مَّن يُصْرَفْ عَنْهُ يَوْمَئِذٍ فَقَدْ رَحِمَهُ وَذَلِكَ الْفَوْزُ الْمُبِينُ
Men yusraf anhu yevme izin fe kad rahimehu, ve zâlikel fevzul mubîn(mubînu).
men | : kim |
yusraf anhu | : ondan uzaklaştırılır, çevrilir |
yevme izin | : o gün, izin günü |
fe kad | : o taktirde (o zaman) olmuştur |
rahime-hu | : ona rahmet etti |
ve zâlike | : ve işte bu |
el fevzu | : fevz, kurtuluş |
el mubînu | : apaçık, açıkça |
Diyanet İşleri = (O günün azabı) kimden savuşturulursa, gerçekten (Allah) ona acımıştır. İşte bu apaçık kurtuluştur.
Abdulbaki Gölpınarlı = O gün azaptan kurtarılana şüphe yok ki rahmet etmiştir ve budur en büyük kurtuluş.
Abdullah Parlıyan = O gün kim azaptan kurtarılırsa, gerçekten Allah ona acımıştır. İşte bu kesin kurtuluştur.
Adem Uğur = O gün kim azaptan kurtarılırsa, gerçekten Allah onu esirgemiştir. İşte apaçık kurtuluş budur.
Ahmed Hulusi = O süreçte kimden (azap) uzaklaştırılırsa, hakikaten Allâh ona rahmet etmiştir! İşte apaçık kurtuluş budur!
Ahmet Tekin = O gün kim azaptan kurtarılırsa, gerçekten Allah ona rahmetini, merhametini, ihsan etmiştir. İşte apaçık mutluluk budur.
Ahmet Varol = O gün kim ondan (azaptan) alıkonursa (Allah) ona rahmet etmiş olur. Apaçık kurtuluş işte budur.
Ali Bulaç = O gün, kim ondan (azabtan) alıkonursa, elbette, O, onu esirgemiştir. İşte apaçık olan 'kurtuluş ve mutluluk' budur.
Ali Fikri Yavuz = O gün, kimden azab giderilirse muhakkak ki Allah ona merhamet etmiştir. İşte apaçık kurtuluş budur.
Ali Ünal = Her kim o gün o azaptan uzak tutulursa, bu demektir ki Allah, ona rahmetiyle muamele etmiştir. İşte budur apaçık kazanç ve kurtuluş!
Bayraktar Bayraklı = O gün kendisinden azap uzaklaştırılana, Allah, rahmetini bağışlamış olur. Bu da apaçık bir kurtuluş olacaktır.
Bekir Sadak = O gun kim azabdan alikonursa, suphesiz o kimse rahmete erismistir. Bu, apacik bir kurtulustur.
Celal Yıldırım = Artık kim o gün azâbdan çevrilirse. gerçekten Allah ona merhamet etmiştir ve bu çok açık bir kurtuluştur.
Cemal Külünkoğlu = O gün kim azaptan kurtarılırsa, gerçekten Allah ona merhamet etmiştir. İşte bu da apaçık bir kurtuluştur.
Diyanet İşleri (eski) = O gün kim azabdan alıkonursa, şüphesiz o kimse rahmete erişmiştir. Bu, apaçık bir kurtuluştur.
Diyanet Vakfi = O gün kim azaptan kurtarılırsa, gerçekten Allah onu esirgemiştir. İşte apaçık kurtuluş budur.
Edip Yüksel = O gün kimden azap çevrilirse (Tanrı) ona rahmet etmiştir. En büyük zafer budur.
Elmalılı Hamdi Yazır = Kim kendisinden o gün azab bertaraf edilirse işte onu rahmetiyle yarlıgamıştır. Ve işte ıyan beyan kurtuluş odur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O gün kimden azap giderilirse, işte Allah onu bağışlamıştır. Ve işte apaçık kurtuluş budur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O gün kimden azab giderilirse, kuşkusuz Allah ona rahmet etmiştir. İşte apaçık kurtuluş budur.
Gültekin Onan = O gün kim ondan (azabtan) alıkonursa, elbette, O, onu esirgemiştir. İşte apaçık olan 'kurtuluş ve mutluluk' budur.
Harun Yıldırım = O gün kim ondan çevrilirse muhakkak ona rahmet edilmiştir. İşte bu apaçık bir kurtuluştur.
Hasan Basri Çantay = «O gün kim azâbdan döndürülür (kurtarılır) sa muhakkak ki (Allah) onu esirgemişdir. Apaçık kurtuluş (ve seâdet) de işte budur».
Hayrat Neşriyat = Kim ki, kendisinden o gün (azab) def' edilir, artık gerçekten (Allah) ona rahmet etmiştir. İşte apaçık kurtuluş budur!
İbni Kesir = O gün, kim ondan döndürülürse; şüphesiz o, rahmete ermiştir. İşte apaçık kurtuluş budur.
Kadri Çelik = O gün, kimden (azap) alıkonursa, şüphesiz Allah ona rahmet etmiştir. İşte apaçık olan kurtuluş budur.
Muhammed Esed = O Gün kim esirgenirse Allah ona rahmetini bağışlamış olur: bu da apaçık bir kurtuluş olacaktır.
Mustafa İslamoğlu = O gün kim azaptan esirgenirse, kesinlikle Allah ona rahmet etmiştir. Bu ise apaçık bir kurtuluş demektir.
Ömer Nasuhi Bilmen = «Kim kendisinden o gün azab bertaraf edilirse muhakkak ona merhamet buyurmuştur. Ve işte en açık bir kurtuluş odur.»
Ömer Öngüt = O gün kimden azap çevrilirse, şüphesiz ki Allah ona merhamet etmiştir. İşte apaçık kurtuluş budur.
Şaban Piriş = O gün, (azap) kimden kaldırılırsa ona merhamet edilmiştir. İşte, apaçık kurtuluş budur.
Sadık Türkmen = O gün kim ondan kurtulursa; O, ona rahmet etmiştir. İşte bu, apaçık kurtuluş ve başarıdır.
Seyyid Kutub = O gün kim azaptan uzak tutulursa Allah onu kayırmış olur. İşte kesin kurtuluş budur.
Suat Yıldırım = O gün her kim azaptan uzak tutulursa, muhakkak ki Allah ona merhamet etmiştir. İşte en büyük mutluluk, en açık başarı budur.
Süleyman Ateş = (O öyle bir gündür ki) o gün kimden azâb çevrilip savılırsa gerçekten (Allâh) ona acımıştır. İşte apaçık başarı budur.
Tefhim-ul Kuran = O gün, kim ondan (azabtan) alıkonursa, elbette, O, onu esirgemiştir. İşte apaçık olan 'kurtuluş ve mutluluk' budur.
Ümit Şimşek = O gün kim o azaptan uzak tutulursa, Allah ona rahmet etmiştir. Bu ise apaçık bir kurtuluştur.
Yaşar Nuri Öztürk = Kendisinden azap uzaklaştırılana o gün rahmet etmiştir. İşte açık kurtuluş budur.
İskender Ali Mihr = O gün (izin günü), kim ondan (azaptan) uzaklaştırılırsa, o taktirde ona (Allah), rahmet etmiştir. Ve işte bu, apaçık bir fevzdir (kurtuluştur).
İlyas Yorulmaz = O gün, kim azaptan uzak tutulmuşsa, hiç şüphe yoktur ki ona merhamet edilmiştir. İşte bu, açıkça kurtuluştur.