لَوْ أَرَدْنَا أَن نَّتَّخِذَ لَهْوًا لَّاتَّخَذْنَاهُ مِن لَّدُنَّا إِن كُنَّا فَاعِلِينَ
Lev eradnâ en nettehıze lehven lettehaznâhu min ledunnâ in kunnâ fâılîn(fâılîne).
lev | : eğer, şâyet |
ered-nâ | : biz istedik, irade ettik |
en nettehıze | : bizim edinmemiz |
lehven | : eğlence |
lettehaznâhu (le ittehaznâ-hu) | : mutlaka onu biz edin(ir)dik |
min ledun-nâ | : bizim katımızdan |
in kunnâ | : eğer olsaydık |
fâ’ılîne | : yapanlar |
Diyanet İşleri = Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık böyle yapardık.
Abdulbaki Gölpınarlı = Eğlence için bir kadın edinmek isteseydik kendi katımızdakilerden edinirdik, fakat biz, böyle bir şey yapmayız.
Abdullah Parlıyan = Çünkü bir oyun ve eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızda, şanımıza uygun bir anlamda edinirdik. Ama biz böyle gereksiz şeyleri yapan olmadık.
Adem Uğur = Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi tarafımızdan edinirdik. (Bu irademizin eseri olurdu. Ama) biz (bunu) yapanlardan değiliz.
Ahmed Hulusi = Eğer bir oyun - eğlence oluşturmak dileseydik, elbette onu kendi ledünnümüzden edinirdik! Biz bunları yapmayız!
Ahmet Tekin = Eğer biz bir zevk, bir eğlence ile, bir eş, bir çocukla ilgilenmek isteseydik, bunu kendi nezdimizdekilerden seçer, ilgilenirdik. Biz böyle yapanlardan değiliz.
Ahmet Varol = Biz eğer bir eğlence edinmek isteseydik elbette onu kendi katımızdan edinirdik. Eğer yapacak olsaydık!
Ali Bulaç = Eğer bir 'oyun ve oyalanma' edinmek isteseydik, bunu, kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık.
Ali Fikri Yavuz = Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, elbette onu katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık öyle yapardık.
Ali Ünal = Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, (sizi de kâinatı da yaratmadan) onu Kendi katımızda edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık.
Bayraktar Bayraklı = Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, herhalde bunu kendi tarafımızdan edinirdik. Biz, bunu yapanlardan değiliz.
Bekir Sadak = Egelenme dileseydik, bunu yapacak olsaydik, sanimiza uygun sekilde yapardik; ama yapmayiz.
Celal Yıldırım = Eğer biz oyun eğlence edinmeyi dileseydik, elbette onu kendi katımızda (kudretimizin yüceliğine uygun anlamda) edinirdik. Ama biz böyle (gereksiz şeyleri) yapanlar da (hiç bir zaman) olmadık.
Cemal Külünkoğlu = Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızdan edinirdik (irademizin eseri olurdu). Ne var ki biz böyle (bütün bunları eğlenmeniz için) yapmadık.
Diyanet İşleri (eski) = Eğlenme dileseydik, bunu yapacak olsaydık, şanımıza uygun şekilde yapardık; ama yapmayız.
Diyanet Vakfi = Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi tarafımızdan edinirdik. (Bu irademizin eseri olurdu. Ama) biz (bunu) yapanlardan değiliz.
Edip Yüksel = Bir eğlence edinmek dileseydik, onu kendi katımızdan edinirdik. Evet, böyle bir işi dileseydik!
Elmalılı Hamdi Yazır = Eğer bir eğlence ittihaz etmiş olsa idik onu kendi ledünnümüzden ittihaz ederdik, yapacak olsa idik öyle yapardık
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi tarafımızdan yapardık. Yapacak olsaydık öyle yapardık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, elbette onu katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık öyle yapardık.
Gültekin Onan = Eğer bir 'oyun ve oyalanma' edinmek isteseydik, bunu, kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık.
Harun Yıldırım = Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi tarafımızdan edinirdik. biz yapanlardan değiliz.
Hasan Basri Çantay = Eğer biz bir eğlence edinmek isteseydik onu kendi canibimizden edinirdik elbet. Biz (böyle) yapanlar da değiliz.
Hayrat Neşriyat = Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızdan edinirdik; (ama onu gerçekten) yapacak kimseler olsaydık!
İbni Kesir = Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, elbette onu kendi katımızdan edinirdik. Fakat asla edinmedik.
Kadri Çelik = Eğer biz bir oyun ve eğlence edinmek isteseydik, yapmak istediğimiz takdirde bunu kendi katımızdan edinirdik.
Muhammed Esed = (çünkü,) eğer bir oyun, bir eğlence edinmek dileseydik, bunu herhalde kendi katımızdan edinirdik; ama hiç böyle bir şeyi diler miyiz!
Mustafa İslamoğlu = Eğer Biz bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızdan edinirdik; ne ki bunu asla yapacak değiliz.
Ömer Nasuhi Bilmen = Eğer Biz bir eğlence edinmek istese idik elbette onu kendi tarafımızdan edinirdik, eğer yapacak olsa idik.
Ömer Öngüt = Eğer biz oyun-eğlence edinmek isteseydik, herhalde onu kendi katımızdan edinirdik. Bunu yapsaydık böyle yapardık.
Şaban Piriş = Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızdan edinirdik. Ama bunu yapmadık.
Sadık Türkmen = Biz, eğer bir eğlence edinmek isteseydik, elbette onu kendi katımızdan edinirdik. Eğer yapacak olsaydık, böyle yapardık.
Seyyid Kutub = Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, özümüzden kaynaklanan bir eğlence edinirdik. Yapacak olsak böyle yapardık.
Suat Yıldırım = Eğlenmek isteseydik nezdimizde eğlenecek çok şey bulurduk! Faraza yapacak olsak, öyle yapardık!
Süleyman Ateş = Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık.
Tefhim-ul Kuran = Eğer biz, bir 'oyun ve oyalanma' edinmek isteseydik, bunu, kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık.
Ümit Şimşek = Eğer bir oyun edinmek isteseydik, kendi katımızdan edinirdik-tabii, eğer böyle bir şey yapacak olsaydık!
Yaşar Nuri Öztürk = Eğer bir eğlence edinmek isteseydik onu kendi katımızdan edinirdik. Ama böyle yapanlar değildik/yapsaydık öyle yapardık.
İskender Ali Mihr = Eğer Biz, eğlence edinmek isteseydik, (bunu) yapacak olsaydık mutlaka onu, Kendi katımızdan edinirdik.
İlyas Yorulmaz = Eğer biz kendimize oyun ve eğlence isteseydik, bunu kendi katımızda edinirdik. Ve bunu yapmaya da gücümüz yeter.