إِلاَّ طَرِيقَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا وَكَانَ ذَلِكَ عَلَى اللّهِ يَسِيرًا
İllâ tarîka cehenneme hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Ve kâne zâlike alâllâhi yesîrâ(yesîran).
Diyanet İşleri = (Allah onları) ancak içinde ebedî kalacakları cehennemin yoluna iletir. Bu ise Allah’a çok kolaydır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ancak cehennem yoluna sevk eder, ebedî kalırlar orada ve bu, Allah'a pek kolaydır.
Abdullah Parlıyan = Cehennem yolundan başka… Orada sürekli ve temelli kalacaklardır. Bu da Allah için çok kolaydır.
Adem Uğur = Ancak orada ebedî kalmak üzere cehennem onları yoluna (iletecektir). Bu da Allah'a çok kolaydır.
Ahmed Hulusi = Cehennem yolu (cehennem yaşamına yol açan anlayış) hariç! Orada sonsuza dek kalırlar. Bu Allâh için çok kolaydır.
Ahmet Tekin = Ancak cehenneme giden yola iletecektir. Orada ebedî kalacaklar. Bunun icrâsı Allah’a çok kolaydır.
Ahmet Varol = Onları cehnennemin içinde sonsuza kadar kalmaları üzere sadece cehennemin yoluna iletir. Bu, Allah için pek kolaydır.
Ali Bulaç = Ancak, onda ebedi kalmaları için cehennem yoluna (iletecektir.) Bu da Allah'a pek kolaydır.
Ali Fikri Yavuz = (168-169) Şüphe yok ki, küfredip haksızlık edenleri Allah bağışlayacak değil, cehennem yolundan başka bir yola çıkaracak da değil. Onlar, o Cehennem’de devamlı olarak kalacaklardır. Bu ise Allah’a pek kolaydır.
Ali Ünal = İçinde ebediyen kalacakları Cehennem’in yolu dışında. Bunu yapmak, Allah için pek kolaydır.
Bayraktar Bayraklı = (168-169) İnkâr edip zulme sapanlar var ya; Allah onları asla affedecek değildir. Onları içinde süreli kalacakları cehennem yolu hariç, başka bir yola iletecek de değildir. Bunu yapmak Allah için kolaydır.
Bekir Sadak = (168-16) 9 Inkar edenleri ve zalimleri Allah suphesiz bagislamaz, onlari icinde temelli ve ebediyyen kalacaklari cehennem yolundan baska bir yola eristirmez. Bu, Allah'a kolaydir.
Celal Yıldırım = (168-169) Şüphesiz ki inkâr edip küfre saplananları ve haksızlıkta bulunanları Allah bağışlayacak değildir ; onları Cehennem yolundan başka bir yola iletici de değildir. Orada ebediyen kalıcılardır. Bu da Allah'a göre pek kolaydır.
Cemal Külünkoğlu = Onları ancak cehennemin yoluna iletecek ve onlar orada ebedî olarak kalacaklardır. Bu ise Allah'a çok kolaydır.
Diyanet İşleri (eski) = (168-169) İnkar edenleri ve zalimleri Allah şüphesiz bağışlamaz, onları içinde temelli ve ebediyyen kalacakları cehennem yolundan başka bir yola eriştirmez. Bu, Allah'a kolaydır.
Diyanet Vakfi = Ancak orada ebedî kalmak üzere cehennem onları yoluna (iletecektir). Bu da Allah'a çok kolaydır.
Edip Yüksel = Yalnız cehennemin yolu hariç. Orada sürekli kalacaklar. Bu, ALLAH'a pek kolaydır.
Elmalılı Hamdi Yazır = (168-169) Şübhesiz küfredib haksızlık edenleri Allah mağfiret edecek değil, Cehennem yolundan başka bir yola çıkaracakda değil, onlar ebediyyen onda muhalled, bu da Allaha nazaran kolay bulunuyor
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (168-169) Şüphesiz küfredip haksızlık edenleri Allah bağışlayacak ve cehennem yolundan başka bir yola da çıkaracak değildir; orada sonsuza dek kalacaklardır. Bu da Allah için kolaydır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onları ancak cehennemin yoluna (iletecek ve) onlar orada ebedî olarak kalacaklardır. Bu ise Allah'a çok kolaydır.
