مَن جَاء بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ عَشْرُ أَمْثَالِهَا وَمَن جَاء بِالسَّيِّئَةِ فَلاَ يُجْزَى إِلاَّ مِثْلَهَا وَهُمْ لاَ يُظْلَمُونَ
Men câe bil haseneti fe lehu aşru emsâlihâ, ve men câe bis seyyieti fe lâ yuczâ illâ mislehâ ve hum lâ yuzlemûn(yuzlemûne).
men | : kim |
câe | : geldi |
bi el haseneti | : bir hasene ile |
fe lehu | : artık, o taktirde onundur |
aşru | : on (10) |
emsâli-hâ | : onun katı, misli |
ve men | : ve kim |
câe | : geldi |
bi es seyyieti | : bir seyyie, günah ile |
fe lâ yuczâ | : o zaman cezalandırılmaz |
illâ misle-hâ | : onun mislinden başka |
ve hum | : ve onlar |
lâ yuzlemûne | : zulmolunmazlar |
Diyanet İşleri = Kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır. Kim de bir kötülük yaparsa, o da sadece o kötülüğün misliyle cezalandırılır ve onlara zulmedilmez.
Abdulbaki Gölpınarlı = Kim bir iyilikle Tanrı tapısına gelirse ona, yaptığının on misli mükâfat verilecektir ve kim bir kötülükle gelirse ancak ona karşılık ve onun misli bir cezâ ile cezâlandırılacaktır ve onlara zulmedemeyecektir.
Abdullah Parlıyan = Kim Allah'ın huzuruna iyi bir iş ve davranışla çıkarsa, bu yaptığının on katını kazanacaktır. Ama kim de kötü bir iş ile Rabbinin huzuruna çıkarsa, onun aynısıyla cezalandırılacaktır. Ve kimseye de haksızlık yapılmayacaktır.
Adem Uğur = Kim (Allah huzuruna) iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötülükle gelirse o sadece getirdiğinin dengiyle cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Ahmed Hulusi = Kim bir iyilikle gelirse, ona getirdiğinin on misli vardır. . . Kim de bir kötülükle gelirse, ancak onun misliyle karşılığını yaşar! Onlar zulme uğratılmazlar.
Ahmet Tekin = Kim Allah’ın huzuruna işlediği iyi amellerle gelirse, ona getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötü amellerle gelirse, o sadece getirdiği kadarıyla cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmayacaklar.
Ahmet Varol = Kim bir iyilik getirirse ona on katı karşılık vardır. Kim de bir kötülük getirirse o da ancak yaptığının misliyle cezalandırılır ve onlara haksızlık edilmez.
Ali Bulaç = Kim bir iyilikle gelirse, kendisine bunun on katı vardır, kim bir kötülükle gelirse, onun mislinden başkasıyla cezalandırılmaz ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Ali Fikri Yavuz = Kim bir hayırlı ve güzel âmelle gelirse, ona, on misli sevap verilir. Kim de bir günah ile gelirse, ona ancak misli ile (günahı kadarla) ceza edilir. Onlar (gerek iyilik gerek kötülük yapanlar) haksızlığa uğratılmaz.
Ali Ünal = Kim güzel bir iş yapar ve Allah’a onunla gelirse, yaptığının on katıyla mükâfatlandırılır. Kim de bir kötülükle gelirse, sadece o kötülüğe denk bir ceza görür ve hiç kimseye haksızlık edilmez.
Bayraktar Bayraklı = Kim Allah'ın huzuruna bir güzellik getirirse ona, getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötülük getirirse, o sadece getirdiğinin dengi ile cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Bekir Sadak = Kim ortaya bir iyilik koyarsa ona on kati verilir; ortaya bir kotuluk koyan ise ancak misliyle cezalandirilir; onlara haksizlik yapilmaz.
Celal Yıldırım = Artık kim iyilikle gelirse, ona on misli vardır. Kim de kötülükle gelirse, ona ancak misliyle karşılık vardır ve onlara haksızlık edilmez.
Cemal Külünkoğlu = Kim (Allah'a) bir iyilikle gelirse ona on kati verilir. Kim de bir kötülükle gelirse ancak misliyle cezalandırılır ve onlara haksızlık yapılmaz.
Diyanet İşleri (eski) = Kim ortaya bir iyilik koyarsa ona on katı verilir; ortaya bir kötülük koyan ise ancak misliyle cezalandırılır; onlara haksızlık yapılmaz.
Diyanet Vakfi = Kim (Allah huzuruna) iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötülükle gelirse o sadece getirdiğinin dengiyle cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Edip Yüksel = Kim iyilik getirirse, kendisine getirdiğinin on katı vardır. Kim kötülük getirirse, ancak dengiyle cezalandırılır ve kendilerine haksızlık edilmez.
