.
Cemal Külünkoğlu = Ne dünyalık servetleri ne de soy sopları onları Allah'(ın azabın)a karşı koruyamayacaktır. Onlar cehennemliktirler. Hem de orada devamlı kalacaklardır.
Diyanet İşleri (eski) = Malları ve çocukları, onlara, Allah katında bir fayda sağlamaz. Onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardır.
Diyanet Vakfi = Onların malları da oğulları da Allah'a karşı kendilerine bir fayda vermez. Onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır.
Edip Yüksel = Ne paraları, ne de evlatları, onları ALLAH'tan kurtaramıyacaktır. Onlar cehennem halkıdırlar ve orada ebedi kalıcıdırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = İhtimali yok onları ne malları ne evlâdları hiçbir suretle Allahdan kurtaramaz, onlar ashab-ı nar'dır, hep onun içinde kalacaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Olası değil, onları ne malları, ne de evlatları hiçbir şekilde Allah'tan kurtaramaz. Onlar cehennemliktirler. Hep onun içinde kacaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onların ne malları, ne de evlatları, kendilerinden, Allah'dan hiçbir şey savamaz. Onlar ateş halkıdır. Orada ebedî kalacaklardır.
Gültekin Onan = Ne malları, ne çocukları onlara Tanrı'ya karşı hiçbir şeyle yarar sağlamaz. Onlar, ateşin halkıdır, içinde süresiz kalacaklardır.
Harun Yıldırım = Malları Allah’a karşı kendilerine hiçbir şekilde fayda sağlamaz, evlatları da. Onlar ateşin halkıdır. Orada süreklidirler.
Hasan Basri Çantay = Onları ne malları, ne evlâdları hiçbir vech ile Allah (ın azabın) dan, kaabil değil, kurtaramaz. Onlar ateş yaranıdırlar. Onlar orada ebedîdirler.
Hayrat Neşriyat = Onların ne malları, ne de evlâdları Allah’(dan gelecek azâb)a karşı bir fayda vermeyecektir! İşte onlar Cehennem ehlidirler! Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar.
İbni Kesir = Onların malları da, oğulları da Allah katında kendilerine bir fayda vermez. Onlar, cehennem ashabıdırlar ve orada ebediyyen kalacaklardır.
Kadri Çelik = Ne malları, ne çocukları onlara Allah'a karşı hiç bir şeyle bir yarar sağlayamaz. Onlar ateş ehlidir, içinde ebedi olarak kalıcılardır.
Muhammed Esed = Ne dünyevi servetleri ne de soy sopları onları Allah'a karşı koruyamayacaktır. Onlar, kalıcı meskenleri olan cehenneme mahkum edilmişlerdir!
Mustafa İslamoğlu = Ne malları ne de çocukları onları Allah'a karşı asla korumayacaktır: işte onlar ateş ehlidirler; onlar orada kalıcıdırlar.
Ömer Nasuhi Bilmen = Onları ne malları ve ne de evlatları hiçbir şey ile Allah'tan kurtaramaz (müstağni kılamaz). Onlar ateş ashâbıdırlar, onlar o ateşte ebedîyyen kalıcılardır.
Ömer Öngüt = Onların malları da çocukları da Allah'a karşı kendilerine bir fayda vermez. Onlar cehennem ehlidirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Şaban Piriş = Onların malları da evlatları da Allah katında onlara hiçbir yarar sağlamayacaktır. Onlar, ateş ehlidir. Onlar, orada ebedidir.
Sadık Türkmen = Onların malları da evlâtları da, Allah’a karşı kendilerine bir yarar sağlamayacaktır. Onlar cehennemliklerdir. Onlar orada sonsuz/ebedi kalacaklardır.
Seyyid Kutub = Onların ne malları, ne de evlatları kendilerini Allah'a karşı koruyamaz. Onlar ateş halkıdır. Orada ebedi kalacaklardır.
Suat Yıldırım = Allah’ın cezalandırma iradesine karşı onların ne malları, ne de evlatları asla fayda veremez. Onlar cehennemliktirler, hem de orada devamlı kalacaklardır.
Süleyman Ateş = Onların ne malları, ne de çocukları kendilerini Allah'a karşı koruyabilir. Onlar ateş halkıdır. Orada sürekli kalacaklardır.
Tefhim-ul Kuran = Ne malları, ne çocukları onlara Allah'a karşı hiçbir şeyle bir yarar sağlayamaz. Onlar, ateşin halkıdır, içinde ebedi olarak kalıcıdırlar.
Ümit Şimşek = Ne malları, ne de evlâtları, Allah'a karşı onlara bir fayda verecek değildir. Onlar ateş ehlidir ve orada sürekli kalacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk = Onların malları da çocukları da kendilerine, Allah'a karşı hiçbir şey sağlamaz. Ateş halkıdır onlar. Sürekli kalacaklardır orada.
İskender Ali Mihr = Onların malları ve evlâtları, Allah’tan bir şeye (azaba) karşı onlara asla fayda vermez. İşte onlar, ateş ehlidir, orada ebediyen kalacak olanlardır.
İlyas Yorulmaz = Malları ve evlatları, Allah’ın yanında onlara hiçbir yarar sağlamayacak. İşte onlar ateşe girecek olanlar olup, içinde sürekli kalacaklardır.