Gültekin Onan = Ancak, onda ebedi kalmaları için cehennem yoluna (iletecektir). Bu da Tanrı'ya pek kolaydır.
Harun Yıldırım = Ancak cehennem yoluna ki orada ebedi kalıcıdırlar. Doğrusu bu Allah’a çok kolaydır.
Hasan Basri Çantay = (168-169) Hakıykat, o inkâr edib kâfir olanlar ve zulm edenler (yok mu) Allah onları asla yarlığayacak değildir. Onları cehennemin yolundan başka bir yola da iletecek değildir. Onlar orada ebedî kalıcıdırlar. Bu ise Allaha göre pek kolaydır.
Hayrat Neşriyat = (168-169) Muhakkak ki inkâr edip (peygambere) zulmedenler yok mu, Allah onlara mağfiret edecek değildir; onları Cehennem yolundan başka bir yola erdirecek de değildir;(onlar) orada ebedî olarak devamlı kalıcıdırlar. Bu ise, Allah’a göre çok kolaydır.
İbni Kesir = Ancak cehennem yoluna. Onlar orada temelli kalıcıdırlar. Bu ise Allah'a pek kolaydır.
Kadri Çelik = Ancak onları kendisinde ebedi olarak temelli kalıcılar oldukları cehennem yoluna (iletecektir). Bu, Allah'a kolaydır.
Muhammed Esed = cehennem yolundan başka, orada sonsuza kadar kalacaklardır; Bu, Allah için çok kolaydır.
Mustafa İslamoğlu = sadece cehennemin yolunu (gösterecektir), orada ebediyyen kalıcıdırlar: ve bütün bunlar Allah için pek kolaydır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Cehennem yolu müstesna. Orada ebedîyyen muhalled olarak kalacaklardır. Ve bu Allah Teâlâ için pek kolay bulunmaktadır.
Ömer Öngüt = (Gidecekleri yol) cehennem yolundan başka bir yol değildir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. Bu da Allah'a çok kolaydır.
Şaban Piriş = İçinde ebedi kalacakları cehennem yolundan başka.. Bu da Allah’a çok kolaydır.
Sadık Türkmen = (Allah onları) ancak, içinde ebedi kalacakları cehennemin yoluna iletir. Bu ise Allah’a çok kolaydır.
Seyyid Kutub = Onların iletilecekleri tek yol cehennem yoludur. Orada ebedi olarak kalacaklardır. Bunu yapmak Allah için pek kolaydır.
Suat Yıldırım = (168-169) İnkâr edip zulmedenleri Allah affedecek değil. Onları cehennem yolundan başka bir yola çıkaracak da değil. Onlar cehennemde ebedî kalacaklardır. Bu da Allah’a göre çok kolaydır.
Süleyman Ateş = Sadece cehennemin yoluna (iletecek ve) orada sürekli kalacaklardır. Bu da Allah'a çok kolaydır.
Tefhim-ul Kuran = Ancak, onda ebedi kalmaları için cehennem yoluna (iletecektir.) Bu da Allah'a pek kolaydır.
Ümit Şimşek = Allah onları ancak ebediyen kalacakları Cehennem yoluna sevk eder. Bu ise Allah için pek kolaydır.
Yaşar Nuri Öztürk = Cehennem yolu hariç! Sonsuza dek kalacaklardır orada. Allah için çok kolaydır bu.
İskender Ali Mihr = Ancak cehennem yoluna (hidayet eder, ulaştırır), onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Ve bu, Allah için kolaydır.
İlyas Yorulmaz = Ancak sürekli kalacakları cehennemin yoluna ulaştıracak. Allah için bunu yapmak çok kolaydır.