Elmalılı Hamdi Yazır = Kim bir hasene ile gelirse ona on misli verilir, kim de bir seyyie ile gelirse ona ancak misliyle ceza edilir ve hiç birine haksızlık edilmez
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Kim Allah’ın huzuruna işlediği iyi amellerle gelirse, ona getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötü amellerle gelirse, o sadece getirdiği kadarıyla cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmayacaklar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kim iyilik getirirse, ona o (getirdiği)nin on katı vardır. Kim kötülük getirirse, sadece onun dengiyle cezalandırılır; onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Gültekin Onan = Kim bir iyilikle gelirse, kendisine bunun on katı vardır, kim bir kötülükle gelirse, onun mislinden başkasıyla cezalandırılmaz ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Harun Yıldırım = Kim bir hayırlı ve güzel âmelle gelirse, ona, on misli sevap verilir. Kim de bir günah ile gelirse, ona ancak misli ile (günahı kadarla) ceza edilir. Onlar (gerek iyilik gerek kötülük yapanlar) haksızlığa uğratılmaz.
Hasan Basri Çantay = Kim güzel bir iş yapar ve Allah’a onunla gelirse, yaptığının on katıyla mükâfatlandırılır. Kim de bir kötülükle gelirse, sadece o kötülüğe denk bir ceza görür ve hiç kimseye haksızlık edilmez.
Hayrat Neşriyat = Kim Allah'ın huzuruna bir güzellik getirirse ona, getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötülük getirirse, o sadece getirdiğinin dengi ile cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.
İbni Kesir = Kim ortaya bir iyilik koyarsa ona on kati verilir; ortaya bir kotuluk koyan ise ancak misliyle cezalandirilir; onlara haksizlik yapilmaz.
Kadri Çelik = Kim bir iyilikle gelirse, ona on katı verilir; kim de bir kötülükle gelirse ancak misliyle cezalandırılır ve de onlara haksızlık yapılmaz.
Muhammed Esed = Kim (Allahın huzuruna) iyi bir iş ve davranışla çıkarsa bu yaptığının on katını kazanacaktır; ama kim de kötü bir fiil ile çıkarsa onun aynısıyla cezalandırılacaktır; ve kimseye haksızlık yapılmayacaktır.
Mustafa İslamoğlu = Kim (İlahi mahkemeye) bir iyilikle gelirse yaptığının on katını kazanacaktır; ama kim de bir kötülükle gelirse onun aynısıyla cezalandırılacaktır: fakat hiç kimseye haksızlık yapılmayacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Her kim bir iyilik ile gelirse kendisi için onun on misli vardır. Ve her kim bir kötülük ile gelirse o ancak onun misli ile cezalandırılır. Ve onlar zulme uğramazlar.
Ömer Öngüt = Kim (kıyamet gününe) bir iyilikle gelirse, ona getirdiğinin on katı vardır. Kim bir günahla gelirse, o sadece getirdiğinin misliyle cezalandırılır. Onlar zulme uğratılmazlar.
Şaban Piriş = Kim bir iyilik yaparsa ona on katı verilir; bir kötülük yapan ise, yalnız onun karşılığı ile cezalandırılacak ve onlara haksızlık edilmeyecektir.
Sadık Türkmen = Her kim bir iyilik ile gelirse; kendisine onun on misli iyilik (sevap) vardır! Fakat kim bir kötülük ile gelirse; denginden/mislinden başkasıyla cezalandırılmaz! Ve onlara haksızlık edilmez.
Seyyid Kutub = Kim Allah'ın huzuruna bir iyilikle varırsa kendisine on katı verilir. Kim Allah'ın huzuruna bir kötülük ile varırsa sadece onun dengi olan cezaya çarptırılır. Ne iyilik edenlere, ne kötülük işleyenlere haksızlık edilmez.
Suat Yıldırım = Kim Allah’a güzel bir işle gelirse, iyilik işlerse, ona on misli verilir; kim de bir kötülükle gelirse, sadece kötülüğüne denk bir ceza görür ve hiç kimseye haksızlık edilmez.
Süleyman Ateş = Kim iyilik getirirse, ona o(getirdiği)nin on katı vardır. Kim kötülük getirirse, sadece onun dengiyle cezâlandırılır, onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Tefhim-ul Kuran = Kim bir iyilikle gelirse, kendisine bunun on katı vardır, kim de bir kötülükle gelirse, onu mislinden başkasıyla cezalandırılmaz ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Ümit Şimşek = Allah'ın huzuruna bir iyilikle gelene, onun on katı sevap vardır. Kötülükle gelen ise, sadece onun misliyle ceza görür; hiç kimseye haksızlık edilmez.
Yaşar Nuri Öztürk = Kim bir güzellikle gelirse ona, getirdiğinin on katı var. Kötülükle gelene ise yaptığının kadarından fazla ceza verilmez. Onlar, haksızlığa uğratılmayacaklardır.
İskender Ali Mihr = Kim (Allah’ın huzuruna) bir hasene ile gelirse, artık onun on misli, onundur. Ve kim bir seyyie ile gelirse, o zaman onun mislinden başkası ile cezalandırılmaz. Ve onlar zulmolunmazlar.
İlyas Yorulmaz = Kim bir iyilik yaparak gelirse, yaptığı iyiliğin on katı kendisine karşılık olarak verilir. Kimde kötülüklerle gelirse, yalnızca kötülüğünün karşılığı ona ödenir ve kimseye zulmedilmez.