إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَنَعِيمٍ
İnnel muttekîne fî cennâtin ve naîmin.
inne | : muhakkak ki |
el muttekîne | : muttakiler, takva sahipleri |
fî | : içinde |
cennâtin | : cennetler |
ve naîmin | : ve ni’metler |
Diyanet İşleri = (17-18) Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar Rablerinin, kendilerine verdiği şeylerle zevk ve mutluluk duyarak cennetlerde ve nimetler içinde bulunurlar. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki çekinenler, cennetlerdedir ve nîmetler içinde.
Abdullah Parlıyan = Yollarını Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışanlar, cennetlerde ve nimetler içindedirler.
Adem Uğur = Şüphesiz (kötülüklerden) korunanlar cennetlerde ve nimet içindedirler.
Ahmed Hulusi = Muhakkak ki korunmuşlar, cennetler ve nimetler içindedirler.
Ahmet Tekin = Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minler, Cennetlerde ve nimetler içindedirler.
Ahmet Varol = Şüphesiz takva sahipleri cennetlerde ve nimet içindedirler.
Ali Bulaç = Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nimet içindedirler;
Ali Fikri Yavuz = Muhakkak ki (küfür ve isyandan sakınan) takvâ sahipleri, cennetler ve nimetler içindedirler,
Ali Ünal = Allah’a gönülden saygı besleyen ve O’na karşı gelmekten, dolayısıyla O’nun azabından sakınanlar (müttakîler) ise, bahçelerde ve her türlü nimetler içindedirler;
Bayraktar Bayraklı = (17-18) Kendilerini Allah'ın emirlerine karşı gelmekten koruyanlar, Rablerinin kendilerine verdiklerinden yararlanarak cennetler ve nimetler içinde olacaklardır. Rableri onları cehennem azabından koruyacaktır.
Bekir Sadak = (17-18) Allah'a karsi gelmekten sakinanlar, suphesiz, cennetlerde ve Rablerinin kendilerine verdikleriyle zevk duyarak nimetler icindedirler. Rableri onlari cehennem azabindan korumustur.
Celal Yıldırım = Şüphesiz ki muttâkîler (Allah'tan saygı ile korkup kötülüklerden sakınan mü'minler) Cennetlerde nîmet içindedirler.
Cemal Külünkoğlu = (17-18) Allah'a karşı gelmekten sakınanlar da cennetlerde, bol nimet içinde Rablerinin kendilerine verdikleriyle sefa sürerler. Rableri onları (yaptıklarına karşılık), cehennem azabından korumuştur.
Diyanet İşleri (eski) = (17-18) Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, şüphesiz, cennetlerde ve Rablerinin kendilerine verdikleriyle zevk duyarak nimetler içindedirler. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
Diyanet Vakfi = (17-18) Şüphesiz (kötülüklerden) korunanlar Rablerinin kendilerine verdikleriyle sevinerek cennetlerde ve nimet içindedirler. (Zira) Rableri onları, cehennem azabından korumuştur.
Edip Yüksel = Erdemliler bahçeler ve nimetler içindedir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Fakat korunan müttakıler Cennetler, ni'metler içinde
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Fakat (günahlardan) korunanlar cennetlerde, nimet içindedirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Şüphesiz (günahlardan) korunanlar da cennetlerde, nimetler içindedirler.
Gültekin Onan = Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nimet içindedirler
Harun Yıldırım = Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nimet içindedirler.
Hasan Basri Çantay = Şübhesiz ki (fenâlıkdan) sakınanlar cennetler, ni'met (ler) içindedirler,
Hayrat Neşriyat = Şübhesiz ki takvâ sâhibleri, Cennetlerde ve ni'metler içindedirler.
İbni Kesir = Muhakkak ki muttakiler; cennetler ve nimetlerdedirler.
Kadri Çelik = Hiç şüphesiz takva sahipleri, cennetlerde ve nimet içindedirler.
Muhammed Esed = (Ama,) Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar kendilerini (o Gün) bahçelerde ve esenlik içinde bulacaklar,
Mustafa İslamoğlu = Sorumluluk bilinciyle yaşayanlar, tanımsız cennetlerde ve tarifsiz nimetler içinde olacaklar.
Ömer Nasuhi Bilmen = (16-17) Oraya giriniz, artık sabredin veya sabretmeyin, size müsavîdir. Siz ancak yapar olduğunuz şey ile cezalandırılmış olacaksınız. Muttakîler ise şüphe yok ki, cennetler ve nîmetler içindedirler.
Ömer Öngüt = Muttakiler cennetlerde ve nimetler içindedirler.
Şaban Piriş = Korunanlar, cennetlerde ve nimetler içinde olacaklardır.
Sadık Türkmen = Şüphesiz korunup sakınanlar, cennetlerde ve nimetler içindedirler;
Seyyid Kutub = Allah'a karşı gelmekten sakınanlar da cennetlerde, nimet içindedirler.
Suat Yıldırım = Müttakiler ise cennetlerde nimet içindedirler.
Süleyman Ateş = Korunanlar da cennetlerde, ni'met içindedirler.
Tefhim-ul Kuran = Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nimet içindedirler;
Ümit Şimşek = Takvâ sahipleri ise Cennetlerde, nimetler içindedir.
Yaşar Nuri Öztürk = Korunup sakınanlar; cennetler, nimetler içindedir.
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki takva sahipleri, cennetlerde ve ni’metler içindedir.
İlyas Yorulmaz = Şüphe yok ki Allah dan sakınanlar cennette ve nimet içindedirler.